Esenyurt’ta Edebiyat ve Sanat Rüzgârı... Usta Yazarlar Dil Kardeşliğinde Buluştu
Başkan Özer: BetonYenmez Ama Sanat İyileştirir
Esenyurt Kardeş Kültürler Festivali tüm coşkusuyla devamediyor. Festivalin 5. gününde düzenlenen “Edebiyattan Sanata Kardeşliğin İzDüşümü” konulu söyleşide konuşan Başkan Özer; "Esenyurt'ta bugüne kadarinsana değil betona yatırım yapılmış. O nedenle adeta bir model işliyoruz.Mottolarımızdan bir tanesi de Esenyurt'u kültürün ve sanatın başkenti halinegetirmek. Çünkü sanatın ve kültürün iyileştirici ve şifa veren bir yönüolduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Esenyurt Belediyesi ve İl Dernekler Birliği’nin ortaklaşadüzenlediği Kardeş Kültürler Festivali tüm coşkusuyla devam ediyor. Çeşitlietkinliklerin yer aldığı festivalin 5. gününe 'Edebiyattan Sanata Kardeşliğinİz Düşümü' başlıklı söyleşi damgasını vurdu. Eski Belediye binasında düzenlenenprogramda Yazar Şeyhmus Diken ve Şair Haydar Ergülen, Esenyurtluları kültürelzenginliklere uzanan bir yolculuğa çıkardı.
İlginin yoğun olduğu programa Esenyurt Belediye BaşkanıProf. Dr. Ahmet Özer'in yanı sıra CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin, İlDernekler Birliği Başkanı Orhan Onur, Belediye Başkan yardımcıları, STK'lar vedernek başkanları katıldı. Edebiyat ve sanat üzerinden kardeşlik temasının daişlendiği söyleşide kültürel kimliklerin önemine vurgu yapıldı. Şair HaydarErgülen'in henüz yayınlanmamış kitabından Cumartesi Anneleri'ne itafenseslendirdiği şiir ise programa katılanlardan büyük alkış aldı.
‘Esenyurt’un KültürOrtamını Solumasından Mutluyum’
Konuşmasına yazarak üretmenin önemine değinerek başlayanEsenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer; "Sevgili Şeyhmus Diken,Diyarbakır aşığı biri olarak kentini Türkiye'ye ve dünyaya tanıttı. Bana göreyazmak ölümün elinden bir şeyler kurtarmaktır. Çünkü her şey biter, geriyeinsanın hikayesi kalır. İranlı şair Füruğ'un çok sevdiğim bir dizesi var. Diyorki; 'Kuş ölür, sen uçuşu hatırla.' Şeyhmus bu nedenle böyle bir iz bırakarakyürümeye devam ediyor. Sevgili Haydar Ergülen'in ise şiirlerini ve yazılarınıuzun zamandan beri okuyorum. O da ülkemizin yetiştirmiş olduğu ender şairlerdenbir tanesi. Roman biraz fazlası olan bir eser. Öykü ise daha damıtılmış,fazlası atılmış bir metin. Ancak şiir özün özüdür bana göre. Yani Ahmed Arif'indeyimiyle ‘şair, namus işçisidir’. Bizim adımıza içimizi okuyor, duygularımızıdile getiriyor. O nedenle şairler banagöre dünyanın en önemli ustalarıdır. Şimdi burada iki büyük yazarımız veşairimiz bulunuyor. Ben onların Esenyurt'un bu kültür ortamını solumasındandolayı çok mutluyum." ifadelerini kullandı.
‘Kültür ve Sanatİyileştirir’
Sözlerini kültür ve sanatın iyileştirici gücüne değinereksürdüren Prof. Dr. Ahmet Özer, şunları söyledi: "Biz Esenyurt'ta bir modelişliyoruz; bir kanaviçe örer gibi. Bunun için mottolarımız var. Bu mottolardanbir tanesi de Esenyurt'u kültürün ve sanatın başkenti haline getirmek. Buhedefimizin nedenlerinden bir tanesi tamamen insan odaklıdır. Çünkü sanatın vekültürün iyileştirici ve şifa verici bir yönü vardır. Sadece ilaçlar, doktorlarşifa vermez. İnsan ruhuna dokunan ve onu iyileştiren en önemli şey yazılarda,çizilerde vardır. Esenyurt kötü yönetildiği için bu şehrin ruhu zehirlenmiş veçalınmış. Bugüne kadar sadece betona yatırım yapılmış. Yer bizim gök Allah'ındemişler ve binlerce konut yapmışlar. Oysa beton yenmez. Aslolan insandır,insanı merkeze koyabilmektir. O nedenle sanatın böyle bir iyileştirici rolüvardır."
‘Dünyanın En BüyükSilahı Kültürdür’
Esenyurt'un en büyük sorunlarından birinin kentlileşememekolduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Özer; "Sanatın ikinci önemli vazifesi debizim açımızdan çok gerekli. İnsanlarımız çeşitli nedenlerle buraya göçetmişler. Buranın kentsel dinamikleri olmadığı için gelenler ne köylü olmaktançıkmışlar, ne de kentli olmuşlar. Yani arada kalmışlar. Bunlar aynı zamandaşehircilik açısından çarpık kentleşmeye, insani açıdan ise kentlileşmemeye yolaçan bir durumdur. İşte kültür sanat bu insanların dönüşmesini, kentlileşmesinisağlayan bir işleve sahiptir. Yerel yönetimler olarak bu dönüşmeyi sağlamak isebizim vazifemiz. Bugün dünyanın en büyük silahı atom bombası değil, kültürdür”ifadelerini kullandı.
‘Soyut KardeşlikSöylemini Kırmalıyız’
Konuşmasında farklı inanç ve kültürler üzerinden kardeşlikolgusuna ve toplumsal barışın önemine değinen Yazar Şeymus Diken; “Bugüntopluma dayatılan resmi ideolojiler üzerine bir okuma yapmanın gerektiğineinanıyorum. Eğer biz bunu yapmazsak, bahsettiğimiz kardeşlik kavramı,kardeşliğimiz soyut kalır. Bu soyut kardeşliği kırabilmek, somuta dönüştürmekiçin gerçek manada siyasetin, sivil toplum örgütlerinin ve entelektüel camianınböyle toplantılarda bir araya gelmesine ihtiyaç var. İşte bugün Esenyurt’taVanlı Ahmet Özer’in Belediye Başkanı olup kardeşliğin tezahürü içinmücadelesinin o vesileyle anlamlılığına kıymet biçmek istiyorum”değerlendirmesinde bulundu.
‘Kültüre İktidarOlunmaz’
Geçmişten günümüze yazar ve şairlerin kimliklerinebakılmadan üretilen eser üzerinden bütünleşen bir kardeşlik kavramı üzerinedeğerlendirmelerde bulunan şair Haydar Ergülen ise konuşmasında şunlarısöyledi; “Son 25 yıldır bu ülkeyi yöneten siyasiler ‘biz ülkeye iktidar oldukancak kültüre iktidar olmadık’ gibi bir açıklamada bulundular. Bu benim içinresmi ideolojinin de ötesinde yeni bir söylem. Bir ülkenin şairine, yazarına,edebiyatçısına Kürt, Türk, Alevi, Sünni olarak bakamazsınız. Siz o ülkedeüretilen edebiyatın sanatın başarısına bakarsınız. Temsili olarak tabi kiherkesin yazarı şairi vardır ama edebiyatçılar sadece kendi camiasına hitapetmez. Yani kültüre sanata iktidar olunmaz. Bu nedenle zorla kardeşlik de olmazçünkü dünyada her şey gönüllülük esasına dayanıyor.”
HABERE YORUM KAT