CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ÖZGÜR ÖZEL, KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİ PROJELERİNİN ARAŞTIRILMASINI İSTEDİ

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ÖZGÜR ÖZEL, KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİ PROJELERİNİN ARAŞTIRILMASINI İSTEDİ
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ÖZGÜR ÖZEL, KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİ PROJELERİNİN ARAŞTIRILMASINI İSTEDİ5 YILLIK TOPLAM YÜKÜ 60 MİLYAR TL’YE DAYANDICHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Devletin cebinden kuruş çıkmıyor” diye kamuoyuna anlatılan ulaştırma ve sağlık alanında

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ÖZGÜR ÖZEL, KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİ PROJELERİNİN ARAŞTIRILMASINI İSTEDİ
5 YILLIK TOPLAM YÜKÜ 60 MİLYAR TL’YE DAYANDI
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Devletin cebinden kuruş çıkmıyor” diye kamuoyuna anlatılan ulaştırma ve sağlık alanındaki kamu özel işbirliği projelerinin 5 yıllık toplam yükünün 60 Milyar TL’ye dayanmasından hareketle, kamu özel işbirliği projelerinin, kamuya getirdiği yüklerin ve şeffaf olmayan ihale süreçleri ile sözleşmeler nedeniyle oluşan kamu zararının boyutunun incelenmesi, kamu kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlayacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla TBMM’de Araştırma Komisyonu kurulmasını önerdi.
Özgür Özel, TBMM Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergesinde, kamu özel işbirliği projelerinin, kamuya getirdiği yüklerin ve şeffaf olmayan ihale süreçleri ile sözleşmeler nedeniyle oluşan kamu zararının boyutunun incelenmesi amacıyla TBMM’de Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi. Özel tarafından hazırlanan araştırma önergesinde şunlar kaydedildi:
ÇOK SAYIDA PROJEDE YÜKLER GİDEREK ARTIYOR
“’Yap-İşlet’, ‘Yap-İşlet-Devret’, ‘Yap-Kirala-Devret’ gibi modellerle gerçekleştirilen kamu özel işbirliği projeleri kapsamında, 1987-2018 döneminde 238 proje onay almıştır. Söz konusu projelerin yatırım tutarı 63.6 Milyar Dolar, sözleşme bedeli ise 139.7 Milyar Dolar düzeyindedir. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sıklıkla ‘devletin cebinden bir kuruş çıkmıyor’ diyerek savunduğu; aralarında Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve şehir hastaneleri projelerinin de bulunduğu çok sayıda projenin, garantiler nedeniyle giderek artan miktarda yükler getirdiği görülmektedir. Kamu özel işbirliği projeleri için geçen yıl bütçeye 6.2 Milyar TL ödenek konulduğu bildirilirken, 2019 bütçesinde ulaştırma projelerinin garanti ödemeleri ‘hane halkına transfer’ kalemine gizlenmeye çalışılmıştır. 2017-2018 yıllarında ulaştırma projeleri için garantiler nedeniyle şirketlere 4.6 Milyar TL ödenirken, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Ulaştırma Bakanlığı’nın “hane halkına transferler” kalemine 2019 için 3.7 Milyar TL, 2020 için 6.3 Milyar TL, 2021 yılı için ise 6.5 Milyar TL ödenek konulmuştur. Ulaştırma projelerinin 5 yıllık faturası 21.2 Milyar TL’ye ulaşmaktadır. Şehir hastanelerinin yükü ise daha da fazladır. 2017-2018 yılları için şirketlere 1.4 Milyar TL aktarılırken, 2019 yılında 6.1 Milyar TL, 2020 yılında 14.1 Milyar TL ve 2021 yılı için 16.7 Milyar TL ödenek ayrılmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın öngörülerine göre; şehir hastanelerinin 2019-2021 faturası 37.1 Milyar TL’dir.
KEFİL OLUNAN KREDİLERİN TUTARI 15,4 MİLYAR DOLAR
‘Devletin cebinden kuruş çıkmıyor’ denilen ulaştırma ve sağlık alanındaki kamu özel işbirliği projelerinin 5 yıllık toplam yükü 60 Milyar TL’ye dayanmıştır. Özellikle şehir hastanelerindeki 20-25 yıllık garantiler dikkate alındığında fatura çok daha büyüyecektir. Söz konusu projelerin ihalelerinde ve sözleşmelerinde de şeffaflık bulunmamaktadır. Kaldı ki, pek çok ihale şartnamesi daha sonra değiştirilmiş, hemen hemen bütün ihaleleri alan aynı şirketler lehine önemli düzenlemeler yapılmıştır. Bu yolla vatandaşın sırtına bindirilen yükler daha da arttırılmıştır. Ayrıca şirketlerin projelerin finansmanı için kullandıkları kredilerin kefili de yine devlettir. Borç üstlenim anlaşmaları kapsamında Hazine’nin kefil olduğu kredilerin tutarı 15.4 Milyar Dolar’a çıkmıştır. Şirketlerin ödeme güçlüğüne düşmeleri durumunda kredilerin yükünü de vatandaşlarımız ödeyecektir. Kamuoyuna ‘devletin cebinden bir kuruş çıkmadan yapılıyor’ diye sunulan kamu özel işbirliği projelerinin, kamuya getirdiği yüklerin ve şeffaf olmayan ihale süreçleri ile sözleşmeler nedeniyle oluşan kamu zararının boyutunun incelenmesi, kamu kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlayacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98 ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105’nci maddelerine göre Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.”
Özel'in TBMM Başkanlığı'na sunduğu araştırma önergesi şöyle;
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
 “Yap-İşlet”, “Yap-İşlet-Devret”, “Yap-Kirala-Devret” gibi modellerle gerçekleştirilen kamu özel işbirliği projeleri kapsamında, 1987-2018 döneminde 238 proje onay almıştır. Söz konusu projelerin yatırım tutarı 63.6 Milyar Dolar, sözleşme bedeli ise 139.7 Milyar Dolar düzeyindedir.
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sıklıkla “devletin cebinden bir kuruş çıkmıyor” diyerek savunduğu; aralarında Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve şehir hastaneleri projelerinin de bulunduğu çok sayıda projenin, garantiler nedeniyle giderek artan miktarda yükler getirdiği görülmektedir.
Kamu özel işbirliği projeleri için geçen yıl bütçeye 6.2 Milyar TL ödenek konulduğu bildirilirken, 2019 bütçesinde ulaştırma projelerinin garanti ödemeleri “hane halkına transfer” kalemine gizlenmeye çalışılmıştır. 2017-2018 yıllarında ulaştırma projeleri için garantiler nedeniyle şirketlere 4.6 Milyar TL ödenirken, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Ulaştırma Bakanlığı’nın “hane halkına transferler” kalemine 2019 için 3.7 Milyar TL, 2020 için 6.3 Milyar TL, 2021 yılı için ise 6.5 Milyar TL ödenek konulmuştur. Ulaştırma projelerinin 5 yıllık faturası 21.2 Milyar TL’ye ulaşmaktadır.
Şehir hastanelerinin yükü ise daha da fazladır. 2017-2018 yılları için şirketlere 1.4 Milyar TL aktarılırken, 2019 yılında 6.1 Milyar TL, 2020 yılında 14.1 Milyar TL ve 2021 yılı için 16.7 Milyar TL ödenek ayrılmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın öngörülerine göre; şehir hastanelerinin 2019-2021 faturası 37.1 Milyar TL’dir.
“Devletin cebinden kuruş çıkmıyor” denilen ulaştırma ve sağlık alanındaki kamu özel işbirliği projelerinin 5 yıllık toplam yükü 60 Milyar TL’ye dayanmıştır. Özellikle şehir hastanelerindeki 20-25 yıllık garantiler dikkate alındığında fatura çok daha büyüyecektir.
Söz konusu projelerin ihalelerinde ve sözleşmelerinde de şeffaflık bulunmamaktadır. Kaldı ki, pek çok ihale şartnamesi daha sonra değiştirilmiş, hemen hemen bütün ihaleleri alan aynı şirketler lehine önemli düzenlemeler yapılmıştır. Bu yolla vatandaşın sırtına bindirilen yükler daha da arttırılmıştır.
Ayrıca şirketlerin projelerin finansmanı için kullandıkları kredilerin kefili de yine devlettir. Borç üstlenim anlaşmaları kapsamında Hazine’nin kefil olduğu kredilerin tutarı 15.4 Milyar Dolar’a çıkmıştır. Şirketlerin ödeme güçlüğüne düşmeleri durumunda kredilerin yükünü de vatandaşlarımız ödeyecektir.
 
Kamuoyuna “devletin cebinden bir kuruş çıkmadan yapılıyor” diye sunulan kamu özel işbirliği projelerinin, kamuya getirdiği yüklerin ve şeffaf olmayan ihale süreçleri ile sözleşmeler nedeniyle oluşan kamu zararının boyutunun incelenmesi, kamu kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlayacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98 ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105’nci maddelerine göre Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.

 

 

Ecz. Özgür ÖZEL

Manisa Milletvekili

Grup Başkanvekili




Kaynak: chp.org.tr

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.