CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE PARTİ SÖZCÜSÜ BÜLENT TEZCAN’IN BASIN AÇIKLAMASI (21 OCAK 2018)

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE PARTİ SÖZCÜSÜ BÜLENT TEZCAN’IN BASIN AÇIKLAMASI (21 OCAK 2018)
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE PARTİ SÖZCÜSÜ BÜLENT TEZCAN’IN BASIN AÇIKLAMASI (21 OCAK 2018)Genel Başkan Y..

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE PARTİ SÖZCÜSÜ BÜLENT TEZCAN’IN BASIN AÇIKLAMASI (21 OCAK 2018)

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan Genel Merkez’de düzenlediği basın toplantısında Zeytin Dalı Harekatına ilişkin açıklamada bulundu.

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan şöyle konuştu:

Değerli basın mensupları, dün itibarıyla Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanması, sınırlarımızın terör unsurlarından arındırılması amacıyla Zeytin Dalı Harekatı başlamıştır. Burada her zaman söylediğimiz gibi Türkiye uzun yıllardan bu yana terörle mücadelenin en büyük acısını çekmiş ülkelerin başında gelmektedir. Bu çerçevede terörle mücadeleyi bir iç siyaset malzemesi olarak hiçbir zaman görmedik, görmüyoruz. Bu bir milli meseledir ve milli meselede siyaset kurumunun milli çıkarları, ulusal çıkarları korumak ve milli güvenliği sağlama konusunda bir araya gelme görevi, yükümlülüğü vardır. Zeytin Dalı Harekatı bu çerçevede Türkiye için önemli bir harekattır. Sınır güvenliğimizin sağlanmasını amaçlayan bir harekattır, sınırlarımızın terör unsurlarından arındırılmasını amaçlayan bir harekattır ve bu noktada ülke ve bölge huzurunun sağlanması için önem taşımaktadır.

Değerli arkadaşlar, milli güvenliğimiz, milli çıkarlarımız her şeyin üstündedir. Zeytin Dalı Harekatıyla Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanmasına dönük bir harekat başlamıştır ve bunun başarılı olmasını canı gönülden diliyoruz ve bu harekatın millet olarak arkasında olduğumuzun bilinmesini ve olmaya da devam edeceğimizi açıklıyoruz.

Değerli arkadaşlar, buradan Suriye genel stratejisiyle ilgili bundan sonrasına ilişkin önemli birkaç noktanın hatırlanmasında yarar var, olması gerekenlerle ilgili. Suriye genel stratejisinde terör örgütleriyle mücadelenin esas alınması ve bütün bu harekatın terör örgütlerini bölgede ortadan kaldırmaya, etkisini yok etmeye dönük bir harekat olarak planlanıp yürütülmesi gerekmektedir. Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün sağlanması önem taşımaktadır. Harekat bu noktaya odaklanmalıdır. Bu sürecin sonunda akıldan çıkarılmaması gereken en önemli şey Suriye’nin toprak bütünlüğü ve bölgedeki egemenliğinin sağlanması hususudur. Bunun tahrip edilmesinin bizim için, milli güvenliğimiz için ne kadar büyük tehdit oluşturduğunu bu süreç içerisinde hep beraber gördük. Bu nedenle harekat Suriye’ye ilişkin strateji bu noktadaki bir siyasi çözüme odaklanmalıdır. Bölge barışı ancak bu siyasi çözümle sağlanabilir. Bu noktada hem terörün ortadan kaldırıldığı, hem de bölgede Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün güvence altına alındığı bir siyasi çözümün aktif parçası olmak zorundayız.

Değerli arkadaşlar, tabi bu harekat devam ederken diyalog da önemlidir, göz ardı edilmemesi gereken şey. Türkiye’nin bu süreçte bütün taraflarla aktif diyalog içerisinde olması ve görüşmesi gerekmektedir. ABD’yle, Rusya’yla, Suriye’yle ve İran’la aktif diyalog içerisinde bulunup siyasi sürece katkıda bulunmamız sorunun çözümü açısından önem taşımaktadır.

Değerli arkadaşlar, şanlı ordumuz önemli bir harekata girişmiştir. Bu harekatın arkasında desteğimiz tamdır ve bir an önce başarıya ulaşmasını, hedefine ulaşmasını arzu ediyoruz. Mehmetçiğimizin burnu kanamadan harekatın hedefine ulaşıp ülkemize geri dönmesini diliyoruz, arzu ediyoruz. Allah milletimize de, askerimize de yardımcı olsun. Biz Türkiye’nin güvenliği çerçevesinde atılacak adımların bir siyaset malzemesi olmanın ötesinde bir milli mesele olduğunu biliyoruz.

Sayın Genel Başkanımız dün yurtdışında bu eksende ve bu çerçevede açıklamalar yapmıştır. Önümüzdeki süreç bütün terör unsurlarının etkisinin kırıldığı ve Türkiye’nin sınırında güvenlik sorununun olmadığı bir siyasi çözümün hayata geçirildiği bir süreç olmalıdır diyoruz. Tekrar Allah milletimize, askerimize yardımcı olsun.

Teşekkür ederim, sorularınız varsa yanıtlayabilirim.

Soru- Efendim Bahçeli’nin biraz önce bir açıklaması oldu, CHP bu operasyona dönük tavrı sulandırıcıdır diye.

Bir diğer sorum da, siyasi çözümü etkiler mi bu operasyon? Çünkü Astana ve Cenevre’den çözüme dönük girişimler var. Bu operasyon o siyasi çözümü engeller mi?

Bir de ÖSO’nun Türkiye’den oraya girişiyle ilgili değerlendirmeniz nedir?

Bülent TEZCAN- Önce Sayın Bahçeli’nin açıklamasıyla ilgili sorunuza cevap vereyim. Ne söyleyeyim Sayın Bahçeli’ye? Biraz önce açıklamamda söyledim bu mesele iç siyaset malzemesi yapılacak bir mesele değildir. Bu mesele üzerinden bizim ne iktidar partisiyle, ne muhalefet partileriyle bir polemik geliştirme düşüncemiz olmadı. Sayın Bahçeli’ye bir tavsiyem vardır, milli meseleyi iç siyaset malzemesi haline getirmesin. Belli ki, Cumhuriyet Halk Partisinin bu konuda terörün önlenmesine dönük aldığı açık tutum, terörle ilgili net duruş ve bu harekata bu çerçevede verdiği destek Sayın Bahçeli’yi herhalde rahatsız etmiş ki bugün bir şeyler söyleme ihtiyacı duydu. Ben niye rahatsız olduğunu anlayabilmiş değilim. Bu mesele bir iç siyaset malzeme meselesi yapılamaz, daha önce söylemiştim “körle yatan şaşı kalkar” diye. Demek ki, Sayın Bahçeli AK Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan’la yaptığı yakın siyasi çalışma neticesinde her türlü milli meseleyi ve uluslararası sorunu iç siyasetin bir parçası gibi görme alışkanlığı kazanmış. Körle yatarak şaşı kalkmış bu süreçte. Dolayısıyla bu meseleyi de bir iç siyaset malzemesi gibi görmeye çalışıyor ve milliyetçiliği kendi tekelinde tutma çabası var zannediyorum. Biz öyle bir çaba içerisinde değiliz. Diplomasiyi Genel Başkanımızın hatırlatmasından rahatsız olmuş 1920’lere gönderme yapıyor. Ya Sayın Bahçeli’ye yeniden tarih okumasını tavsiye etmek lazım, ya da konuşmasını hazırlayan, konuşma notlarını hazırlayan kişileri değiştirmesini tavsiye etmek gerekiyor. Çünkü Ulusal Kurtuluş Savaşında Mustafa Kemal Atatürk diplomasiyi hiçbir zaman masadan kaldırmamıştır. Bir tarafta diplomasi devam ederken öbür tarafta da mücadele devam etmiştir. Yapılacak olan şey budur. Diplomasi devam edecek ama zorunlu olan hallerde askeri harekat da sürdürülecektir, biz meseleye bu çerçevede bakıyoruz. Zeytin Dalı Harekatı atılması gereken bir adımdı, doğru bir harekattır. Ama diplomasiyi masadan kaldırmak demek siyasi çözümü unutmak ve yok etmek demektir. Bu ise uzun süreli bir çözümsüzlüğe teslim olmak demektir. Her ikisini birlikte yürütmemizde hiçbir engel yok. Sayın Bahçeli’ye tavsiyem bu meseleleri bu süreç içerisinde en azından bir iç siyaset malzemesi haline getirmesin ya da kendisinin bilgisi olmadan hazırlanıyorsa konuşma notlarını hazırlayanlara bu noktada bir talimat versin.

“Bu süreç bundan sonraki bölgede görüşmelere, görüşmeler ve diyalog yoluyla çözüme engel olacak mı” diye sordunuz. Engel olacağını düşünmüyoruz tam tersine bölgede terör unsurlarının ve terör güçlerinin etkili bir şantaj unsuru olmaktan çıkarılmasına dönük bir harekattır. Terör güçlerinin görüşme masasında etkili bir şantaj unsuru olmaktan çıkarılması tam tersine görüşmelerin daha sağlıklı yürümesine ve sonuçlanmasına sebep olacaktır.

Teşekkür ediyorum arkadaşlar. 


Kaynak: chp.org.tr

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.