Yankı Bağcıoğlu, ABD ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Arasında İmzalanan Yeni Askeri İşbirliği Anlaşmasını Değerlendirdi

Yankı Bağcıoğlu, ABD ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Arasında İmzalanan Yeni Askeri İşbirliği Anlaşmasını Değerlendirdi

CHP Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, ABD ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında imzalanan yeni askeri işbirliği anlaşmasına ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaptı.

CHP Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, "Önümüzdeki 5 yıllık dönem için yol gösterici olan bu anlaşma GKRY ve ABD arasındaki askeri işbirliğine yönelik icra edilen faaliyetlerin ilki olmadığı gibi sonuncusu da değil" dedi.

Bağcıoğlu yazılı açıklamasında şu hususlara yer verdi:

“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Amerika Birleşik Devletleri arasında ikili savunma işbirliğine dayalı bir yol haritasının imzalandığı 10 Eylül 2024 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı tarafından duyurulmuş ve bu gelişme kamuoyu gündemini yoğun olarak meşgul etmişti.

Önümüzdeki 5 yıllık dönem için yol gösterici olan bu anlaşma GKRY ve ABD arasındaki askeri işbirliğine yönelik icra edilen faaliyetlerin ilki olmadığı gibi sonuncusu da değil.

ABD ile GKRY ilk savunma işbirliği anlaşması 2018'in sonlarında imzalanmıştı. Anlaşma tarihinden itibaren GKRY’nin Washington'daki Büyükelçiliğinde ilk Savunma Ataşesinin akredite edilmesi, GKRY’nin ABD Uluslararası Askeri Eğitim Programına (IMET) ilk kez katılması, GKRY’ye yönelik silah ambargosunun yıllık olarak değerlendirilecek şekilde 2022’den itibaren kaldırılması ve ortak askeri tatbikatlarda gözlemci bulundurulması gibi işlem maddeleriyle güvenlik ortaklığı derinleşmeye devam etti.

Burada belki de en önemli konulardan birisi de 2020 yılında ilk defa ABD ve GKRY arasında yapılan tatbikattır ki bu askeri işbirliği anlamındaki en somut gösterge olarak kabul edilebilir. Bu bağlamda ABD’nin GKRY’ye yönelik askeri iş birliği faaliyetlerinin 2020 yılından itibaren artırması ve ilişkileri geliştirmeye yönelik yeni adımlar atma noktasında da herhangi bir tereddüt göstermemesi çok dikkat çekicidir.

Bir diğer gelişme ABD’nin New Jersey Eyaleti ile GKRY arasında 21 Temmuz 2023 tarihinde bir İşbirliği Ortaklık Programı imzalanması oldu. New Jersey eyaleti ulusal muhafızları ile GKRY Silahlı Kuvvetleri karşılıklı olarak imkân ve kabiliyetlerini güçlendirmek maksadıyla değişik askeri konularda uzmanlık paylaşımına ve eğitimlere başlama kararı aldılar. Bu çerçevede; Şubat 2024'te New Jersey Ulusal Muhafızları ile GKRY arasında güvenlik işbirliği ve eğitimleri başladı. Sağlık, siber savunma, istihkâm ve istihbarat analiz uzmanlığından oluşan New Jersey Ulusal Muhafız ekipleri, GKRY personeline eğitimler vererek yapılan anlaşmayı somutlaştırdılar.

Her ne kadar geçtiğimiz günlerde duyurulan ikili savunma işbirliğine dayalı yol haritasının içeriği paylaşılmamakla beraber daha önceki askeri faaliyetler göz önüne alındığında bu yol haritasının; askeri yetenek geliştirme çalışmaları olan tatbikat ve eğitim faaliyetleri icra edilmesi, liman ziyaretleri yapılması ve ABD Askeri Eğitim Programlarından GKRY silahlı kuvvetlerinin yararlandırılması gibi zaten devam eden faaliyetleri içereceğini söylemek çok yanlış olmayacaktır.


Esasen GKRY’nin askeri işbirliği ve savunma alanındaki girişimleri ABD ile sınırlı değil. Fransa, Ürdün, İsrail, Mısır ve BAE ile de benzer anlaşmalar yapılmış ve uluslararası toplumun desteğini geliştirme çalışmalarına son dönemde hız verilmiş durumda. GKRY ile Fransa arasında 4 Nisan 2017'de imzalanan "Savunma Alanında İşbirliği Anlaşması"nın 1 Ağustos 2020’de yürürlüğe girdiği 15 Ağustos 2020’de açıklanmıştı ve bu anlaşma daha çok Rum ordusunun Fransızlar tarafından eğitimi ve donatılmasına odaklıydı.

Anlaşmanın güncellenmiş ve doğrudan savunma işbirliğine odaklı halinde ise enerji güvenliği, deniz güvenliği, erken ihbar, kriz anında Fransız uyrukluların bölge ülkelerinden tahliyesi, kriz yönetimi, terör, deniz haydutluğu ve savunmaya destek verme ve doğal afetler konularında yardımlaşma ve bilgi teatisini öngörmekteydi. Ayrıca Fransa’nın, Rum kesimindeki Mari bölgesinde bulunan Evangelos Florakis Deniz Üssü’nden faydalanması sağlanmış, Fransa’nın maddi desteğiyle altyapısı değiştirilecek Evangelos Florakis Deniz Üssü’nde Fransa Donanması daimi olarak konuşlanabilmesinin ve Fransız gemi ve uçaklarına GKRY üslerinden lojistik destek verilmesinin önü açılmıştır.

20 Şubat 2020’de imzalanan bir diğer anlaşma ile GKRY ve Ürdün aralarındaki savunma ve güvenlik alanlarında süren işbirliğini programını yenileme kararı aldılar. Resmî açıklamaya göre, iki tarafın özel kuvvetlerinin katılımıyla gerçekleştirilecek tatbikatlara imkân veren askeri işbirliği anlaşması çerçevesinde; taraflar Ürdün’de yapılan, 29 ülkeden 8 bin askerin katıldığı, Ortadoğu’da bugüne kadar yapılan en geniş katılımlı tatbikat olma özelliği taşıyan 'Eager Lion' adlı çok uluslu tatbikata da katılmıştı.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile İsrail arasında 24 Şubat 2016 tarihinde imzalanan Savunma ve İşbirliği Anlaşması çerçevesinde; her yıl Ada’nın güneyinde Trodos Dağları civarında ortak bir askeri tatbikat yapılmakta, ayrıca, İsrail Hava Kuvvetleri Kıbrıs Adası’nda ikili eğitimlere iştirak etmektedir.

Mısır, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Genelkurmay Başkanları ve Savunma Bakanlığı yetkilileri 6 Nisan 2021’de bir araya gelerek üçlü askeri iş birliği programı anlaşması imzalamıştı. Anlaşma; Hava, Deniz ve Kara Kuvvetlerinin katılacağı tatbikatlar, eğitim faaliyetleri ve harekât kabiliyetinin geliştirilmesi gibi konuları içeriyordu. Bu yılın başında GKRY ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında savunma ve askeri işbirliği memorandumu imzalanarak iki ülke askeri kuvvetleri arasında karşılıklı işbirliğinin geliştirilmesinin önü açıldı. Ayrıca, Birleşik Krallığın adada 2 egemen üssünün (Agratur, Dikelya) olduğu ve fiilen kullanıldığını da göz ardı etmemek gerekiyor.

Bu bağlamda; özellikle ABD ve diğer devletler ile yapılan uluslararası hukuka aykırı bu tip askeri işbirliği ve güvenlik anlaşmalarının, fiili etkisinden ziyade GKRY’ye özgüven verecek sembolik etkisi olduğu aşikârdır. Geçtiğimiz hafta Yunanistan Savunma Bakanı Dendias’ın Akdeniz’deki deniz yetki alanlarına ilişkin açıklamaları ve daha öncesi GKRY’nin tek taraflı doğal gaz arama faaliyetleri bu duruma örnektir.

Ayrıca tıpkı Yunanistan gibi GKRY de; yaşanan her gelişmeyi kendi menfaati için kullanmakta, yıllardır devam eden askeri işbirliği anlaşmalarına gereğinden fazla önem atfederek uluslararası arenada etkinliğini artırmaya gayret etmektedir. İsrail – HAMAS çatışmasında adanın tamamının emniyetini tehlikeye düşürecek şekilde çok değişik devletlerden savaş gemileri ve özel kuvvet personeline GKRY’nin ev sahipliği de yapması buna bir örnektir.


Burada ortaya çıkan önemli sonuç, tüm bu gelişmelere ve Yunanistan-GKRY ikilisinin uluslararası kamuoyu oluşturma çabalarına karşılık bildiri yayınlamak ve nota vermekten başka bizim ne yaptığımızdır. Türk dış politikasındaki iç politika odaklı, günlük ve tutarsız yaklaşımlar ile savrulmaların, devletimiz için hayati konuların başında olan Kıbrıs sorunu başta olmak üzere milli hak ve menfaatlerimizin olumsuz neticeler ortaya çıkarmasıdır.

Dış politika öncelikleri yanlış belirlendiği zaman ülke güvenliği konusunda hayati önemi haiz bir konuda bir anda yalnız kalınabilmekte veya rakiplerimizin elini güçlendirecek sonuçlar ile karşılaşılabilmektedir. Türk Dışişleri Bakanlığının ABD-GKRY yol haritasına yönelik anlaşmayı da yine cılız bir basın bildirisi ile kınaması esasen zaten devam eden bu anlaşmaya çok fazla bir anlam yüklemediği olarak da değerlendirilebilir. Ancak burada önemli olan husus ABD’nin dış politikasında genel olarak denge yaklaşımından 2020 yılından itibaren gözle görülür biçimde GKRY ve dolayısı ile Yunanistan lehine keskin bir dönüş yapmış olmasıdır.

Türkiye’nin geçen ay içerisinde Doğu Akdeniz’de TCG ANADOLU’nun da katıldığı bir eğitimde ABD Deniz Kuvvetleri unsurları ile faaliyet göstermesi ve bu eğitimin Millî Savunma Bakanlığı’nın halkla ilişkiler politikasının tam tersine kamuoyundan saklanması, temelde Doğu Akdeniz’e yönelik dış politika uygulamaları konusunda Türkiye’nin bir kafa karışıklığı yaşadığını göstermektedir.

Sahada ise; Türkiye tarafından 2020 yılından beri Doğu Akdeniz’de sondaj ve arama faaliyeti yapılmaması, buna mukabil GKRY’nin faaliyetlerine aralıksız devam etmesi Türkiye açısından önemli bir zafiyettir."

ABD Savunma Bakanlığı tarafından Yol Haritası imza töreninde Larnaka/GKRY Denizde Arama Kurtarma Merkezi’nin başarılarına atıf yapması, esasen GKRY’den çok üstün seviyede görev yapabilecek olan KKTC Arama ve Kurtarma Merkezi’nin imkân ve kabiliyetlerinin neden yeterli seviyeye getirilmediği sorusunu akla getirmektedir.

Kıbrıs adasında mevcut anlaşmalar hilafına diğer devletlerin daimî askeri varlığına kesinlikle müsaade edilmemesi yönünde her türlü girişim yapılmalıdır. Burada konuşlanacak muhtemel muhasım unsurların Doğu Akdeniz’deki mevcut coğrafik üstünlüğümüze zarar verebileceği unutulmamalıdır.

Başta Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmasına yönelik çalışmalar olmak üzere Doğu Akdeniz’de ve çevre denizlerimizde mevcut sorunların çözümünde lehimize gelişmelerin yaşanabileceği ortamı oluşturmak için dış politikanın tüm araçları uluslararası arenada kullanıma sokulmalı, her gelişme iç politikaya malzeme edilmemelidir."


Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.