TÜİK - YENİLİK FAALİYETİNDEKİ GİRİŞİMLERİN ORANI YÜZDE 36 OLDU
Araştırma sonuçlarına göre çalışan sayısı 10 ve daha fazla olan girişimlerin yüzde 36'sı, 2016-2018 yıllarını kapsayan üç yıllık dönemde yenilik...
Araştırma sonuçlarına göre çalışan sayısı 10 ve daha fazla olan girişimlerin yüzde 36'sı, 2016-2018 yıllarını kapsayan üç yıllık dönemde yenilik faaliyetinde bulundu.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre çalışan sayısı 10-49 olan girişimlerin yüzde 33.9'u, 50-249 çalışanı olan girişimlerin yüzde 43.3'ü, 250 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerin ise yüzde 58.2'si piyasaya yeni ya da önemli ölçüde iyileştirilmiş bir ürün (mal ya da hizmet) sundu veya iş süreci uyguladı.
Sanayi sektöründe yenilik faaliyetlerinde bulunan girişimlerin oranı yüzde 39 iken; hizmet sektöründe bu oran yüzde 32.4 oldu.
Girişimlerin yüzde 20.9'u ürün yeniliğinde bulundu. Ürün yeniliği yapan girişimler arasından mal yeniliği yapanların oranı yüzde 82, hizmet yeniliği yapanların oranı ise yüzde 69.1 olarak hesaplandı.
Yeni veya önemli ölçüde iyileştirilmiş ürünlerin pazardaki durumu ele alındığında, ürün yeniliklerinin yüzde 82.8'inin girişim için yeni olduğu, yüzde 60.1'inin ise girişimin faaliyet gösterdiği pazar için yeni olduğu gözlemlendi.
Girişimlerin yüzde 29'u temel işletmecilik fonksiyonları olarak da adlandırılan iş süreci yeniliğinde bulundu. İş süreçlerinde en fazla yeniliğin uygulandığı alan, yüzde 79.6 ile mal üretme veya hizmet sağlama yöntemleri oldu. Bu kategoriyi yüzde 65.4 ile muhasebe veya diğer idari işlemler ve yüzde 65 ile bilgi işlem veya iletişim yöntemleri izledi.
Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin yüzde 34.6'sı finansal destek aldı. Bu girişimlerin yüzde 94.1'ine merkezi kamu kurum/kuruluşları (Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, KOSGEB, vb.) ve yüzde 11'ine yerel veya bölgesel kamu kuruluşları (belediye, valilik, vb.) tarafından finansal destek verildi.
Avrupa Birliği (AB) Horizon 2020 Araştırma ve İnovasyon Programından destek alanların oranı yüzde 3.7, diğer AB kurumlarının finansal desteklerinden yararlananların oranı ise yüzde 5.6 olarak hesaplandı.
Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin yüzde 28.4'ü diğer girişim, kişi veya kuruluşlar ile işbirliği yaptı. Bu girişimlerin yüzde 61.5'i Ar-Ge veya diğer yenilik faaliyetlerinde işbirliği yaparken diğer rutin girişimcilik faaliyetlerinde işbirliği yapan girişimlerin oranı yüzde 68.8 oldu.
Yenilik faaliyetinde işbirliği yapan girişimlerin yüzde 59.9'u yurt içinde, yüzde 25.5'i Avrupa ülkelerinde ve yüzde 21.3'ü diğer ülkelerde işbirliği yaptı.
Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin en çok odaklandığı stratejilerde ilk sırada yüzde 74.6 ile mevcut müşteri gruplarını memnun etmeye odaklanma yer aldı. Bunu yüzde 74.2 ile yüksek kalite, yüzde 66.8 ile yeni müşteri gruplarına ulaşmaya odaklanma takip etti.
Yenilik faaliyetleri ile elde edilen rekabetçi avantajı etkin koruma yöntemlerinin de sorgulandığı araştırmada, yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin yüzde 39.9'unun ticari marka tescili yaptırdığı tespit edildi. Bunu yüzde 24.7 ile patent başvurusu, yüzde 19.7 ile ticari sır kullanımı, yüzde 13.7 ile faydalı model başvurusu, yüzde 10.4 ile telif hakkı başvurusu ve yüzde 9.5 ile endüstriyel tasarım tescili takip etti.
Yenilik faaliyetinde bulunmayan girişimler, 2016-2018 yılları arasında yenilik faaliyetlerine başlama kararını ya da yenilik faaliyetlerini gerçekleştirmeyi engelleyen faktörlerin başında yüzde 52.7 ile yüksek maliyetlerin geldiğini belirtti. Bu faktörü yüzde 32.9 ile güçlü pazar rekabeti ve yüzde 29 ile girişim bünyesindeki finans kaynaklarının yetersizliği izledi.
Yenilik istatistiklerinin derlenmesinde temel kaynak olan Oslo Kılavuzu'nun güncellenmesi sonucunda metodolojide değişiklikler yaşandı. Bu durumun temel nedeni, yenilikçilik kavramından çok yenilik faaliyetlerinin nasıl gerçekleştirildiğinin önemli olmasından kaynaklandı. Yenilik tanımının ve türlerinin değişmesi ile birlikte araştırma sonuçlarında zaman serisi karşılaştırması yapma olanağı da büyük oranda kalmadı. (Grafik)
Kaynak: DHA
HABERE YORUM KAT