TRANS YAĞLAR, CUMHURBAŞKANLIĞI GÜNDEMİNDE
CUMHURBAŞKANLIĞI Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu, "gıda ve beslenmenin sigarası" olarak nitelediği trans yağlar konusunda alınması gereken önlemleri masaya yatırdı.
Prof. Dr. Serkan Topaloğlu başkanlığında önceki gün toplanan Kurul'un gündeminde, trans yağ kullanımının sağlık üzerine olumsuz etkileri ve bu konuda alınması gereken önlemler vardı. Akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları (STK) temsilcilerinin yaptıkları değerlendirmelerle geniş bir perspektiften ele alınan trans yağ konusunda kamuoyunda yaşanan bilgi kirliliğine dikkat çekilirken, trans yağların sanılanın aksine zeytinyağı, tereyağı, ayçiçek yağı gibi bir yağ türü olmadığı, gıda endüstrisinde yağların daha ucuz ve kolay kullanımı için çeşitli işlemlere tabi tutulması sırasında ortaya çıkabildiğine işaret edildi. Ayrıca kızartma yağlarının birden fazla kullanımı ve yanlış pişirme yöntemlerinin de bitkisel yağları trans yağa dönüştürdüğü ifade edilirken, bazı pastane ürünleri, bisküvi, gofret, kek gibi atıştırmalık ürünlerde, hazır soslarda, fast food ürünlerinde bulunan ve kavrulmuş kuru yemişlerde üretim sırasında oluşan trans yağların pek çok sağlık sorununu da beraberinde getirdiği vurgulandı.
HER YIL 500 BİNDEN FAZLA ÖLÜME NEDEN OLUYOR
Toplantıya katılan uzmanlar trans yağ tüketiminin dünyada her yıl 500 binden fazla kardiyovasküler hastalık kaynaklı ölüme sebep olduğunu, ayrıca diyabet, obezite, kanser gibi diğer önemli hastalıkların riskini artırdığına dair veriler olduğunu belirtti. Trans yağların zararlı etkilerinden korunmak için, gıda endüstrisinin üretim sürecinde değişiklik yapması, evlerde veya toplu yemek üretimi yapılan işletmelerde sağlıklı pişirme yöntemlerinin tercih edilmesi gerektiği dile getirildi. Toplantıda, kardiyovasküler hastalık riskini artırmasından dolayı sigaraya benzetilen trans yağlar için "gıda ve beslenmenin sigarası" nitelemesi yapılırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı tutumu sayesinde tütün ürünleriyle mücadele ve nişasta bazlı şeker konusunda yürütülen başarılı politikaların trans yağın kısıtlanması konusunda da dünyaya örnek olacak şekilde sürdürüleceği ifade edildi.
TRANS YAĞ İÇERİĞİ YÜZDE 2'Yİ GEÇEMEYECEK
Türkiye'de trans yağların eliminasyonuna yönelik politika belgesinin Mart 2020'de açıklanması bekleniyor. Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu'nun önerisiyle başlatılan ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile TÜSEB Türkiye Sağlık Politikaları Enstitüsü tarafından yürütülen EVIPNet projesi kapsamında, DSÖ'nün "Trans Yağsız 2023" hedefi doğrultusunda hazırlanmakta olan rapor, DSÖ ülkeleri arasında trans yağ konusunda hazırlanmış kanıta dayalı ilk politika belgesi olma özelliği taşıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nca hazırlanan ve son aşamaya gelinen yeni Türk Gıda Kodeksi'nin yayınlanmasıyla Türkiye'de gıdalarda trans yağ içeriği DSÖ'nün de önerdiği gibi yüzde 2'yi geçemeyecek. Böylece şimdiye kadar sektörün önemli kısmının gönüllü olarak yaptığı düzenleme, yasal olarak da zorunlu hale gelmiş olacak.
TOPALOĞLU: KONUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIM
Toplum sağlığının her şeyden önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Serkan Topaloğlu, "Ben hem bir kardiyoloji uzmanı olarak hem de Kurulumuz adına, trans yağların kısıtlanması ile ilgili mevzuat çalışmalarının bir an önce tamamlanması için konunun takipçisi olacağım. Bu konuda gıda endüstrimizin pek çok gelişmiş ülkeden erken davranarak gönüllü olarak kısıtlamaya gitmesini ülkemiz için çok büyük bir fırsat" dedi.
Paketli gıdalarda "Trans Yağ İçermez" ibaresi bulunan ürünlerin tercih edilmesini öneren Dr. Topaloğlu, televizyonlardaki sağlık programları ve özellikle gündüz kuşağı kadın programlarında da trans yağ konusunda halkın bilinçlendirilmesinin, politikaların hedefe ulaşmasındaki önemine işaret etti.
FOTOĞRAFLI
Kaynak: DHA
Kaynak: