SREBRENİTSA ANMASI, CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN KATILIMIYLA KARTAL’DA GERÇEKLEŞTİ
İnsanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biri olan Srebrenica Katliamı’nda hayatını kaybedenler, Kartal’da Cumhuriyet Halk Partisi Genel..
İnsanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biri olan Srebrenica Katliamı’nda hayatını kaybedenler, Kartal’da Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı programda anıldı.
Kartal Meydanı’nda bulunan Srebrenica Boşnak Soykırım Anıtı önünde gerçekleştirilen anma programından önce Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri; Akif Hamzaçebi, Oğuz Kaan Salıcı, Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Cumhuriyet Halk Partisi Kartal İlçe Başkanı Muammer Çelebi, Pendik Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ni ziyaret ederek dernek üyeleri ile bir süre sohbet etti. Ardından 1995 yılında gerçekleştirilen ve 8372 canın katledilmesini anlatan fotoğraf sergisi gezildi. Serginin ardından katliamı anlatan film gösterimi izlendi.
Kartal Belediyesi ve Pendik Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği 11 Temmuz 1995'te Yugoslavya iç savaşı sırasında Sırp ordusunun Srebrenica'yı işgal ederek genç, yaşlı, çocuk, kadın, erkek demeden 8 binin üzerinde canı katledişinin 23. yılında anma programı düzenledi. Program, vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Anma törenine Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün yanı sıra; Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Çelik, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Cumhuriyet Halk Partisi Kartal İlçe Başkanı Muammer Çelebi, Beşiktaş Eski Belediye Başkanı Murat Hazinedar, İYİ Parti Kartal İlçe Başkanı Bünyamin Balta, Kartal Belediyesi Başkan Yardımcıları, Kartal Belediyesi Meclis Üyeleri, Pendik Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Erdoğan Erdem, Kartal Belediyesi Birim Müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve ardından İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan anma programında konuşma yapan Pendik Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Erdoğan Erdem, katliamın acısını hala yüreklerinde hissettiklerini dile getirerek: “Burada olan herkese, bizleri yalnız bırakmayan Kartal Belediye Başkanımız Op. Dr. Altınok Öz’e, ‘hak, hukuk, adalet’ diyen ve Türkiye’nin en iyi politikacılarından, liderlerinden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na burada olduğu için çok teşekkür ediyorum. Tüfekle, tecavüzle yıldıramadıkları Boşnak halkını masa başında yenmeye çalışmışlardır. Bu durum ne hukuka, ne ahlaka ne de insanlığa sığmaktadır. Bizler ne intikam, ne kan, ne de savaş istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki bizim düşmanımız Sırp halkı değildir. Bu yaşananlar da halkların savaşı değildir. Bizler Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün - Yurtta sulh, cihanda sulh- ilkesine inanıyor ve sadece hak, hukuk, adalet istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Eğer yaşanan acıları hatırlamazsak, geçmişi hatırlamazsak, geleceğe doğru bakamayız”
Erdoğan Erdem’in ardından konuşma yapan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz: “Biz, yerel yönetim olarak yaşanan katliamlarda hayatını yitirenleri anmaya devam edeceğiz. Bu konuda çalışma yapanlara da desteğimizi sürdüreceğiz. Sayın Genel Başkanım, bundan 160 yıl önce Abhazya’da yapılan soykırımın anıtını da Tekel İskelesi’nin önüne diktik. Hemen yan tarafa Srebrenitsa’da yapılan katliamın anıtını diktik. 90’lı yılların ilk yarısında Kartal Sigorta Hastanesi hekimiyken, kadınların ırzına geçilmesinden ve insanların öldürülmesinden çok büyük rahatsızlık duyduğumu söylemiştim. O zaman bu acıyı yüreğimde hissetmiştim. O zaman, bu arkadaşlarımızla hiçbir bağımız yoktu; ama yerel yöneticiliğin sorumluluğu olarak bunu borç bildim. Eğer yaşanan acıları hatırlamazsak, geçmişi hatırlamazsak, geleceğe doğru bakamayız. Dün, Belçika-Fransa maçı oynanıyor. Belçika takımının yarısı Kongolu, yıllarca kendilerini sömürenler için –yenildi- diye ağlıyorlar. Yani bizler Avrupa’ya gittik; ama arkamızda ağlayan bir kesim bırakamadık. Maalesef ya ırzımıza geçildi, ya da öldük. Bunu bir sorgulamamız gerekiyor. Yan tarafımızda bulunan Srebrenica Boşnak Soykırım Anıtı, özel olarak yapıldı. Gerçekleştirdiğimiz Taş Heykel Sempozyumlarında yapılan bir anıt... Kitlesel olarak bir yer fıstığı formunda yapılmıştır. Boşnak halkına yapılan baskı ve zulümlerle, kaybettikleri canları küçük kübik parçalarla yerde sembolize ediyor. Onların ana parçayla bir bağı oluşturuldu. Bu ipler de gönül bağını, bütünlüğü ve kitlelerin doğuşunu simgeliyor. Yani kendilerinden bir parça kopartılmış olabilir; ama o kütle, bütün şekilde tekrar doğuşun bir ifadesi olarak sunuldu. Birkaç gün önce de Sivas’ı, 2 Temmuz’u andık. Sivas’ta ölen canlar, bizim canlarımızdı. Ama ondan 3 gün sonra da Başbağlar’da kuşuna dizilen insan da bizim insanımızdı. 2009’da 2 Temmuz için afiş astığımızda bir grup karşı çıktı. 5 Temmuz’da astığımızda da başka bir grup karşı çıktı; ama ondan sonraki bütün yıllar siyah bir zemin üzerinde -2 Temmuz da, 5 Temmuz’da bizim ortak acımızdır- dedik. Sivas’taki katliamı yapan da Başbağlar’daki katliamı yapanlar da bu ülkenin içinden çıkanlardı. Demin Erdoğan Bey’in söylediği gibi her türlü teröre, her türlü katliama karşı olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Sizi Kartal’da ağırlamaktan, Kartal halkı adına onur duyduğumuzu belirtmek istiyorum. Saygılarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
“Bosna Hersek’te yaşanan olay, bir kimlik olayıdır. Bir kimliği ve bir inancı yok etmek için ve o kıtadan silmek için hain ellerce yapılan bir katliamdır.”
Ardından konuşmasını gerçekleştirmek üzere sözü alan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: “Efendim buraya gelmeden önce, Bosna Sancak Derneği’ne uğradık. Orada bize bir film izlettiler. Filmin sonunda konuşacak hiçbir şey yoktu. Gencecik insanlar acımasız eller tarafından katledilip bir çukura atılıyordu ve biz şimdi 21. yüzyıldayız. Bahsettiğim film 21. yüzyılın eşiğinde gerçekleşen bir olayı anlatıyor. Üstelik uygarlığın beşiği saydığımız Avrupa’da yaşanan bir olay... Bütün dünyaya demokrasi dersi vermeye kalktığı zaman en çok konuşan kıtadan söz ediyorum; Avrupa’dan... Ama binlerce kişi hayatını kaybetti. On binlerce kişi katledildi. Kadın, çocuk, yaşlı, genç ayrımı yapılmaksızın. Bu gün biz bu acıları paylaşmak için, bunu unutmamak için buradayız. Eğer insanlık ölmediyse bütün katliamlara karşı topyekûn bir arada olmak zorundayız. Kişiler kimlikleri dolayısıyla yargılanamazlar, kimlikleri dolayısıyla ölüme mahkûm edilemezler, kimlikleri dolayısıyla ötekileştirilemezler. Eğer insan Allah’ın yarattığı en değerli varlık ise kimliğiyle inancıyla bir insandır ve onun kimliğine de inancına da hepimizin saygı duyması gerekir. Bosna Hersek’te yaşanan olay, bir kimlik olayıdır. Bir kimliği ve bir inancı yok etmek için ve o kıtadan silmek için hain ellerce yapılan bir katliamdır. Onun için askeri üniforma giymesinin hiçbir önemi yoktur, sivil kıyafetle gezmesinin de hiçbir önemi yoktur. Önemli olan bir kimliğe ve bir inanca olan düşmanlıktır. Biz neden hep -kimlik üzerinden siyaset yapılmaz, inanç üzerinden siyaset yapılmaz- diyoruz? Çünkü siyasetin alanı başkadır, farklı bir konu olmak zorundadır siyasetin alanı. Kimlik üzerinden siyaset yaparsanız, sonuç gelir katliamlara dayanır. İnanç üzerinden siyaset yaparsanız, sonuç gelir katliamlara dayanır. Dünya siyasal tarihine baktığımızda Yüzyıl Savaşları dediğimiz, yüzyıl devam eden bir kitle savaşı var. Aynı inançtan; fakat farklı mezheplerden olan Hıristiyan dünyasının yüzyıl boyunca yaptığı katliamlar, Yüzyıl Savaşları olarak siyaset dünyasında yer almıştır. Bugün Ortadoğu’da benzer bir olayı yaşıyoruz. Dolayısıyla bugün, Bosna Hersek’te yaşanan bir katliamı anıyoruz. Bunu unutmamak gerekiyor, eğer unutmazsak çocuklarımıza ve gelecek kuşaklara soykırımın ne kadar yanlış olduğunu, ne kadar kötü olduğunu, bir insanlık suçu olduğunu anlatabilirsek kendi çocuklarımıza çok daha güzel bir dünyayı teslim etmiş oluruz. Dünya, hepimize yetecek kadar büyük. Çevremizi güzelleştirmek, bir arada yaşamak, beraber huzur içinde, barış içinde yaşamak bizim neyimize yetmiyor. Bosna Hersek’te yaşanan katliamın bir başka acı tablosu daha var. Bu acı tablo, en az katliamlar kadar ağır bir tablodur. Tabloyu doğduran olay şudur. Avrupa’nın göbeğinde binlerce insan, çoluk çocuk, yaşlı, genç, kadın, erkek denmeden kimlikleri ve inançları nedeniyle katledilirken, Avrupa’nın büyük bir kesimi yaşananları sessizce izliyor. Bu, insanlığın utancıdır. Katliamı bildiği halde sesini çıkarmaması, bu acı tabloyu daha da acı hale getirmiştir. Yeri geldiği zaman bu kitle, bize ders vermeye kalkar. Yeri geldiği zaman Türkiye’yi eleştirirler. Avrupa’nın önce Bosna Hersek’te yaşanan katliamın kara lekesini alnından silmesi lazım. Bunu yapması lazım. O yara halen kapanmamıştır. Bana ders vermek istiyorsanız, önce dönüp kendinize bakacaksınız. Bütün bu gerçeklerin sizler tarafından unutulmaması lazım; ama bir şey daha unutmamak gerekiyor. Kin üzerine inşa edilen bir siyaset de olmaz. Kin bizim kapımızdan içeri girmemelidir. Anadolu toprakları, huzur üzerine inşa edilmiştir, kavga üzerine değil. Hacı Beştaşı Veli’ye, Mevlana’ya bir bakın. Hiçbir zaman kin onların dünya görüşü içinde yer almamıştır. Nefret asla ve asla yer almamıştır. Biz eğer bu topraklarda huzur içinde yaşayacaksak, bu toprakları bize miras olarak bırakan dedelerimizin, atalarımızın öngördüğü barışı ve huzuru yaşatmak zorundayız. Bakınız Aliya İzzetbegoviç ‘savaşta büyük zulme uğradınız,’ diyor Bosna Herseklilere… Boşnaklara ‘zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz, ne yaparsanız yapın; ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım, tekrarlanır.’ diyor. Soykırımları tekrarlatmamak için, dünya tarihinden silmek için, hiçbir soykırımı unutmamalıyız. Hitlerin Almanya’da yaptığı soykırımı da unutmamalıyız. Yine Aliya İzzetbegoviç : ‘Biz kin gütmeyeceğiz; ama asla yapılanları unutmayacağız ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey, düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır. Biz ölüyoruz; ama onlar da kazanmıyorlar.’ Evet, bu sözler çok değerli sözlerdir. Bu toplantı o açıdan son derece anlamlıdır. Binlerce insan kimlikleri ve inançları nedeniyle katledildi. Hiçbir günahları yoktu bu insanların ve biz onları unutmayarak, onlara saygı duyarak yolumuza devam edeceğiz. Kartal Belediye Başkanımız, güzel bir anıt yaptırmış. Çoğu zaman gelir pek çok anıtın önünden geçeriz; ama o anıtın neden ve niçin yapıldığını çoğu kez hatırlamayız. Benim Kartallı kardeşlerimden beklediğim, bu anıtın önünden geçerken, bu anıtın yapılmasına vesile olan ve savaştan etkilenenler olarak en az 300 bin kişinin hayatına mal olan olayları unutmasınlar. Bu anıt, o acı olayları sembolize ediyor. İnsanlık tarihinde elbette ki büyük acı olaylar vardır, bazen bu bir depremdir elimizde olmayan nedenlerle, bazen bir savaştır... Ama kimlik üzerinden ve inanç üzerinden bir kitleyi tamamen yok etmeye karar vermek, çok ama çok ağır bir insanlık suçudur. Dolayısıyla biz bu ağır suçu toplumun her kesimine, toplumun dokularına yerleştirmek ve anlatmak zorundayız. Bu gün buraya geldiniz, onur verdiniz, şeref verdiniz. Biz Boşnak kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Sizin acınızı paylaştığımı asla unutmayın. Bu gün bir Genel Başkan Yardımcımızın başkanlığında arkadaşlarımız, Bosna Hersek’teler. Oradaki anmalara da katılıyorlar. Biz dünya görüşü olarak da, insan olarak da, inanç olarak da ne olursak olalım insanlık suçu sayılan katliamlara karşı çıktık ve çıkmaya da devam edeceğiz. Sivas’ta yaşananları da kabul etmedik, Başbağlar’da yaşanan olayları da kabul etmedik, asla ve asla kabul etmeyeceğiz. Bu topraklarda farklı kimliklerimizle, farklı inançlarımızla, farklı dünya görüşlerimizle, farklı siyasal anlayışlarımızla bir arada, huzurla yaşamak istiyoruz. Kardeşçe yaşamak istiyoruz. Kavgadan uzak, barış içinde yaşamak istiyoruz. Bu toprakların tarihinde büyük acılar var. Balkanlarda yaşanan büyük acıları hepimiz biliyoruz. Orada yaşanan göçler var. Kafkaslardan gelen yeni büyük dramlar var, büyük acılar var. Aslında Anadolu, büyük acıları yaşayan bir kitleler topluluğudur. Hepimizin ortak acıları var. Ortak bir gelecek yaşatmak zorundayız ve yaratmak zorundayız ortak bir geleceği... Birlikte huzur içinde yaşayacağımız güzel bir Türkiye inşa edeceğiz. Elbette bunun yolu demokrasidir, ben gayet iyi biliyorum. Ama hiç kimse şunu unutmasın vatani savunmak keskin bir çizgi değildir. ‘Hatt-ı müdafaa yoktur sath-ı müdafaa vardır’ der Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Sath-ı müdafaa vardır. O sath-ı bütün vatandır der. Demokrasi mücadelemizi de aynı çizgide ve aynı anlayışta sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu topraklarda hiç kimsenin gözyaşı dökmesini istemiyoruz. Bu topraklarda hiç kimsenin üzülmesini istemiyoruz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmesini istemiyoruz. Bu ülkeye, bu topraklara demokrasi, barış ve kardeşlik gelinceye kadar mücadele edeceğiz. Bu bizim halkımıza sözümüzdür. Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum” dedi.
Konuşmaların ardından katılımcılar Srebrenica Boşnak Soykırım Anıtı’nın önüne katledilen canlar için karanfil bıraktı.
Kaynak: Kartal Belediyesi
HABERE YORUM KAT