Oğuz Şenol'un kurduğu Cafe Italiano, restoran sektörüne yeni bir ekonomik model getiren "Mezo" restoran konseptini tanıttı. Oğuz Şenol, düşük ücretlerle vatandaşı İtalyan mutfağının lezzetiyle buluşturacaklarını ve restoranlarda sosyal alan şıklığı ön plana çıkarılarak, tüm Türkiye'ye bu lezzetli yaymak istediğini söyledi.
Restoran işletmeciliği alanında 25. yılını geride bırakan Oğuz Şenol'un kurduğu "Cafe Italiano" restoran sektörüne yeni bir ekonomik model getiren özel "Mezo" restoran konseptini tanıttı. Restoranın ortaya çıkmasında müşterilerin kaliteli ve ekonomik hizmet alması gerektiği vurgusu yapılırken, lezzet ve sosyal alanların da iddialı olacağı ifade edildi.
"RESTORANLARDA ORTA-ARA BOŞLUĞU DOLDURMAK İÇİN KONSEPT YARATTIK"
Mezo restoran işinin, "neden?" ihtiyaç olduğu sorusuna ilk önce yanıt bulunması gerektiğini vurgulayan Oğuz Şenol, "Mezo, "ara-orta" anlamında kullanılan bir kelime. Türkiye'de, "İtalyan Mutfağı" dediğimizde, ya çok yüksek meblağlarla çıkılan belli restoranlar var ya da fast food ağırlıklı. Pizza ağırlıklı İtalyan mutfağı dediğimizde insanın aklına pizza ve makarna geliyor. Ucuz olup daha çok donmuş ürünlerden belli bir kalitenin olmadığı ve sosyal alan içermeyen fast food ağırlıklı yerler var. Aslında sizin rahatlıkla gidip çok lezzetli yemek yiyip 40 TL'ye, belki 50 TL'ye çıkabileceğiniz bir yer maalesef yok. Bu orta-ara dediğim "mezo cafe restoran" boşluğunu doldurmak için Cafe Italiano'yu yeni bir konsept olarak yarattık" diye konuştu.
"YATIRIM MALİYETİNİ MİNİMİZE ETTİK"
Yatırımcı anlamında ise en hızlı geri dönüşümü yaratmaya çalıştıklarını ifade eden Şenol, "Sunduğumuz bu destek sayesinde 4 ila 6 hafta arasında şubeyi açabiliyoruz. Ayrıca merkez mutfağımızda tüm şube personeline yönelik özel eğitimler de düzenliyoruz. Ama yatırımcılara sunduğumuz en büyük destek, 25 yıllık tecrübe ve güçlü bağlantılarımızdan kaynaklanan, "food cost - gıda maliyeti" avantajı tedarikçilerden aldığımız tüm indirim yüzdelerini olduğu gibi bayimize yansıtıyoruz. Böylece yatırımcı işe kazançlı başlamış oluyor. 25 bin Euro isim hakkı bedelimiz var. Ortalama 150 m2 bir dükkanın anahtar teslim maliyeti ise 67 bin Euro. İnşaat giderlerinden demirbaş parkuruna kadar en uygun ve işlevsel seçenekleri belirledik. Böylece yatırım maliyetini minimize ettik. Yatırımın geri dönüşü ise 14 ila 18 ay arasında. Bu sektörümüzde rastlanmayan bir hızlı dönüştür" ifadelerini kullandı.
"ÖZEL ÇALIŞMALAR VE TESTLER YAPARAK SALATALAR VE TATLILAR GELİŞTİRDİK."
Oğuz Şenol, İtalyan mutfağı ile alakalı bilgi vererek restoranlarına sadece makarna ve pizza olarak değil, çeşitli salatalar ve özel lezzetlerde kattıklarını dile getirerek, "Özel çalışmalar ve testler yaparak salatalar ve tatlılar geliştirdik. İsteyen herkesin damak lezzetini bulabileceği bir menü sağladık. Ancak tabi ki bizim ağırlıklı olarak üzerinde durduğumuz lezzetler pizza ve makarna" dedi.
"BU LEZZETİ BAŞTA TÜM TÜRKİYE'YE OLMAK ÜZERE YAYACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM"
"2023'ün sonunda 55 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz" diyen Şenol, "Bunun 50 tanesini franchising olarak görüyoruz. Bu şubelerimizde aile ortamına uyum sağlayacak, dostluğumuzu gösterebileceğimiz ve para kazanmak isteyen kişilerle çalışacağız. Ayrıca Avrupa ve Orta Doğu için de çalışmalarımız var. İnşallah büyüyerek bu lezzeti başta tüm Türkiye'ye olmak üzere yayacağımızı düşünüyorum" açıklamalarında bulundu.
Büyük riskler alarak yatırım yapılmaması gerektiğini de sözlerine ekleyen Oğuz Şenol,
"Müşteri bazında da artık yüksek meblalarla yemek yiyerek veya düşük meblalarla lezzet ve ortam olmadan restoranlardan ayrılmamalı. Biz bu orta noktada birleştirerek bütün her şeyi sunmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
CAFE ITALIANO HER KESİME HİTAP EDECEK
Cafe Italiano fikri, Oğuz Şenol tarafından özellikle vatandaşların kaliteli ve ekonomik hizmet almaları açısından araştırma yapılarak geliştirildi. Şenol, bununla alakalı, "dışarıda ailesi ya da dostlarıyla yemek yemek isteyen birinin önüne sadece iki seçenek çıkıyor. Ya ekonomik olarak gerçekten pahalı hizmet güzel ortamda sunan restoran veya cafe bistroları tercih edecek ya da fast food kanalına yönelecek. Yani iki segment arasındaki "mezo" orta alanda müşteriyi memnun edecek bir işletme stili yok" diyor. Burada ortaya çıkan ara segment restoran modelini ise sadece lezzet ve ekonomi anlamı dışında geliştirerek sosyal ortam ve gidilen restoranın da şıklığını ekleyerek insanların lezzeti ve sosyal ortamı aynı anda bulabileceğini işaret ediyor.
Kaynak: DHA