TÜRKİYE’YE YENİ BİR ÖYKÜ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 3 Aralık 2022 tarihinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde kamuoyuyla paylaştığı “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyonu etkisini uzun yıllar boyunca gösterecek büyük bir makas değişiminin habercisidir.

Gündelik ve vasatı aşamayan siyasetin, laf dalaşlarının ve kamuoyunu kör bir kuyu gibi içine çeken “adaylık” tartışmalarının ötesinde bir yeni bakış açısını, yeni bir yaklaşımı ve hareket tarzını da ortaya koymuş oldu Kılıçdaroğlu. 

Bu tarz değişimi; Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2015’te başlayan, Adalet Yürüyüşü ile devam eden, ittifaklar ve dostlarımız olarak tarif ettiği geniş çemberin ve nihayetinde geniş bir demokrasi projesine dönüşmesiyle ilerleyen sürecin yeni bir aşamasıdır. 

İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyonuyla Kılıçdaroğlu Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu ‘toplumsal ekonomik ve siyasi’ bir kriz olarak tarif ediyor. Bu kriz durumunun aşılabilmesi için iki adımdan oluşan bir eylem planını da açıklamış oluyor. 

 1.Adım, Feraha Çıkmak” olarak tarif edilmiş. Bu adımın içinde en temelde ülkede güven ortamının tesis edilmesi, devletin kurumlarının yeniden ve hızla inşa edilmesi, mevcut yönetim anlayışının bir kenara bırakılarak devletin yasal bir çerçeveyle yeniden tanımlanması var. Artık boyutları inanılmaz bir hal alan israf düzenine son verilmesi bu adımda önemli bir yer tutuyor. Bununla birlikte israfa eşlik eden yolsuzluk sisteminin ve burada oluşan ciddi ekonomik kan kaybının önlenmesi, yolsuzluklara hukuk çerçevesinde son verilmesi ve yine farklı biçimlerde kamudan yolsuzluk yoluyla çalınan paranın hukuk enstrümanlarıyla yerine tekrardan konulması bu sürecin temellerini oluşturuyor. 

Feraha çıkma” aşamasının odağında toplumun çok büyük bir kesimi olan ve bununla birlikte sesi en az duyulan, en az temsil edilen ücretlilerle ilgili bir eylem planı bulunuyor. Bu eylem planında, haksız vergi sistemiyle ücretlilerden alınan payların reel ücretlere yansıtılması ve değersiz Türk Lirası politikasının yarattığı tahribatın önlenmesiyle sağlanacak fiyat istikrarı başat adımlar olacak. Ayrıca doğrudan alım gücünü yükseltecek istihdam ve kamusal iyileştirme politikalarıyla kısa vadede geniş kesimlerin nefes alması planlanıyor.  

2.Adım, Refaha Ulaşma” hedefi olarak belirlenmiş. Bu adım “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyonunun en çarpıcı bölümlerini barındırıyor. Burada başlı başına Türkiye’nin temel ekonomik yaklaşımının köklü biçimde değiştirilmesi ve dünyayla entegre, çağdaş bir ekonomi modelinin tasarlanması var. “Refaha ulaşma” adımında tarif edilen yol haritası ile mevcut durumda krizlere girmeyi alışkanlık edinmiş bu yorgun yapının bir kenara bırakılması ve yerine, rekabet gücü ve katma değeri yüksek, yenilikçi sektörlere dayalı bir ekosistemin kurulması öngörülmüş. Refaha ulaşmak ve zenginliğe erişmek için bütünsel bir endüstriyel dönüşümden söz edilen vizyonda, bu dönüşüm için gerekli olan yatırım, insan kaynağı ve bilgi süreçleri de vizyona özenle dahil edilmiş. Ayrıca refahın kalıcı hale gelmesi için olmazsa olmaz olarak tarif edilen, zenginliğin tabana yayılması ve toplumun ekonomiden pay alması da vizyonun güçlü vurgularından biri olarak göze çarpıyor. 

Vizyonun hayata geçmesi için gerekli olan iki önemli gereklilik de toplantıda önemle vurgulanmış. Bunlardan biri para / yatırım, diğeri ise ekip / kadro… Kemal Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği büyük yön değişiminin gerçekleşmesi için ülkenin temiz paraya, üretken sermayeye ve gelen paranın verimli biçimde kullanılmasına ihtiyacı var. Ayrıca bu büyük dönüşüm sürecine katkı sağlayacak ekiplerin hızla sürece katılması da yine vizyonun en önemli başlıklarından biri olan GÜÇ BİRLİĞİ” ile çözülmüş. Bunun yanında büyük bir eğitim dönüşümü ile yetenek inşasının, endüstriyel dönüşüm için gerekli olan insan gücünün eğitimle sağlanması da vizyon kapsamında sıklıkla işleniyor. 

Kemal Kılıçdaroğlu’nın ilan ettiği ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ vizyonu Türkiye'yi içinde bulunduğu mevcut krizler silsilesinden çıkarmanın ötesinde; yapısal bir değişimle dünyada hak ettiği yere, bilimle, üretimle büyüyen, zenginleşen, insanları mutlu ve huzurlu olan bir ülke haline hızlıca getirme kararlılığını da ifade ediyor.

Tespitler ve Çözümler

Vizyon toplantısına katılan değerli düşünür ve akademisyenler, Daron Acemoğlu, Refet Gürkaynak, Hakan Kara, Ufuk Akçiğit, Türkiye’nin ekonomik göstergeler ve dünya ölçeğindeki yeri konusunda çok önemli tespitler ve öneriler paylaştı. Bu tespitler içinde; kurumların ve para politikasının bağımsızlığı, Türkiye’nin potansiyeli ile mevcut durumu arasındaki çelişki, ülkenin mevcut durumu sürdürdüğü takdirde nasıl risklerle yüz yüze kalacağı ve sağlıklı demokratik kurumların zenginleşmeyle olan hayati bağı ilk bakışta göze çarpanlardı. 

CHP Genel Başkan Başdanışmanı Jeremy Rifkin, endüstriyel dönüşümü odağına alan konuşmasında, Türkiye iki kıta arasında bir köprü ve harekete geçirici bir lider konumunda aslında. Bu liderliği yapıp havzasındaki diğer ülkeleri harekete geçirebilirse Üçüncü Sanayi Devrimi’ne geçer” diyerek vizyonun ruhunu ve yaratacağı fırsatları ortaya koydu.  

Veriye ve bilimsel çalışmalara dayanan tespitlerin ve önerilerin yanı sıra, CHP Genel Başkanı ve kurmayları vizyonun somut hedeflerini ve ekonomi – politik yaklaşımı sıraladı. Faik Öztrak’ın “Türkiye’nin krala değil kurala ihtiyacı var” sözüyle büyük alkış aldığı konuşmasında yanlış ekonomi politikalarının neden olduğu belirsizlik çarkını” kırmanın ve ülkenin olağanüstü yüksek risk primini hızla aşağıya çekmenin önemini vurguladı. Çok yönlü bir ekonomik iyileşme yaklaşımı ortaya koyan Öztrak, ekonomi yönetiminin temiz, yeşil ve çağdaş bir dönüşüm geçireceğinin de sinyallerini verdi. CHP adına söz alan Selin Sayek Böke ise üretim ve kalkınma odaklı bir sürecin nasıl örüleceğini temel ekonomik ve politik adımlarla aktardı. Ekonomik dönüşüm ile ortaya çıkacak fırsatları anlatan Böke, üretimde yapacakları dönüşümle verimliliğin artacağının ve ücretlerin yükseleceğinin, güvenceli istihdamla sosyal adaleti sağlayacaklarının altını çizdi. Toplantıda söz alan CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo ise güçlü sosyal devleti, Aile Destekleri Sigortası’nın sunacağı sosyal güvenceyi ve yoksulluğu bitirip varlıkta buluşmayı aktardı.  

Bir Sistem Kurmak

“İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyon toplantısının gerek Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçmişte yaptığı, gerekse de diğer siyasi partilerin yaptığı benzer toplantılardan ayrışan en önemli yanı ise sistem değişimine yapılan güçlü işaret oldu. Adım adım ifade edilen ve başlangıcı güven ortamıyla yapılan temiz yönetim ile akılcı yönetimi birleştiren ve bu sayede zenginliği yaratıp onu tabana yayan büyük bir stratejik, ekonomik ve toplumsal değişimin öngörüldüğü güçlü bir sistem anlatıldı.  

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendi rolünü ‘birleştirmek, sistem kurmak ve sistemi çalıştırmak’ diye tarif ettiği yaklaşım büyük değişimi ifade ediyor. Bu anlamda sistem kurmak artık tümüyle gerçeklikten kopmuş siyasi anlayışların ötesinde toplumu demokrasiyle, barışla ve huzurla zenginliğe ulaştıracak ve bu yanıyla Türkiye ye yeni bir öykü sağlayacak bir sıçrayış hareketini anlatıyor bizlere.

Türkiye planlı ekonomi yönetimiyle nitelikli eğitim seferberliği, adil ve verimli vergi sistemiyle, çağına ve coğrafyasına uygun stratejik sektörel hamleleriyle temiz ve üretken yatırım olanaklarıyla enerjide, gıdada, lojistikte, yeni nesil teknolojilerde öncü bir ülke olma şansını kendisi yaratacak. Doğru politikalar ve uygulamalarla Türkiye, bölgesinde barışın teminatı, dünyada güçlü iş ortağı, kaynakların halk tarafından adil ve eşit bölüşüldüğü, öncü bir ülke haline gelecek.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SİYASET Haberleri