İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türkiye ile Yunanistan arasında 1923 yılındaki nüfus mübadelesi anlaşmasının sosyal alandaki yansımalarını anlatan anıtın açılışını yaptı. Buca Kasaplar Meydanı'nda yerini alan "Memleketin Kapıları” (The Doors of The Native Home) adlı anıtın açılışında konuşan Başkan Soyer, “İzmir bu misyonu, kardeşliği, ortak yaşamı ve özgürce bir arada olmayı temsil eden bir şehir. Bu anıt da işte bu değerleri pekiştiren çok kıymetli bir eser” dedi.
1923 Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesinin sosyal alandaki yansımaları, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Buca’da dikilen "Memleketin Kapıları” (The Doors of The Native Home) adlı anıtla sembolleşti. Belaruslu sanatçı Sergei Oganov’un dönemin trajedilerini, üzerinde iki ayrı kültürün motifleri bulunan ve zincirle birbirine bağlı iki kapıyla ölümsüzleştirdiği eser Buca Kasaplar Meydanı’ndaki Mübadele ve Anı Evi'nin önünde yerini aldı. Bir tarihi ölümsüzleştiren ve iki halk arasındaki dostluk bağlarını güçlendiren anıtın açılış törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, göçmen dernekleri başkanları ile temsilcileri, bürokratlar, CHP'li ilçe başkanları ve vatandaşlar katıldı. Sanatçı Evrim Ateşler açılışta Bir Fırtına Tuttu Bizi ve “Kai Giati De Mas To Les” adlı eserleri seslendirdi.
BİR ARADA YAŞAMANIN ZENGİNLİĞİİLE ANILSIN
Anıt hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, eserin önemine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Gerçekten mübadele büyük acı, büyük hüzünler yaşatan bir olguydu ve çok önemli bir kilometre taşıydı bu coğrafyada. İzmir tarih boyunca farklı kültür, dil, din, inanç ve etnik yapıya ev sahipliği yapmışçok ses ve rengin bir arada huzurlu şekilde yaşadığıçok özel bir şehir olmuş. Aynı coğrafyada yaşadığımız ortak krizler, her iki mübadil halkın dostluğunu güçlü şekilde yeniden hatırlatıyor. İşte bu durum tüm siyasi polemik ve gerilimleri aşmamızı sağlayan kültürel bağların ne kadar kıymetli olduğunu bizlere gösteriyor. En büyük temennimiz, üzerinde yaşadığımız ortak coğrafyanın geçmişte yaşanan acılar ve gerginliklerle değil, ortak gelecek ve bir arada yaşamanın zenginliği ile anılmasıdır. Bunu sağlamak için de bu birlikteliği temsil eden kültürel sanatsal eserlerin çok önemli rolü olduğuna inanıyorum. İzmir bu misyonu, kardeşliği, ortak yaşamı ve özgürce bir arada olmayı temsil eden bir şehir. Bu anıt da işte bu değerleri pekiştiren çok kıymetli bir eser. Sözlerimi yaşamı boyunca iki halkın dostluğunun gelişmesine hayatını adamış, çok değerli kıymetli siyasetçi Bülent Ecevit'in bir şiirinden, kardeş iki halkın güçlü bağlarını tarif eden iki dizesiyle bitirmek istiyorum: "Bizimle dirilecek bir gün Ege'nin altın çağı, yanıp yarının ateşinden eskinin ocağı'.”
42 ESER ARASINDAN SEÇİLDİ
“The Doors of The Native Home” adlı yapıt, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 8'incisi düzenlenen Uluslararasıİzmir Heykel Çalıştayı’nın Ocak ayındaki birinci bölümünde “Mübadele” temasıyla 42 eser arasından seçilmişti. Yapımı Kültürpark Atlas Pavyonu’nda tamamlanan heykel, bronz malzemeden oluşuyor. Heykel, sanatçı Sergei Oganov tarafından yapıldı.