Sultangazi Pirsultan Abdal Cemevi’nin yıkım kararı ve cemevi yönetiminin 5 yılla yargılandığı (28 Mart) 2. dava öncesi “Bu dava bizim gelin canlar bir olalım” çağrısında bulunan Cemevi yönetimi 24 Mart Pazar günü Uğur Mumcu Bulvarında (Cemevi önünde) halk konseri düzenledi.
.
Binlerce Alevi yurttaş’ın “Hak, adalet, eşit yurttaşlık haklarımızı istiyoruz” sloganları ile eşlik ettiği konserde, konuşan Sultangazi Pirsultan Abdal Cemevi Başkanı Zeynal Odabaş, yıkım kararı ve dava ile ilgili açıklamalarda bulundu. Odabaş, “kimseye biyat etmedik. Kimsenin önünde diz çökmedik. Sonu idam sehpası olsada, davamızda haklıyız, kazanacağız. Cemevimizi yıktırmayacağız” dedi.
.
Sultangazi Pirsultan Abdal Cemevi’nin bulunduğu alan içerisinde imar ve iskanı olmayan Tuz fabrikası, Halk ekmek fabrikası, Emniyet müdürlüğü, insan sağlığını tehdit eden Taş ocakları, Camii ve kuran kursu olduğunun altını çizen Odabaş, devlet’in bu kurumlara izin verdiğini ve bütün olanaklarını seferber ettiğini söyledi.
.
Söz konusu aleviler ve Alevilerin inanç yeri olunca belediye meclis kararı çıkarttırılarak Alevi yurttaşların kültürlerinin ve inançlarının yok sayıldığını kaydeden Odabaş, “Cemevimizi yıkmaya çalışıyorlar. Bu da yetmiyor bizleri 5 yılla yargılıyorlar” dedi.
.
Odabaş, “Bu Barış Bu Ülkede Yaşayan Herkes İçin Demokrasi Ve Özgürlük Olmalı”
.
Özgürlük ve sınıf mücadelesi verenlerle birlikte omuz omuza mücadele ettiklerini belirten Odabaş konuşmasında, “Kurtuluş savaşında bu ülkeyi hep beraber kurduk. Tam bağımsız Türkiye dedik. Sonrasın da sıra eşit yurttaşlık haklarına, temel hak ve özgürlüklere gelince, bu ülkede, ülkeyi yönetenler kendi gibi düşünmeyen, konuşmayan ve kendi inançlarına mensup olmayanları yok saydı. Bu gün burada Pirsultan’ın torunları olarak cem olduk. Cemal cemale barışa semah döndük. Bu barış bu ülkede yaşayan herkes için demokrasi ve özgürlük olmalı. Bu ülkede inancını yaşamaya çalışan alevi yurttaşlar Kerbela’da, maraş’ta, çorum’da, sivas’ta, dersim’de, koçgiri’de, gazi’de, halepçe’de, uludere’de yakıldı katledildi. Biz insanlık adına kim katliam işlerse karşısında olacağız. Katliamları kınayacağız. Bizler bu ülkenin alevi yurttaşları olarak bu ülkede inançlarımızı yaşamak istiyoruz. Bu ülkede demokrasi mücadelesi verenler hiçbir zaman biyat etmedi, diz çökmedi. Bizde direnip diz çökmeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.
.
Odabaş, “Laik Devletin Dini Olmaz”
.
Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrıldığı laik düzende inançlara ve inanç yerlerine sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Odabaş, Laik devlet’in inancı tarif etme hakkının olmadığını söyledi. Odabaş şöyle devam etti;
.
Laik devlet kimsenin inancını tarif etme hakkına sahip değildir. Laik devlet bu hakkı kendinde görmesin. Bu durumu doğru bulmuyor kınıyoruz. Laik devlet, bu ülkede yaşayan yurttaşların dini inancı mezhebi ne olursa olsun, camileri, kiliseleri, sinegogları ve Alevilerin ibadet yerleri olan cemevlerini inanç yeri olarak kabul etmelidir. Bu devlet hiçbir inanç yerine imar iskan istemezken bu gün Cemevi’mizin yıkım kararını çıkartarak bizim kültürümüzü, değerlerimizi, inanç yerlerimizi yok sayıyor. Oysaki bizler alevi yurttaşlar olarak her inanç yerine vergimizle, emeğimizle katkı sunduk. Alevi yurttaşlar olarak hakkımızı helal etmeyeceğiz. Yandığımızda, katledildiğimiz de yanımızda olmayan gelmiş geçmiş bütün siyasetçiler şunu bilmenizi istiyorum ki aleviler arttık uyandı. Alevilerin yanında olanların, davasına sahip çıkanların, emek mücadelesi verenlerin yanında olacağız.
Zeynal Odabaş, “İdam Sehpalarına da Gitsek Yolumuzdan Dönmeyeceğiz”
Bu alana bu meydana baktığınızda, hemen yanı başımızda halkın arsalarını yağmalayan halk ekmek fabrikası var. Hemen onun yanında insan sağlığını ve çevreyi yıllardır tehdit eden taşocakları var. İnsan ve çevre sağlığını tehdit etmesine rağmen devlet bunlara izin veriyor. Yine alan içerisinde cami var, emniyet genel müdürlüğü var, kuran kursu var, bunların hiç birinin imarı ve iskanı yok. Buralar devletin bütün kamu kuruluşlarından haklarını alırken devlet bunlara bütün olanaklarını hizmetlerini sunarken burada söz konusu aleviler ve cemevimiz olunca belediye meclis kararı çıkarttırarak siz değerli analarımızı, kültürlerimizi inançlarımızı yok sayarak cemevimizi yıkmaya çalışıyorlar. Bu da yetmiyor, bizleri 5 yılla yargılıyorlar.
Ama biz inancımız için yolumuz için cemlerimiz için halkların kardeşliği için bu ülkede barış hoş görü içerisinde herkesin eşit haklar dan yana kalması için idam sehpalarına da gitsek yolumuzdan dönmeyeceğiz. Tüm halkımızı haklı davamıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Murat Kafatutar