Beylikdüzü'nde 7 yıl önce bir rezidansın altıncı katından düşen ve vücudunun belli yerlerinde kırıklar oluşması sonucu bir yıl yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Zümrüt Akmanoğlu, çektiği acıları gözyaşları içinde anlattı. Maddi imkansızlıklardan dolayı fizik tedavi göremeyen Akmanoğlu, uzanacak bir yardım eli ile yeniden eski günlerine kavuşmayı bekliyor.
Sultangazi'de iki odalı bir gecekonduda annesi ile birlikte yaşayan Zümrüt Akmanoğlu (30), 2013 yılında Beylikdüzü'nde bir rezidansın altıncı katından düşmesi sonucu vücudunun belli yerlerinde kırıklar oluştu. Akmanoğlu, bir yıl yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdi. Doktorların "yaşaması imkansız" dediği Akmanoğlu, 7 yıl boyunca çektiği acıları gözyaşları içinde anlattı. Eskiye kıyasla daha iyi olduğunu belirten Akmanoğlu, düzenli olarak fizik tedavi görürse ayağa kalkabileceğini söyledi. Maddi imkansızlıklardan ötürü gerekli fizik tedaviyi alamadığını belirten Akmanoğlu, uzanacak bir yardım eli ile yeniden eski günlerine kavuşabileceğini belirtti. Kızının bir an önce fizik tedavi görmesini isteyen acılı anne Yasemin Pilavcı ise (47), bu süreçte elinden geldiğince kızına yardımcı olduğunu fakat beyninde balon olduğu için kendisinin de ameliyat olması gerektiğini ifade etti.
"Artık çok sıkıldım bu sandalyeden kalkmak istiyorum"
Düzenli olarak fizik tedavi görürse daha iyi olacağını söyleyen Zümrüt Akmanoğlu, "Ben altıncı kattan düştüm. Doktorlar yürüyemezsin ve konuşamazsın dedi. Hatta ölebileceğimi de söylemişlerdi. Allah'a şükür şuan eskiye kıyasla daha iyiyim. Nefes alıyorum ve konuşabiliyorum. Daha da iyi olacağıma da inanıyorum. Sadece fizik tedavi görmem gerekiyor. 12 yaşında bir oğlum da var. Ben düştüğüm zaman 23 yaşındaydım. O zamandan beri hep iyiye gittim. Artık çok sıkıldım bu sandalyeden kalkmak istiyorum. İki kişi koluma girdiğinde adım atıyorum. Fizik tedavi görsem daha iyi olacağım. Şuan 3 ay boyunca haftada iki gün eve geliyorlar. Ben bir yıl yoğun bakımda kaldığım için beş-altı ay üst üste fizik tedavi görmem gerekiyor ki ayağa kalkabileyim. Eskisi gibi olmasa da bu halimden daha iyi olacağıma inanıyorum. Artık ayağa kalkmak istiyorum. Allah rızası için yardım edin" dedi.
"Zümrüt için doktorlar yürüyemez konuşamaz hatta ölür dediler"
Kendisininde ameliyat olması gerektiğini belirten annesi Yasemin Pilavcı ise, "Düştükten sonra bir sene yoğun bakımda kaldı. Kırıkları vardı, iç kanama geçirdi. Dalak ve böbrekleri de patlamıştı. O zamanda durumum yoktu. Bir evlilik yaşamıştım daha sonra ayrıldım. 60 bin lira kırıkları için para istediler. O kadar param olmadığını söyledim. Yine de Allah razı olsun hastane ameliyatını yaptı. Ondan sonra kızım Esenyurt Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıma girdi. Orada da bilinci hala kapalıydı. Beni bile hatırlamıyordu, sadece tavana bakıyordu. Elleri kafasında ve ayakları çenesindeydi çok kötü durumdaydı. Daha sonrada bakım evine gitti. Ben tek yaşadığım için Zümrüt'e bakamıyordum. Şuanki durumu ise devletin bize vermiş olduğu her sene içinde 3 aylık bir fizik tedavisi var ve bize yetersiz kalıyor. Fizik tedaviye yanıt verdi. Ama tam yürüyecek, iyileşecek tedavimiz bitiyor. Zümrüt için doktorlar yürüyemez, konuşamaz hatta ölür dediler. Allah'a dua ettim kızımı bana bağışla diye. Şuan eskiye kıyasla daha iyi. Ben devlet büyüklerime sesleniyorum. Kızın daha da iyi olabilir. Özellikle Cumhurbaşkanıma sesleniyorum. Bir an önce artık kızımın yürümesini istiyorum. Ben de hastayım zaten beynimde balon var. 7 sene önce ameliyat olmam gerekiyordu. Olmadım gözlerime kadar vurdu" şeklinde konuştu.
Kaynak: IHA