Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde giderek artan sel, deprem ve yangın felaketleri toplumun her kesimini etkilerken, ülkenin sahip olduğu dinamik risk profili karşısında özel sektörün sorumluluklarının yeniden belirlenmesi ihtiyacını gündeme getiriyor. TÜRKONFED ve UNDP işbirliğinde kurulan ve Hedefler İçin İş Dünyası Platformu çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Connected Business Initiative (CBi) Türkiye, son yaşanan afetlerden sonra işletmeleri akut şoklara ve uzun soluklu streslere daha dayanıklı kılmak amacıyla eyleme geçmeye hazır olduğunu açıkladı.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) iş birliğiyle kurulan ve Hedefler İçin İş Dünyası Platformu çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Connected Business Initiative (CBi) Türkiye Platformu, son dönemde Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde hızla artan doğal afetler karşısında özel sektörün harekete geçmeye hazır olduğunu açıkladı. Türkiye'de özel sektörün Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na bağlılığını ve uyumunu artırmak amacıyla çalışmalar yürüten CBi Türkiye Platformu, 17 Ağustos'ta ilk çalışması olan "KOBİ'lerde Dayanıklılık: Yeni Riskler, Yeni Öncelikler" raporunu açıklamıştı. Platformun öncelikli çalışma alanlarını; afetlerden etkilenen işletmelerin toparlanmasına destek olmak, özel sektörün kamu ile afet sonrasına yönelik etkili işbirlikleri geliştirmesini sağlamak ve belediyelerin temel altyapı hizmetleri sürekliliğine yönelik katkı sağlamak oluşturuyor.
"Son 1 ayda yaşanan doğal afetler bize bir uyarı olmalı"
Türkiye'de özel sektörün sürdürülebilir kalkınma amaçlarına bağlılığını ve uyumunu artırmak amacıyla TÜRKONFED, TÜSİAD ve UNDP'nin paydaşlığı ile kurulan Hedefler İçin İş Dünyası Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Düzce'de yaşanan sel, Denizli'yi sarsan 6.1 şiddetinde deprem, İstanbul'u etkileyen yoğun ani yağış ve İzmir ile Muğla illerinde günlerce süren orman yangınlarının Türkiye'nin son 1 ayının gündemini oluşturduğunu vurguladı.
Boyner, "Bu olaylar aslında toplum olarak bizi içinde yaşadığımız ekosistemlerle ilişkimizi en baştan gözden geçirmeye davet ediyor, bunu yapmazsak bedelinin daha da ağırlaşacağına dair bir uyarıda bulunuyor. Bu olaylardaki insani ve ekolojik kayıplar hepimizi derinden yaralıyor. Bunun yanında ekonomimiz ve özel sektör de ciddi şekilde etkileniyor: Düzce'de tarım, Denizli'de sanayi, İstanbul'da ticaret, İzmir ve Muğla'da ise ormancılık ve turizm sektörleri başta olmak üzere pek çok işletme hasar gördü. Kayıp ve hasarlar noktasında ortaya çıkan son tablo, afet yönetiminde artık eşgüdüme ihtiyacımız olduğunu gözler önüne seriyor. Yeni işbirlikleri geliştirmek zorundayız" ifadelerini kullandı.
"Afetten etkilenen işletmelerin yüzde 80'i bir daha açılmıyor"
Afetlerden etkilenen KOBİ'lere özel projeler geliştirilmesi gereğinin de altını çizen Boyner, "Afetten etkilenen işletmelerin yüzde 80'i bir daha açılmıyor, açılanların yüzde 15'i ise iki yıl içinde kapanıyor. Kapanan her KOBİ'nin ortalama 8 ailenin geçimini etkilediği biliniyor. Bu yüzden afetten etkilenen bölgelerde KOBİ'lerin o bölgenin sosyal ve ekonomik refahınde önemli rolü var" dedi.
"Türkiye'yi değişen risklere dayanıklı kılmak için özel sektör, kamu ve sivil toplum işbirliğine hazırız"
Dünyanın derin bir değişim döneminden geçtiğini belirten Ümit Boyner, "İklim değişikliği, teknolojik ilerlemeler, demografik değişim ve küresel ekonomik dengelerin değişmesi toplum olarak bizleri, davranış ve planlarımızı gözden geçirmeye davet ediyor. Bu değişimler sadece ülkemizde değil tüm dünyada sosyal, ekonomik ve çevresel dengeleri etkilerken, toplumun temellerini sarsabilecek sistemik şoklar oluşturma potansiyeline sahip" ifadelerini kullandı.
Özel sektörün, büyük, orta, küçük işletmeleriyle birçok alanda kamu ve sivil toplum ile işbirliği alışkanlığına sahip olduğunu vurgulayan Ümit Boyner; "Türkiye'nin bu riskler ve doğal afetler karşısında kısa vadede daha hızlı toparlanması ve uzun vadede daha dayanıklı olması için özel sektör olarak üzerimize düşen sorumluluğu almaya, kamu ve sivil toplum ile işbirliklerine hazırız" dedi.