Ekonomist Mahfi Eğilmez, "Dijital Yönetim ve Kırılma" sempozyumunda yaptığı konuşmada, dijitalleşmenin insanı sosyal hayata yabancılaştırdığını söyledi. Eğilmez, "Çocuklar odalarından çıkmıyor, sosyalleşme bitti. Kendi hayal aleminde, bambaşka bir dünyada yaşayan ve onu gerçek sanan bir kuşak geliyor" dedi.
Altınbaş Üniversitesi, Çelebi Stratejik Danışmanlık ve Türkiye Bilişim Vakfı iş birliğiyle Borsa İstanbul'da "Dijital Yönetim ve Kırılma" sempozyumu düzenlendi. Gün boyu süren ve 8 oturumda tamamlanan sempozyumda uzmanlar, dünyada ve Türkiye'deki dijital gelişmeleri, fırsatları ve tehditleri ele aldı. Finansal alandaki dönüşümün da tartışıldığı etkinlikte, 30'a yakın konuşmacı kripto para ve Bitcoin'in geleceği, kurumların dijital dönüşümü, fiber altyapı, Çin'deki dijital gelişmeler ve gelecekte insan olgusunu da masaya yatırdı.
Sempozyumu organize eden ekonomiden sorumlu eski devlet bakanı ve Altınbaş Üniversitesi (AÜ) öğretim üyesi Doç. Dr. Işın Çelebi, "Temel amacımız Türkiye'nin gelecek projesi olan dijitalleşmede, fiber optik altyapısının ülkemizde yapılması için kamu yönetiminin destek vermesini sağlamak. Dijitalleşmeyi konuşunca insan olgusu da önem taşıyor. Bu süreçte insan ilişkileri nasıl gelişiyor, robot sistemlerinin gelişmesi ne gibi bir yabancılaşmaya yol açacak konularını da tartıştık" diye konuştu.
"ALTYAPIYI YAPMAZSAK 5G'Yİ KULLANAMAYACAĞIZ"
Türkiye'nin 300 bin kilometre fiber optik altyapısı olduğunu hatırlatan Çelebi, "Gana'da bu rakam 600 bin kilometre. İsveç'in başkenti Stockholm'de ise sadece kent olarak 2 milyon kilometre fiber optik altyapı var. Eğer biz bu altyapıyı yapmazsak 5G teknolojisini kullanamayacağız. Bu veri akış sistemlerini sağlayan bir teknoloji" ifadelerini kullandı.
DİJİTALLEŞME VE GELECEKTE İNSAN
Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, ve Psikiyatrist Dr. Rukiye Hayran, "Dijitalleşme ve Gelecekte İnsan" başlıklı son oturumda dijitalleşmenin getirdiklerini siyasi, psikolojik ve ekonomik açıdan ele aldı.
"DİJİTALLEŞME SOSYALLEŞMEYİ BİTİRDİ"
Dijitalleşmenin genç kuşağın tamamen hayattan soyutlanmasına yol açtığını söyleyen Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mahfi Eğilmez, "Odalarına kapanmış bir sürü çocuk var. Dışarıya hiç çıkmamış, mısır patlağını yiyor, bilgisayarın önünde bütün hayatını oradan yönetiyor. İyi tarafları var hiçbir yere gitmeden dünyayı görebiliyor ama çok kötü tarafları da var sosyalleşmeyi bitiriyor" dedi.
Dijitalleşmeyle birlikte sosyal hayata yabancılaşan bir insan türünün ortaya çıkmaya başladığını vurgulayan Eğilmez, "Şu anda bunu tam olarak fark etmiyoruz ama çocuklarımız, torunlarımız büyümeye başlayınca göreceğiz. Yaşama yabancılaşmış, kendi hayal aleminde, bambaşka bir dünyada yaşayan ve onu gerçek sanan kuşak geliyor" diye konuştu.
EN DİJİTAL SEKTÖR FİNANS
Dijitalleşmeyle ilgili yapılan araştırmalardan örnek veren Eğilmez, "Korn Ferry diye bir şirketin yaptığı "dijital sürdürülebilirlik" endeksi var. Bu endekse göre ABD birinci sırada, ilginç bir sonuç. İngiltere ikinci, Hollanda üçüncü, Türkiye sonuncu. Dijital sürdürülebilirlik endeksinde en yukarıdaki sektör ise Finans sektörü. Teknoloji sektörü bile ikinci sırada. Çünkü en çok para oradan kazanılıyor. "Parayı veren düdüğü çalar" sistemi orada da işiyor" ifadelerini kullandı.
"FİBER OPTİK ALTYAPIYA YATIRIM YAPILMALI"
Ekonomist Eğilmez, "Dijitalleşme yolunda devam edeceksek fiber optik altyapıyı süratle yenilememiz ve büyütmemiz gerekiyor. Dünyaya buraya gidiyor, devam etmemiz lazım yoksa dışarıda kalacağız. Örneğin, öğrencilere okullarda kodlama eğitimi veriyoruz ama önce analiz yapmayı, soru sormayı öğretmeliyiz yoksa istediğimiz bilgiyi ezberletelim sonuç alamayız" dedi.
TRUMP SEÇİMİ NASIL KAZANDI?
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ise, panelde dijitalleşmeyi siyasi açıdan ele aldı. 2016 yılında ABD'nin 45'inci devlet başkanı seçilen Donald Trump üzerinden örnek veren Prof. Dr. Kalaycıoğlu, "Seçim döneminde 2 bin 700 tane sahte Facebook adresinden 80 bin mesaj, oy kullanan 137 milyon Amerikan seçmeni var, 126 milyon kişiye ulaştırılmış. Tek tek Instagram, Twitter üzerinden kişilere gönderildi. Seçim sonuçlarında Trump'ın kazanmasının üzerinde bu mesajların etkili olup olmadığı bugün hala tartışılıyor" diye konuştu.
ABD seçimini dijitalleşme açısından değerlendiren Prof. Dr. Kalaycıoğlu, "Siber savaş araçları kullanılarak, bazı dijital platformlar etkili bir şekilde harekete geçirilmek suretiyle insanlara tek tek ulaşılabileceğine, onların kimliklerine ve varlıklarına saygı göstermeksizin bir şekilde düşünme sistemlerine etki edileceğine ve elde edilen sonuçla demokrasinin ortadan kaldırılmasının sağlanabileceğine kanıt oluşturuyor" ifadelerini kullandı.
KÜRESELLEŞME DEMOKRASİYİ NASIL ETKİLEDİ?
Dijitalleşmeyle birlikte insanların düşünce sistemlerini kontrol altına alan uluslararası etkilerden yararlanan bir sürecin içerisine girildiğini aktaran Prof. Dr. Kalaycıoğlu, "Demokrasi için büyük bir problemle karşı karşıya kalacağımız görülüyor. Halkın düşünmesinin, özgür iradesiyle gerçek bilgiyi alarak bunu işlemesinin ve bu bilgiye dayanarak karar verip sandığa oy atmasının gerekli olduğu bir sistemi sürdürme imkanımız kalmadı. Küreselleşme ve küresel teknoloji, dijital imkanlar bu süreci yok etmiş durumda" dedi.
50 YILLIK EVLİ ÇİFT ÖRNEĞİ
Dijitalleşmeyle insanın nasıl değiştiğini verdiği bir örneklerle açıklayan Psikiyatrist Dr. Rukiye Hayran da, "Bir çift evliliklerinin 50'nci yılını kutlamışlar. Ertesi sabah adam karısının elini tutmuş, "sevgilim bugün için çok teşekkür ederim" demiş. Kadın ekmeğin kabuk kısmını üstüne tereyağı sürerek "50 yıl boyunca ekmeğin en sevdiğim kabuk kısmını eşim hep çok sevdiği için ona verdim ve kendim yiyemedim. Şimdi bu kabuk kısmını ben alacağım ve yumuşak kısmını da ona vereceğim" diye düşünmüş. Ekmeğin yumuşak kısmını eşine vermiş. Adam karısının elini tutmuş, "sevgilim 50 yıl boyunca hep sen seviyorsun diye ekmeğin yumuşak kısmının senin olmasını istedim ama bugün bana verdiğin için çok teşekkür ederim" demiş. Bu hikayeyi öğrencilerime anlatıyorum inanamıyorlar" diye konuştu.
DİJİTALLEŞME HAYATIMIZDA NEYİ DEĞİŞTİRDİ?
Dr. Hayran, "Öğrencilerime, sevgililerinden beklentileri karşılanmadığında ne yapıyorsunuz? Diye soruyorum. Ya da bir mesaj attınız, cevap gelmediğinde ne yapıyorsunuz? En fazla 20 dakika, 20 dakika sonra çıldırmaya başladıklarını söylüyorlar. 20 dakika sonra mesaj yağdırmaya başlıyorlar. O telefon sayısız defa çalmaya başlıyor. Dijitalleşme hayatımızda neyi değiştiriyor. Biz beklemek ve sabretmekle ilgili problem yaşamaya başlıyoruz" ifadelerini kullandı.
"ARTIK SABRETMEK YOK"
"Yeni geliştirilen uygulamalarla daha hızlı hareket etmeye alıştığımız için trafikte bekleyemiyoruz" diyen Dr. Hayran, "Artık insanlar birbirini dinlemek yerine "çabuk söyle ne diyeceksin" diyorlar. Sabretmek yok "o zaman bana yaz" diyorlar. Dijitalleşmeye hızlı geçiş yapmak çatışmaları ve sorunları da beraberinde getirdi" dedi.
Kaynak: DHA