CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, yaptığı yazılı basın açıklaması ile 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutladı.
Lale Karabıyık'ın mesajı şöyle:
“Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e Başöğretmen ünvanı verilişinin 94. Yılı…
Başöğretmen Atatürk’ün “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet, henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Öğretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” sözü, Türkiye’nin aydınlık geleceğinin mimarı değerli öğretmenlerimizin bir toplumun gelişmesinde ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Ancak, AKP iktidarının derinleştirdiği sorunlar nedeniyle 24 Kasım ne yazık ki, öğretmenlerimiz için bir “kutlama günü” değil, sorunlarını konuştuğumuz bir güne dönüşmüştür; öğretmenlerimiz Öğretmenler Günü’nü buruk bir şekilde kutlamakta, bu kıymetli günde sorunlarına çözüm bulunmasını istemektedir.
Ülke genelinde resmi ve özel 70 bin 383 okulda toplam 1.139.673 öğretmenimiz görev yapmaktadır. Devlet okulunda 975.698 öğretmenimiz (95.773’ü sözleşmeli öğretmen) ve özel okullarda 163.975 öğretmenimiz görev yapmaktadır.
Devlet okulunda çalışan öğretmenlerimiz, öğretmenlerin kadrolu, sözleşmeli, ücretli olarak ayrıştırıldığı bu sistemin içindedir.
Öğretmenlerin sorunları, böyle çözülmez!
Öğretmenliği diğer memurluklardan ayırmak, öğretmenlere akademik, bilimsel özgürlük sağlamak, özlük haklarını düzenlemek, öğretmenlerin hakça bir statüden yararlanmasını ve hak ettiği kamusal saygınlığı kazanmasını sağlamak amacı ile hazırlanmış bir Öğretmenlik Meslek Kanununa ihtiyaç bulunmaktadır.
Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, öğretmenlerimizin öğretmen yetiştirme, ilk atama, yer değiştirme, görevde yükselme, mali ve sosyal haklar gibi öğretmenlikle ilgili tüm konuları çözüme kavuşturacak, özlük haklarını güvence altına alacak bir kanun ihtiyacını zaten yıllardır vurguluyoruz. “Bir ya da birkaç kanun içerisine sıkıştırılarak öğretmenlik ile ilgili hususların düzenlenmeye çalışılması doğru değildir” diyoruz.
Öğretmenlerin, sendikaların ve bizlerin tüm itirazlarına rağmen AKP’nin yetersizlikler bütünü olarak TBMM’ye getirdiği Öğretmenlik Meslek Kanunu TBMM’de kabul edildi. Ancak yalnızca birkaç düzenlemeyi içeren, alelacele ve yetersiz bir şekilde hazırlanmış bir kanuna, Meslek Kanunu demek doğru değildir. Bu kanuna yapılan itirazlar ve tepkiler bu kanunun yürürlüğe girmesinin üzerinden aylar geçmesine rağmen bitmedi.
Tüm eğitim sendikaları bir araya gelerek öğretmenleri ayrıştıran, itibarsızlaştıran Öğretmenlik Meslek Kanunu’na tepkilerini gösterdi, öğretmenler iş bırakma eylemi yaptı, bu süreçte öğretmenlerimiz yaptıkları eylemde darp edildi, gözaltına alındı.
CHP olarak Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlik mesleğini basamaklandıran ilgili maddelerinin iptaline yönelik Anayasa Mahkemesi’ne açtığımız dava esastan görüşüldü, Bakanlığın ve üç sendikanın görüşlerinin alınması kararı çıktı. Ve ayrıca Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında yürürlüğün durdurulması ve iptali talebinde AYM’ye ek dilekçe verdik.
Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir, öğretmenlerin özlük haklarında yapılacak iyileştirmeler sınava dayandırılamaz. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen sınava giren öğretmenlerimiz, kendilerini ayrıştıran bu düzende, yalnızca maddi kaygılarla, yaşadıkları geçim sıkıntısında, maaşlarında iyileştirme olması için bu sınava girdi.
Öğretmenlerimizin ekonomik sorunlar yaşıyor!
Öğretmenlerimizin neredeyse tamamı, ekonomik sorunlarını düşünerek güne başlamaktadır. Öğretmenler gelir yetersizliği içerisindeler ve son dönemde sendikaların yaptığı araştırmalar önemli sonuçları ortaya koymaktadır. Bu araştırmalara göre, öğretmenlerimizin yarısı yeniden iş arıyor, geçinemiyor. Yüzde 20’ye yakını zaten bir ek iş yapmak zorunda kalıyor ve öğretmenlerin büyük bir oranının borçları yüksek. Aileden yardım almak zorunda kalıyorlar, ev kiralarını ödeyemiyorlar ve öğretmenlerimiz çok büyük bir oranda psikolojik sorunlar yaşıyorlar. Biz 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde de halen bu sorunları konuşuyor olmaktan büyük bir üzüntü duyuyoruz. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında Öğretmenler Günü İkramiyesi verilmesi hususunda bir Kanun Teklifimizin de bulunduğunu belirtmek isterim.
Bir başka önemli konu öğrencilerine kavuşmayı beklerken pazarcılık yapan, inşaatta hayatını kaybeden öğretmenler konusu... Bugün 700 binin üzerinde ataması yapılmamış öğretmenimiz var ve bu sayıya halen okuluna devam eden ve mezun olacak öğretmen adaylarını da ilave ettiğimizde 1 milyonu aşan bir sayı karşımıza çıkıyor. 2002 yılında 68 bin olan ataması yapılmamış öğretmen sayısı 20 yılda bu sayılara ulaştıysa büyük bir plansızlık, programsızlık ve politikasızlık örneği olduğunu altını çizerek söyleyebiliriz.
Ayrıca, resmi verilere de yansımış bu kadar öğretmen açığı varken her yıl 85-90 bin arası ücretli öğretmen ile boş derslerin doldurulması son derece yanlış bir uygulamadır. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi 879.925 kadrolu, 95.773’ü sözleşmeli öğretmenimiz görev yapmaktadır. Ayrıca her yıl yaklaşık 85 bin dolayında ücretli öğretmen görevlendirilmektedir.
Diğer konu özel okullarda çalışan öğretmenlerimizin özlük hakları konusudur. Bu konu acilen çözülmelidir.
Öğretmenlerin sorunları çözülmeden, iyi bir eğitim sistemi de sağlanamaz!
İşte öğretmenler gününde bunları dile getirmek, çözüm üretmek lazım. Siyasetin arka bahçesi olmuş bir eğitim sistemi ile nasıl bu ülke bir yere varamazsa, bilim üretemez ve orta gelir tuzağından kurtulamazsa, aynı şekilde öğretmenlerin sorunlarını çözmeden iyi bir eğitim sistemi de sağlanamaz.
İktidarımızda en büyük kaynak eğitime ayrılacaktır. Öğretmenlerin tüm sorunları çözülecektir. AKP döneminde itibarsızlaştırılan öğretmenlik mesleği hak ettiği saygınlığa ulaştırılacaktır. İktidarımızda ataması yapılmayan öğretmenler ivedilikle atanacaktır, öğretmenlerimiz öğrencilerine kavuşacaktır. Sözleşmeli, ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilerek, tüm öğretmenlerin kadrolu atanması sağlanacaktır. Öğretmen alımlarında sözlü sınavı kaldıracaktır. Uzman - Başöğretmenlik sistemi kaldırılacak, öğretmenlerin özlük hakları ve mali haklarının iyileştirilmesi böyle bir sınav ile ilişkilendirilmeyecektir. Hiçbir öğretmenimiz yoksulluk sınırının altında aylık almayacak, hepsi yoksulluk sınırının üstünde aylık alacaktır. Öğretmenlerin aile bütünlüğü her koşulda sağlanacaktır. Eğitim öğretime hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına verilecek ve bir maaş tutarında olacaktır. Liyakat ilkesi Milli Eğitimde yeniden tesis edilecek, bütün yönetici atamaları bu ilkeye göre yapılacaktır. Öğretmen yetiştirmede MEB ve Yükseköğretim sistemi arasında eşgüdüm sağlanarak öğretmen yetiştirme politikaları yeniden ele alınacaktır. Atama bekleyen engelli öğretmenlerimiz, öğrencilerine kavuşacaktır. Piktes öğretmenlerinin özlük sorunlarının derhal çözülmesi gerekmektedir, bu sorunlar çözülecektir.
Başta, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimizi saygı ve minnetle anıyor; eğitim sistemindeki bunca soruna ve yaşadıkları zorluklara karşın evlatlarımızı yetiştirmek için Anadolu’nun dört bir yanında heyecanla görev yapan bütün öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum.