Video konferans yöntemi ile gerçekleştirilen görüşmede Kılıçdaroğlu, uzaktan eğitim alan öğrencilerin taleplerini dinledi, sorularını yanıtladı. Üniversite öğrencilerine "Asla umutsuz olmayın, kendinize güvenin. Güçlü Türkiye'yi birlikte inşa edebiliriz" diye seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir öğrencinin "Gençlik evi" talebine de "benim de hayalim" diyerek destek sözü verdi.
Kılıçdaroğlu, üniversite öğrencileriyle görüşmesi sırasında şunları söyledi:
UMUTSUZ OLMAK MÜMKÜN DEĞİL: "Türkiye’de malum ağır bir sorun yaşayan sürecin içinde bir taraftan ekonomik açıdan ciddi sorunlar var öte yandan Covid-19 diye tanımladığımız bir virüsün yaydığı bir salgın hastalık var bunlarla da mücadele ediliyor. Ama ben size asla ve asla karamsar olmamanızı umutsuz olmamanızı hatırlatmak isterim. Nedeni de şu kendinize güvenin, özgüveniniz yüksek olsun. İyi bir eğitim alıyorsunuz, çalışıyorsunuz, dünyayı sorguluyorsunuz. Dolayısıyla böyle bir anlayış içerisinde umutsuz olmak mümkün değil. Eğer varsa bir sorun o sorunu çözecek olan enerji, bilgi sizlerde.
ATATÜRKÇÜLÜĞÜN İYİ AYAĞI: Mustafa Kemal’i şöyle anlatmak isterim sizlere. İki önemli ayağı vardır Atatürkçülük’ün. Bunlardan birincisi siyasal, diğeri ekonomik ayaktır. Siyasi ayağı şöyle tanımlar: Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Yani bayrağımın altında özgürce ve bağımsız yaşamak isterim. Hegemonyayı kabul etmiyorum diyor. Bunun adı siyasal bağımsızlık. İkinci önemli hedefi ise siyasal bağımsızlık nasıl korunur onun üstünde durmak lazım. Onu da yine Mustafa Kemal kendi söylemlerinde dile getirmiş durumda: 'Savaş meydanlarında kazanılan zaferler, ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça siyasal bağımsızlığını sürdüremezsiniz.'
GÜÇLÜ TÜRKİYE'Yİ BİRLİKTE İNŞA EDEBİLİRİZ: Dolayısıyla bizim siyasal bağımsızlığımızı güçlendirebilmemizin temel aktörü ekonomik bağımsızlık. Ekonomik olarak üretmemiz, ekonomik olarak güçlenmemiz. Bilgiyi, bilimi, teknolojiyi toplum olarak içselleştirmemiz çok önemli. Eğer bu iki ilke bizim hayat felsefemiz haline dönüşürse ve bu iki ilkeyi gittiğimiz her yerde dillendirirsek siyasal ve ekonomik bağımsızlığını kazanmış güçlü bir Türkiye’yi birlikte inşa edebiliriz.
ESKİYE DÖNMEK İSTEMİYORUZ AMA: Biz CHP olarak, güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistemden yanayız ve bunu hemen hemen her ortamda savunuyoruz. Bunu savunurken bize bazen şu eleştiri geliyor: siz eskiye mi dönmek istiyorsunuz? Hayır eskiye dönmek istemiyoruz. Çünkü bizim hedefimiz darbe hukukundan arınmış bir demokratik parlamenter sistem. Çünkü 12 Eylül Darbesi’nin getirdiği yasal düzenlemelerin bir kısmı hala yürürlükte ve bunlar demokratik yaşamla çelişen düzenlemeler.
ÜÇÜNCÜ SINIF DEMOKRASİ: Dolayısıyla biz üçüncü sınıf bir demokrasiyi kabul etmiyoruz. Biz AB’de hangi demokratik kurallar varsa aynısını Türkiye için de istiyoruz. Bizim insanımızın da birinci sınıf demokrasiye hakkı var diye düşünüyoruz ve bu çerçevede olaya bakıyoruz. Darbe hukukundan arınan bir yapı içinde örneğin medyaların özgür olduğu, üniversitelerin idari özerkliğinin, bilimsel özerkliğinin, mali özerkliğinin olduğu bir üniversiteyi, yargının bağımsız olduğu ve kimsenin talimat vermediği, devlette liyakat sisteminin oturduğu yani işi ehline teslim eden bir yapının oluştuğu bir sistemi savunuyoruz.