Koronavirüs salgını ile mücadele ve işçi haklarının görüşüldüğü toplantıda, ortak bildiriye imza atan konfederasyonları tebrik eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bir araya gelerek ortak bildiri yayınlamaları bugün ve gelecek açısından önemli. 3 değerli başkanı da yürekten kutluyorum. Ortak hareket etmek ve emeğiyle geçinenlerin haklarını savunmak sizin göreviniz. Bu konuda birlik sağlamanız Türkiye ve demokrasi için önemli ve değerli.”
‘İŞSİZLİK SİGORTASI FONU HAREKETE GEÇİRİLMELİ’
“Kahvehaneler, pastaneler, berberler gibi geçici olarak kapatılan işyerlerinde işçiler vardı. Yüz binlerce işçi şu anda evinde. Siz bir şeye vurgu yapmışsınız, ‘işten çıkarma yasaklansın’ diye. İşten çıkarmanın bir şeklide sınırlandırılması gerekiyor. Bu süreçte kimsenin işinden ve aşından olmaması lazım. Biz de size her türlü desteği veriyoruz. Zaten bizim ilk yayınladığımız açıklamada da bu konu vardı. İşsiz olanlar Türkiye’nin bir gerçeği. Bir kısmı sigortalı, bir kısmı sigortasız. Ama bu süreçte ayrım yapmaksızın herkesin bir gelir güvencesine kavuşması lazım. Bu konuda da İşsizlik Sigortası Fonu’nun harekete geçirilmesi lazım.”
‘MÜLTECİLERİ DE DAHİL ETMEK GEREK’
Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Osman Yıldız, Kılıçdaroğlu’na ilgilerinden dolayı teşekkür ederek, “83 milyon bugün eşit şartlarda bulunduğu bir ortamı yaşıyoruz. İnsanlar arasında ayrım yapılmadan bütün herkese eşit şekilde ulaşılması gerektiğini düşünüyorum. Hatta buna mültecileri de ilave etmemiz lazım. Bugün itibariyle her bir bireye ulaşılması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
‘ZORUNLU İŞLER DIŞINDAKİ İŞLER DURDURULMALI’
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, siyasi partilerin bu konuda bizim sesimize güç katmasının önemli olduğunu vurgulayarak, şunları açıkladı: “Zorunlu, temel ve acil mal ve hizmet üreten işler dışında diğer işlerin durdurulması çağrısı gerçekten önemli. Bu sadece bizleri, işçileri ve ailelerimizi korumak için değil salgınla mücadele için toplumsal olarak yapılması gereken bir süreç. Zorunlu olarak çalışan ve çalışılmak zorunda olan da birçok alan var. Örneğin sağlık hizmetleri, belediye hizmetlerinin bir kısmı, gıda sektörü. Bu düzenlemeler yapılarak zorunlu olmayan alanlarda işin durdurulması ve burada çalışan işçilerin gelirinin devlet tarafından güvence altına alınması son derece önemli. Zaman kaybedilmeden yapılmalı.”
‘GEMİ BATTIĞINDA LÜKS KAMARA DA GİDECEK’
Sakarya’dan bağlanan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, ilde alınan tedbirlere uyulduğunu ifade etti ve şunları belirtti: “Burada iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gerekli tedbirler alınıyor. Bir masada 100 değil de 70 işçi oturuyoruz. Ya da servis 10 kişi oturuyorsa 4 kişi oturuyor. Esas problemimiz bölünmüş olan işyerleriyle ilgili. Bu süreç para biriktirme süreci değil. Aynı geminin içindeyiz. Geminin lüks kamarası yok. Gemi battığı zaman lüks kamara da gidecek, hepsi gidecek.”
‘TÜRKİYE BÜYÜK DEVLET, AYRIMCILIK YAPMAZ’
Kılıçdaroğlu iktidarı Ekonomik Sosyal Konsey’in toplanması çağrısında bulunduklarını hatırlatarak, şunları söyledi: “Sorunu yaşayanlarla çözecek olanların bir araya gelmesi lazım. Ben derdimi anlatayım ki onlar da benim derdime uygun çare üretsinler. Bugüne kadar yaşanmadı ama umarım bundan sonra gerçekleşir. Çünkü Ekonomik Sosyal Konsey bir Anayasal kurum. Bu süreç de önemli bir süreç. Siz de söylediniz ‘biz siyasi farklılık gözetmiyoruz, kimseyi ötekileştirmiyoruz’ diye. Zaten bu Covid-19 da kişinin siyasi görüşüne, kimliğine ve inancına bakmıyor. O zaman ortak hareket etmek lazım. Siz 83 milyon dediniz ama 3 milyon 600 bin de Suriyeliler de var. Onlardan da bu hastalığa yakalanan var. Onların da hakkı var, onlar da insan. Onların da hakkını savunmak zorundayız. Türkiye büyük devlet, ayrımcılık yapmaz bu konuda.”
‘KEŞKE HEPSİ SİGORTALI VE SENDİKALI OLSA’
“İşçileri, çiftçileri, doktorları bir araya getirirse en azından siz sorunları aktaracaksınız, işverenler de sorunları dinleyecek. Gerçi bazı sendikalarla işverenler protokol yaptı. Bu süreç içinde kimseyi işten çıkarmayacağız diye. Bu güzel bir hareket. Ama bunun Türkiye genelinde yaygınlaşması lazım. Sigortasız olan ve sendikasız olan milyonlar var. Onların da haklarının hukuklarının korunması lazım. Onların hakkını, hukukunu koruyacak olanlar da meslek örgütü olarak sizlersiniz. Keşke onlar da sigortalı ve sendikalı olsa. Bunun yolları zaman içerisinde oturulup tartışılacak ve güzel çözümler üretilecektir.”
‘HERKESİN ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMASI LAZIM’
“Bizim parti olarak yapabileceğimiz bir şey varsa emrinizdeyiz. Elimizi taşın altına koyacaksak, Türkiye’de yaşayan herkesin elini taşın altına koyması lazım. Siyasetçi olarak ben, sendikacı olarak sizler. Katıldığınız için yürekten teşekkür ediyorum."