HABER: DİLAN AYIRKAN - KAMERA: ADEM KARABAYIR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin geçmişte zaman zaman kapatıldığını anımsatarak, “Mal varlıklarına el konuldu, arşivlerine el konuldu, ama yaşıyoruz. Dünyada en köklü siyasi partilerden 4 veya 5 partiden birisi CHP'dir. Demokrasiyi getiren, demokrasiyi savunan herkesin kimliğine, inancına ve yaşam tarzına saygıyı gösteren, laikliğin ne kadar değerli bir kavram olmanın ötesinde bir yaşamı güvence altına alan bir kavram olduğunu biz artık bugün toplumun her kesimine anlatmaya çalışıyoruz ve toplum da artık bunları kavrıyor. Dolayısıyla önümüz açık, önümüzde hiçbir engel yok. Sadece çalışacağız, anlatacağız. Kavga etmeyeceğiz. Bizi kavga alanına çekmek isteyebilirler. Bütün arkadaşlarıma sesleniyorum; sakin olacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkeye demokrasi getireceğiz” diye konuştu.
CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın Sarıyer Huzur Mahallesi’ndeki yeni binası, partinin 98’nci kuruluş yıl dönümünde, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından hizmete açıldı. Açılış törenine Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı, Bülent Kuşoğlu ve Fethi Açıkel ile çok sayıda partili ve vatandaş katıldı.
Kemal Kılıçdaroğlu, törende yaptığı konuşmada CHP olarak her sosyal kimliğin sorunlarını masaya yatırdıklarını belirterek "Türkiye'deki bütün yurttaşlarıma hangi partiden olursa olsun her vatandaşın başımın üstünde yeri var. Bu binada sorunları çözmeye kitlenecek arkadaşlarımız" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
BİRİLERİ RANTA TALİP OLABİLİR, BİZ ÜLKENİN BÜTÜN SORUNLARINA TALİBİZ: Bir binaya sahip olmak elbette önemli. Ama bir binaya sahip olmanın çok ötesinde, yaşadığı ülkeye sahip olmak çok daha değerlidir. Biz yaşadığımız ülkeye de sahip çıkacağız. O ülkenin var olan bütün sorunlarına talibiz. Birileri ülkenin rantına sahip çıkabilir, ülkenin rantına talip olabilir, ama biz yaşadığımız coğrafyadaki bütün komşularımızla huzur içinde yaşamak ve var olan sorunları çözmeye talibiz. Biz halkın partisiyiz ve 98 yıldır demokrasiyi bu ülkeye getirmek için çaba harcayan bir partiyiz.
BİZİM BİREYSEL TALEBİMİZ ASLA VE ASLA OLAMAZ: Mal varlıklarımıza el konuldu yılmadık, genel başkanlarımız hapse atıldı yılmadık, arşivlerimize el konuldu yılmadık, linç kampanyaları yapıldı yılmadık. Çünkü biz halk için, ülkemiz için çaba harcıyoruz. Bizim bireysel bir talebimiz asla ve asla olmaz. Bizim taleplerimiz bizim beklentilerimiz toplumun huzur içinde yaşamasıdır. Bizim üstlendiğimiz görev tarihsel bir görevdir. Bu görevi üstlenen kişiler sıradan insanlar değildir.
CHP'Lİ OLMAK DEMEK KİMSENİN KİMLİĞİYLE İLGİLENMEMEK DEMEKTİR: CHP'li olmak sıradan bir partili olmanın çok ötesindedir. CHP'li olmak ülkenin bağımsızlığından yana olmaktır. CHP'li olmak demek adaletten yana olmak demektir. CHP'li olmak demek sosyal devletten yana olmak demektir. CHP'li olmak demek çağdaş eğitimden yana olmak demektir. CHP'li olmak demek devlet yapılanmasında liyakatten yana olmak demektir. CHP'li olmak demek hiç kimsenin kimliğiyle, inancıyla yaşam tarzı ile ilgilenmemek demektir. Onları siyasete malzeme etmemek demektir.
HAYATIN HER ALANINDAKİ GELİŞMELERİ GÖRECEKSİNİZ: Biz tarihin bize yüklediği bir sorumluluğun altındayız. 2023'te 100 yılımızı tamamlayacağız. Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları Cumhuriyet’i kurduğunda bütün mazlum ülkelerin Cumhuriyet'e geçtiğini görüyorsunuz. Yani bizim devrimimiz sıradan bir devrim değil. Mazlum ülkelerin önünü açan da bir devrim. Şimdi Cumhuriyet'in ikinci yüz yılına gireceğiz ve biz bu güzel Cumhuriyet'i ikinci yüzyılında demokrasi ile taçlandırmak kararlığındayız. Bunu beraber yapacağız birlikte yapacağız. Demokrasiyi gerçek anlamda ülkemize getirdiğimizde siyasal anlayışı da ekonomideki büyümeyi de eğitiminde de hayatın her alanında büyük gelişmeleri göreceksiniz. Biz bunu yapacağız ve yaşatacağız. Bu konuda kararlıyız. Biz ülkenin sorunlarına talibiz. Çok ağır sorunlarımız var. Son kurultayımızda 5 temel sorundan söz ettim ve bu sorunların çözülmesi lazım. Bunları çözmek için de güçlü bir iradeye ve halkın desteğine ihtiyacımız var.
BİNA GÜZEL AMA İÇERİDE FAZLA OTURMAYIN : Binalar güzel olabilir. Ben bazen yeni bina alındığında yol arkadaşlarıma şunu söylerim; ‘bina güzel, ama sakın içeride fazla oturmayın. Bizim görevimiz dışarıda’. Bakın biz bugüne kadar siyasetçilerin rahatlıkla yapamadıkları bir şey yapmaya çalışıyoruz; her sosyal kimliğin sorunlarını masaya yatırıyoruz. Taşeron işçiler bir sosyal kimliktir, onu gündeme getiren ve onlara kadro verilmesini sağlayan parti biziz. Emekliler bir sosyal kimliktir onlara iki ikramiye verilmesini savunan ve sonunda çıkmasını sağlayan yine biziz. Apartman görevlileri hepimizin gördüğü ama kimsenin görmediği fark etmediği o insanlara da sahip çıkmak bizim görevimizdir. Kim mağduriyet yaşıyorsa gelip rahatlıkla bizim kapımızı çalacaktır ve biz onu kucaklayacağız ve biz onun sorunlarını çözeceğiz.
HER KURUŞUN HESABINI MİLLETE VEREN BİR PARTİYİZ: Bu vesileyle bütün yurttaşlarıma seslenmek isterim: Türkiye'deki bütün yurttaşlarıma hangi partiden olursa olsun her vatandaşın başımın üstünde yeri var. Bu binada sorunları çözmeye kitlenecek arkadaşlarımız. İstanbul gibi bir kentin sorunlarını çözeceğiz. Bir önemli karar verdik. İstanbul’a halkçı bir belediye başkanı seçtik. Onların uzun yıllardır yapamadıklarını bizim belediye başkanlarımız yapıyor. Bir şey daha çok önemli yine bütün vatandaşlarıma seslenerek ifade etmek istiyorum; harcadığımız her kuruşun hesabını millete veren bir siyasi partiyiz, harcadığımız her kuruşun hesabını… Dolayısıyla biz yeni bir siyaset anlayışını hayata geçireceğiz. Güzel bir siyaset anlayışı, ahlaklı bir siyaset anlayışı, kavgadan uzak bir siyaset anlayışını hayata geçireceğiz. 98 yıldır yıkılmadık sonsuza kadar Türkiye ile beraber yolunuza devam edeceğiz. Biz bir çınarız, bu çınarı kimsenin yerinden söküp atmaya gücü yetmez. Çünkü biz haklıyız çünkü biz adaletten yanayız biz insandan yanayız biz haklı olduğumuz sürece hayatımızı geleceğe yönelik sürdüreceğiz. Çünkü Mustafa Kemal güzel bir şey söylemiş güzel bir hedef göstermiş. Çağdaş uygarlığı. Çağdaş uygarlığı aşacağız. Bu hedef bizi ölümsüz kılan CHP’yi ölümsüz kılan temel hedeftir. Bu hedefe kitlendiğiniz andan itibaren çözemeyeceğiniz hiçbir sorun yoktur.
ÖNÜMÜZ AÇIK, HİÇBİR ENGEL YOK: Partimiz zaman zaman kapatıldı, mal varlıklarına el konuldu, arşivlerine el konuldu, ama yaşıyoruz. Siyasi partilerin tarihlerine baktığınız zaman dünyada en köklü siyasi partilerden 4 veya 5 partiden birisi CHP'dir. Demokrasiyi getiren, demokrasiyi savunan herkesin kimliğine inancına ve yaşam tarzına saygıyı gösteren, laikliğin ne kadar değerli bir kavram olmanın ötesinde bir yaşamı güvence altına alan bir kavram olduğunu biz artık bugün toplumun her kesimine anlatmaya çalışıyoruz ve toplum da artık bunları kavrıyor. Dolayısıyla önümüz açık, önümüzde hiçbir engel yok. Sadece çalışacağız, sadece anlatacağız. Kavga etmeyeceğiz. Bizi kavga alanına çekmek isteyebilirler. Bütün arkadaşlarıma sesleniyorum; sakin olacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkeye demokrasi getireceğiz. Ne yaptılar İstanbul seçimlerinde? Yüksek Seçim Kurulu'nu kullandılar. Başka organları kullandılar. Ağzımdan çıkan cümle şuydu: "Ben bu halkın ferasetine güveniyorum. Seçim mi bir daha gidelim." Farkı gördüler. Bu fark aslında toplumun sağduyusunu gösteriyor, toplumun adalet duygusunu gösteriyor. Bu adalet duygusunu büyüteceğiz hep beraber.”