KARTAL BELEDİYESİ YAŞLI BAKIM VE HUZUREVİ’NİN AÇILIŞI, CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN KATILIMIYLA GERÇEKLEŞTİ

BAŞKAN ALTINOK ÖZ, SOSYAL BELEDİYECİLİĞİN EN İYİ ÖRNEKLERİNİ VERMEYE DEVAM EDİYORKartal halkının takdiriyle 2009 yılından bu yana; “İNSAN”ı ..

BAŞKAN ALTINOK ÖZ, SOSYAL BELEDİYECİLİĞİN EN İYİ ÖRNEKLERİNİ VERMEYE DEVAM EDİYOR

Kartal halkının takdiriyle 2009 yılından bu yana; “İNSAN”ı önceleyen çalışmaları ve bu anlamda gerçekleştirdikleri ilk’leriyle öncü olmaya devam eden Op. Dr. Altınok Öz’ün öncülüğündeki Kartal Belediyesi, Sosyal Belediyecilik anlayışıyla 9 yıl boyunca; gençlere, kadınlara, engelli vatandaşlara ve çocuklara tanıdığı öncelik ve bu doğrultuda gerçekleştirdiği çalışmaları, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılım sağladığı Huzurevi açılışıyla taçlandırdı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kartal Hürriyet Mahallesi’nde alanı hınca hınç dolduran vatandaşların katılım sağladığı açılış töreninde huzurevi binasının maliyetinden bahsederek: “Belediye Başkanımız, bu binayı 44 milyon 183 bin liraya mal etti, yurtdışından aldığı krediyi de üzerine ekledi. Bu, sorumluluk gerektirir” dedi.


Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün öncülüğünde en gelişmiş teknolojiler kullanılarak mekanik ısıtma ve soğutma sistemleri, solar paneller, led aydınlatmalar, izolasyon, otomasyon sistemleri ve su tasarrufu teknikleri gibi enerji verimliliğine yönelik uygulamaların kullanıldığı Yaşlı Bakım ve Huzurevi Binası’nın açılışına Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün yanı sıra; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kağan Salıcı, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç, Bilecik Gölpazarı Belediye Başkanı Vedat Kazıcı, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Kartal İlçe Başkanı Muammer Çelebi, CHP il, ilçe yöneticileri, Kartal Belediyesi Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri, birim müdürleri, iştirak şirketlerinin yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, mahalle muhtarları ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Alanı hınca hınç dolduran yoğun katılımın olduğu açılış töreninde konuşma yapan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, şunları dile getirdi: 

“Almanların –Burası Huzurevine Uygun Değildir- Dediği Binanın Dönüşümünü Gerçekleştirdik”

”Kartal’ımızın bu güzel gününde bizimle beraber olduğunuz için hepinize teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. Bugün, bizim gurur günümüz, bugün bizim mutlu günümüz… 2007 yılında tamamlanan, o dönemde Almanlarla ortak çalıştırılmak istenen ve Almanların -Bu binada huzurevi çalıştırılması mümkün değildir- dediği bu binanın dönüşümünün hikâyesini dinledik. Bu projenin nasıl doğru bir planlama ile teknolojik binaya dönüştüğünü gördük.

“Kartal Belediyesi Ekibi İstendiği Takdirde Teknolojik Projelere Destek Verebilecek Kabiliyette ve Kapasitededir”

“Bu binayı oluşturan teknik ekibimiz ile birlikte Siemens’in Sayın Genel Müdürü Hüseyin Bey ile birlikte Doğu Londra’da bulunan Siemens’in teknolojik binası The Crystal’in ilk bölümünü hayran hayran gezmiştik. Şimdiyse o seviyede hatta biraz daha ilerisinde teknolojik bir bina oluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. En büyük mutluluğumuz ise bütün bunları kendi ekibimizle başarmamız oldu. Yani Sayın Genel Başkanım bizim ekip, istendiği takdirde teknolojik projelere destek verebilecek kabiliyette ve kapasitededir. 2009 yılında başladığımız yolun sonuna geldik ve açılışını gerçekleştiriyoruz. Bin 295 Van depremzedelerinin burada ikameti ve oluşan hasar, 1/7/2013 tarihinde başlayan Avrupa Birliği süreci… Bizim yerli ortaklarımız; İstanbul Teknik Üniversitesi, Solitem, MİRARGE, Eko Denge, Rengen’dir. Aynı anda Avrupa’da 3 noktada bu proje yürürlükteydi. İspanya’dan Valladolid, İtalya’dan Cenova ve Türkiye’den Kartal… Yani “Yerleşim Alanlarının Yenilenmesi- Sıfır Enerji Tüketen Şehirlere Doğru” uygulaması, burada nihayet son buluyor, yani hayata geçiyor.” 

 “Binanın Baştan Satın Alınması ve Bu Noktaya Gelme Sürecindeki Maliyetimiz 44 milyon 183 bin 560 TL’dir”

“Sayın Genel Başkanım bu binanın baştan satın alınması ve bu noktaya gelme sürecindeki maliyetimiz 44 milyon 183 bin 560 TL’dir. Avrupa Birliği’nden aldığımız destek 1 milyon 162 bin 50 Euro’dur. Sayın Genel Başkanım, Vanlı kardeşlerimiz buradayken sizlere de arz ettiğimiz şekilde 5 aile nikâhsız yaşıyor… Ve onların nikâhını burada kıymıştık, siz de nikâh şahidiydiniz. Adamın biri Van’a gidiyor, evleniyor, bir de çocuğu oluyor, 3 yıl sonra boşanıyor ve Tokat’a geri dönüyor. Tokat’ta evleniyor, çocukları oluyor, en büyük çocuğu ise polis oluyor, koruma oluyor ve o gün o polis, o gün buradaydı. Nikâh töreninde ana adı, baba adı sorarken Siyami’nin yani sizin korumanız olan Siyami’nin yıllarca aradığı kardeşi buradaydı. İki kardeşi de buluşturmuş olmuştuk o vesileyle… Bu bina 36 süit oda, 22 double oda, 172 normal odayla hizmet verecektir. Kartalımızda bulunan Kızılay’a ait binaların depreme uygun olmaması nedeniyle Kızılay’da misafir edilen 70 kişi, bugün buradadır. Onları misafir ediyoruz. Ama huzurevi işletmeciliği, bir tecrübe, bir birikim ister. Biz de Kızılay’ın bu birikiminden yararlanarak huzurevi işletmeciliğini bu arada öğrenmiş olacağız.” 

“%100 Engelli Vatandaşlarımıza Bu Binada Bakacağız”

“Bu binada diğerlerinden farklı olarak ağır engeli olan vatandaşlarımıza bakmak istiyoruz. O ağır engelli vatandaşlar ki annelerine %100 bağımlı olur ve anneleriyle çok özel bağlar oluşturur. Ama en önemlisi o annelerin kafasındaki en büyük soru- ben ölünce çocuğuma ne olacak?- sorusudur. İşte hem o engellilere bakmak ve annelerini sosyal hayata katmak istiyoruz. Hem de – ben ölünce bu çocuk ne olacak?- endişesini ortadan kaldırmak istiyoruz bu binada... Sayın Genel Başkanım aday belirleme süreci nedeniyle gelemediğiniz, yine annelere yönelik, çocuğu alerjik olan annelerin sosyal hayata ve çalışma hayatına katılabilmeleri için Türkiye’de ilk ve tek olan Alerjik Çocuk Anneleri Derneği ile işbirliği yaparak Mevhibe İnönü adını verdiğimiz alerjik çocuklar için özel olarak tasarladığımız kreşimizin açılışını gerçekleştirdik. Sayın Genel Başkanım, açılışını gerçekleştirdiğimiz kreşle birlikte 14 kreşimiz oldu.” 


“ ‘Her Mahalleye 1 Kreş’ Sözümüzün %85 Oranındaki Bir Bölümünü Bu Yıl İçinde Yerine Getirmiş Olacağız”

Şu an yapımı devam eden 3 kreşle birlikte 2018 sonu itibariyle 17 kreşimiz açılmış olacaktır. 2009 seçim bildirgemize koyduğumuz “Her Mahalleye 1 Kreş” sözümüzün %85 oranındaki bir bölümünü bu yıl içinde yerine getirmiş oluyoruz. Yine 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda, ‘Gençlik Şöleni’yle Yakacık’ta Belediye Başkanlığı yapan ve yakın zamanda kaybettiğimiz Bayram Demirkol adını verdiğimiz parkımızı açtık. “Kentler Meydanları ile Yaşar” dedik, Yakacık Meydanı’nın düzenlemesini yaptık, Kartallı Kazım Meydanı’nı sizlerle birlikte açtık. Şu an yapımı devam eden Ceviz Meydanı ve Uğur Mumcu Meydanı ile meydanlarıyla anılan kent olma yolunda ilerliyoruz.” 

“Şu ana kadar dönüşümle kurtardığımız can sayısı, 47 bin 118 kişidir”

“Kartal, düşlüyor, düşünüyor ve dönüşüyor. Şu ana kadar dönüştürdüğümüz insan sayısı, 47 bin 118’dir. Bunların bir kısmı depreme uygun yapılmış olan yeni binalarına taşındı. Bu dönüşümün önü, 2009-2014 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ortak çalışarak, planlarımızı çıkartarak yapıldı. Merkezi hükümet ile o zaman da sorunumuz vardı; ama İlçe Belediyesiyle Büyükşehir Belediyesi arasında bir ilişki de mevcuttu. Şimdiyse Sayın Grup Başkanvekilimizin İBB’de dile getireceği şekilde –hayırlı olsun- ziyaretini kabul etmeyen, 5 tane Belediye Başkanımıza randevu vermeyen, telefonlara çıkmayan, emanetçi bir belediye başkanı tarafından yönetilmekteyiz. CHP’li Belediyelerin tekliflerini görmezden gelen, verilen talimatları uygulayan bir Büyükşehir Belediye Başkanı ile çalışıyoruz. Aslında çalışamıyoruz; ama biliyoruz ki güneşin doğuşu yakındır. Çevre Bakanımız, Büyükşehir Belediyeden gelmedir. Onunla oturduk, kendisine riskli alan olan ETAP1-ETAP2 projesini anlattık. Makul karşıladı, onayını bekliyorduk; fakat Koreli heykeltıraşın yaptığı, Kapadokya Hotel’de bulunan kucağında yavrusuyla eşini bekleyen heykeldeki gibi bir durumda olduk.  Kartal’ın en eski binaları o alanda depreme uygun değil, plan yapma yetkisi Kartal Belediyesi’nde. Yaptığımız planları yolladık; ama siyasi nedenle planlar, onaylanmıyor. Depreme siyasi bakan zihniyeti de buradan şiddetle kınıyorum.” 

“İddia ediyorum kamu arsalarıyla değil, ada bazlı dönüşüm ile Türkiye’nin öncüsü olduk”

“Eski çimento fabrikasının bulunduğu alanda 1 metrekare boş alan bırakmayan, TOKİ ve Emlak Konut, 43 katlı binaları dikiyor, hemen komşu parselindeki alan için 15 katı geçemezsin diyor. Oradaki hak kaybını da Kartal’ın diğer yerlerindeki hakların aynısını verdirerek önlüyoruz. Yeni bir şey vermişler gibi Pazar günü Bakanlık Müsteşarı geliyor, toplantı düzenliyor; yani kaybedilen eşeği buldurmuş gibi sevindirmeye çalışıyor; ama halk bilinçli bunlara kanmıyor. İmar barışı ile 32. ve 42. Madde uygulanan binalar içindir ki hangi belediyelerse yasal olarak o belediyeleri, kurtarma yasasıdır. Burada belirtmek gerekir ki CHP’li belediyeler, zaten yasalara uymak zorunda hissediyor yani o yasayı da kendileri için çıkardılar. Sayın Genel Başkanım, 2009’da seçim bildirgemizde ‘Deprem nedeniyle evi yıkılacaklardan imar ve ruhsat harcı alınmayacaktır.’ dedik. 2012 yılında Kartal Belediye Meclisi, -500 TL kira yardımı yapılacaktır- dedi. Bizden 6 ay sonra 6306 sayılı yasayı çıkardılar. Yani ruhsat harcı da kira da o yasanın içine girdi. Deprem Dönüşüm Müdürlüğü’nü kurarak bu konuda öncü olduk. İddia ediyorum kamu arsalarıyla değil, ada bazlı dönüşüm ile Türkiye’nin öncüsü olduk. Tapu dağıtarak Yerinde Dönüşüm’ün öncüsü olduk.” 

“Bayram Demirkol Parkını görsünler, millet bahçesi nasıl yapılırmış öğrensinler”

“Sayın Genel Başkanım, sizleri almaya gelirken köprülerin üzerinde Atatürk Havalimanı’nın millet bahçesi olacağını gördük. Millet bahçesinin mi peşindeler, yoksa Atatürk isminin yok edilmesinin mi peşindeler onu şu an söylemiyorum; ama söylemek istediğim bir şey var. Mecidiyeköy’ün kalbinde, trafiğin ve insan sirkülasyonunun en yoğun olduğu yerde yandaşlara, Ali Sami Yen Stadı’na o gökdelenleri diktireceklerine millet bahçeleri yapsalardı, şu an o pankart inandırıcı olabilirdi. Dolayısıyla şehrin kalbi bir yerde rezidansı yapacaksınız, zaten yeşil olan yerde de millet bahçesi yapacaksınız. Millet bahçesi yapacak stat yeri kalmadı. Kayseri’de ve diğer büyükşehirdekiler de büyük ihtimalle AVM oldular. Buldukları, kaldıkları, bıraktıkları varsa onları millet bahçesi yaparlar. Biraz önce söylemiştim, Bayram Demirkol Parkını görsünler, millet bahçesi nasıl yapılırmış öğrensinler.” 

“111 aydır Kartal’da Muhtarlar Toplantısı yapıyoruz, bu konuda da Ankara’ya önemli bir rehber olduk”

“Sayın Genel Başkanım, bir öncülüğümüz de Muhtarlar Toplantısı ile olmuştur. 111 aydır Kartal’da Muhtarlar Toplantısı yapıyoruz. Haftalık demiyorum 111 aydır… Bu konuda da sanıyorum Ankara’ya önemli bir rehber olduk. Sayın Genel Başkanım, sizleri Kartal’da ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Bu güzel onuru bize yaşattığınız için, bu güzel eserin açılışında bizleri onurlandırdığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun diyorum.”  

Kartal için düşlediği projeleri; kuyumcu titizliğiyle, etkin ve yoğun bir çalışma prensibiyle hayata geçiren Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, insan odaklı çalışmalarına Kartal Belediyesi Yaşlı Bakım ve Huzurevi ile bir yenisini daha ekledi. 17 uluslararası ortağın katılımı ve Başkan Altınok Öz liderliğindeki Kartal Belediyesi Proje Ekibi’nin yoğun çalışmalarıyla R2CITIES projesi kapsamında oluşturulan Yaşlı Bakım ve Huzurevi Binası ile Kartal, enerji verimli bir huzurevine kavuştu. Yaşlı Bakım ve Huzurevi Binası’nın açılışını Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gerçekleştirdi. Alanı dolduran kalabalığa seslenen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun açılış konuşmasının satırbaşları şöyle;

“Belediye Başkanımız, Bu Binayı 44 Milyon 183 Bin Liraya Mal Etti, Yurtdışından Aldığı Krediyi de Üzerine Ekledi. Bu, Sorumluluk Gerektirir”

“Biz barıştan yanayız, biz sevgiden yanayız, biz hoşgörüden yanayız. Onlarla aramızda dağlar kadar fark var.  Belediye Başkanlarımızın söylediği ikinci bir olay, harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. Parayı topluyorsunuz, vergiyi alıyorsunuz, yatırım mı yapacaksınız? Vatandaşa diyeceksin -şu binayı şu kadara yaptım- diye… Nitekim Sayın Belediye Başkanımız az önce açıklama yaptı. Bu binayı 44 milyon 183 bin liraya mal ettik diye… Ayrıca yurtdışından aldığı krediyi de buna ekledi. Bu sorumluluk gerektirir. Şimdi zaman zaman Cumhuriyet Halk Partisi’ne haksız eleştiriler yapıyorlar. Efendim CHP yola karşı, köprüye karşı diye… Oysa hiç karşı değiliz; ama bir şeyi öğrenmek işitiyoruz. Arkadaş, sen bu yolu kaça yaptın, bu köprüyü kaça yaptın? Kendi cebinden yaptıysan, vallahi bu soruyu sormayacağım; ama milletin vergisinden yaptıysan bu soruyu sormak benim namus borcumdur. Niçin bu soruyu soracağım? Tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak için bu soruyu soracağım. -Yol yapacağım- diyeceksin, başka bir belediyenin, başka bir vatandaşın yaptığı yolun beş misli pahalıya yol yapacaksın, on misli pahalıya köprü yapacaksın, niçin? Bunun hesabını öğrenmek zorundayız. Biz nasıl yaptığımız her hizmetin bedelini açıklıyorsak, vatandaşa söylüyorsak ve kapımız açıksa sonuna kadar onların da bütün mali bilgilerinin toplumla paylaşılması lazım.” 

“İstanbul’un Kalbine Saplanmış O İhanet Hançerini, Biz Söküp Alacağız”

“Bu binaya ikinci kez geliyorum. İlki, Sayın Başkanın da söylediği gibi Van depremi dolayısıyla gelen Vanlı kardeşlerimize Kartal Belediyemiz kucak açmıştı, o sırada gerçekleşti. Burada onları ziyaret etmiş, nikâh törenlerine katılmıştım ve iki kardeş gerçekten de uzun yıllardır yan yana gelmeyen iki kardeş, burada buluşmuştu. Hayatımın en güzel günlerinden birisidir. Yıllardır görüşmeyen iki kardeşin buluşması… Nikâhsız yaşayan ailelerin burada resmi nikâh yapmaları… Yine o ailelere, Van’daki kardeşlerimize buradan sevgilerimizi saygılarımızı ve dostluğumuzu gönderiyoruz. O vatandaşlarımıza, her zaman kucak açacağız. Belediye Başkanımız dile getirdi, planlar yaptık onaylanmıyorlar, Büyükşehir Belediyesi engel çıkarıyor diye... Neden engel çıkarıyorlar? Çünkü sizin başarılarınızı kıskanıyorlar. Onun için koyuyorlar tüm engelleri. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz çalışmaya devam edeceğiz. Hiç kimse endişe etmesin önümüzdeki yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni alacağız.  İstanbul’u bir dünya markası yapacağız. Uzun yıllardır İstanbul’a hizmet verdiklerini söylüyorlar. Sonunda en büyükleri kalktı dedi ki – biz İstanbul’a ihanet ettik-  İstanbul’un kalbine saplanmış o ihanet hançerini, biz söküp alacağız. İstanbul’u çağdaş bir kent yapacağız.” 

“Biz ‘Sosyal Devlet’ Anlayışını Yeniden İnşa Edeceğiz”

“Seçimlere gidiyoruz dikkat buyuruyor musunuz bilmiyorum. Erdoğan hiç ekonomiden söz etmiyor.  Hangi gerekçeyle söz etmiyor? Ekonomi bizim hayatımızın bir parçası. Sen nasıl bir Türkiye vadediyorsun, onu çık anlat bakalım. Anlatamıyor, beceremiyor, ufku doldu. diyor ki millet bahçeleri ve kıraathaneler açacağım. Kıraathane yapacakmış. Bol bol tepki alınca plağı değiştirdi.- Efendim kütüphane yapacağız-  kütüphane ayrı kıraathane ayrı şeylerdir sevgili Erdoğan. Sen bu farkı bilmiyorsan açarsın bir sözlüğe bakarsın.  Kütüphane nedir, kıraathane nedir bunların hepsini öğrenirsin; ama bilgi birikimin yoksa ben ne yapayım kabahat bende değil ki. Biz ‘Sosyal Devlet’ anlayışını yeniden inşa edeceğiz. O uygulamalardan birisi de budur. Günü gelir hepimiz yaşlanırız, günü gelir en yakınlarımızı kaybederiz, günü gelir yalnız kaldığımızda konuşacağımız bir yakınımızın olmadığını görürüz. Ve sosyal devlet, size o zaman el uzatır. Sizin yaşıtlarınızla birlikte huzur içinde yaşayabileceğiniz mekânlar açar.  O mekânlarda akranlarınızla beraber, arkadaşlarınızla beraber yeni bir dostluk köprüsü kurarsınız. Beraber oturur, konuşur, sohbet edersiniz ve hayata yeniden tutunursunuz. Sosyal devlet budur. Onlar, bu ülkeye sosyal devleti unutturdular. Ama bizim belediyelerimiz yapıyor.”

“Meydanlar, Aynı Zamanda Sosyal Yaşamın da Bir Parçasıdır”

“Belediye başkanlarımıza şunu söyledim. Gecekondu mahallelerinden başlayarak her mahalleye kreş açın. Anne, güven içinde çocuğunu getirip kreşe bırakmalı. Sosyal bir yaşamın unsuru olarak anne, çocuğunu bıraktıktan sonra alışverişe çıkmalı. Kenti gezebilmeli ne oluyor, ne bitiyor bu dünyada diye öğrenebilmeli. Bu açıdan kreş önemli bir proje… Sayın Başkan -14 kreşi açtık- dedi. 3 tane daha açacaklarının sözünü verdi. Diğer belediye başkanlarımız da burada… Onların yapmış olduğu çalışmaları da takip ediyorum. Gençlik merkezleri, kreşler, huzurevleri onlar tarafından da açılıyor. Bütün bunları niye yapıyoruz, belediye başkanlarının bulunduğu beldede yaşayanların huzur içinde yaşaması için. Enerjilerini boşaltmaları için. Bakın biz meydanlar yapıyoruz, onlar ise meydanlara yasak getiriyorlar. Meydanların özelliği nedir, niye meydanlar yapıyoruz? Meydanların özelliği şudur, belki dinlerlerse anlarlar; ama dinlemezlerse en iyisi bir telefonda anlatıyım da mutlaka beni o zaman daha dikkatli dinlerler. Efendim meydanların yapılış gerekçesi şudur; kentlerde yasayanlar, enerjilerini meydanlarda boşaltıyor. Gösteri mi yapılacak, eğlence mi yapılacak, protesto mu yapılacak meydanlarda yapılır. Bir kent, enerjisini meydanlarda boşaltır. Dünyanın bütün kentlerinde görkemli meydanlar vardır. O meydanlar aynı zamanda sosyal yaşamın da bir parçasıdır. Bir tarafında bir çiçekçi vardır, bir tarafında oturacağınız banklar vardır, bir tarafında yeşillikler vardır, bir tarafında sanat eserleri vardır. Bakıldığı zaman bir kentte yaşadığımızın farkına varırsınız meydanlarda. Kartal, meydanlarıyla da meşhurdur. Kartallı Kazım Meydanı, Nazım’ın şiirinde geçen Kartallı Kazım’ın adının verildiği meydan olması dolayısıyla da Sayın Başkanı kutluyorum. O meydanın açılısına da ben gelmiştim. Meydanların bir kent yaşamında büyük önemi vardır. Bunların hepsi, bizim sosyal yaşamımızı güçlendirmek için yapılır.”


“AK Partili Belediyelerde Çalışan İşçi Kardeşlerime De Sesleniyorum, Asgari Ücreti Vergisiz Net Olarak 1 Ocak’tan İtibaren 2200 TL Yapacağız, Bu Senin Hakkındır”

“Seçim bildirgemizde bir vaadimiz var, belki hiçbiriniz duymadınız. Anne babası olmayan çocuklara devlet el uzatır. Veya yoksul aileler, çocuklarına bakamıyorsa devlet el uzatır. O çocukları alır, çocuk esirgeme kurumlarında yetiştirir, eğitir, bakar ve 18 yaşına gelince kapının önüne koyar. Sen artık büyüdün der.  Biz çocuk esirgeme kurumunda büyüyüp yetiştirilen çocuklarımızı, 18 yaşını doldurduğunda kadın erkek ayrımı yapmaksızın bütün çocuklarımızı, sınavsız devlet memuru yapacağız. Onlar, 18 yaşındaki çocuğu kapının önüne koyuyorlar.18 yaşındaki çocuk nasıl tutunsun hayatta? Anne yok, baba yok, devlet yok. Kız çocukları ne yapacak? Biz ne diyoruz, o çocukların tamamını devlet memuru yapacağız üstelik sınavsız. Böylece hayata tutunacak gelirleri olacak. -Devlet bana sahip çıktı- diyecek. Annemin babamın olmadığı tarihten beri bir sosyal devlet geldi, bize sahip çıktı diyecekler. Bizim rüyalarımıza onlar yaklaşamaz. Bizim bütün programlarımızın, planlarımızın özünde “insan” vardır. İnsan sevgisi vardır, insanı kazanmak vardır.  Toplumla insanı barıştırmak vardır. Bir insanın özgürce yaşaması, geçinebilmesi vardır; ama onlar bunu bilmezler.  Asgari ücreti 1500 lira yapacağız dediğimiz zaman, kıyameti koparmışlardı. Bizim bütün belediyelerimiz 1500 lira yaptı o tarihte. Hiçbir belediye de batmadı. Her CHP’li belediyede çalışan rahat etti. Şimdi bütün AKP’li belediyelerde çalışanlar diyorlar ki -inşallah belediyeleri CHP alır ve asgari ücret 1 Ocak 2019 da net 2200 lira olur- diyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan işçi kardeşlerime de sesleniyorum.  AK Partili belediyelerde çalışan işçi kardeşlerime de sesleniyorum. Asgari ücreti vergisiz net olarak 1 Ocak’tan itibaren 2200 lira yapacağız, bu senin hakkındır. Hakkını teslim edeceğiz. Hiçbir işverene yük getirmeyeceğiz, vergisiz olacak. Asgari ücret üzerinden asla vergi almayacağız. Adı üstünde ‘asgari ücret’ neyin vergisini alıyorsun? Sanıyorlar ki asgari ücretli gidecek hemen bir daire alacak. Öyle bir dünya yok. 2200 lira ile zaten zor bela geçinecek. Ama bugünkü imkânlarla… Bütün işçi kardeşlerime sesleniyorum.  1 Ocak’ta 2200 lira almak istiyorsan, gözün kapalı, inanarak gideceksin Muharrem İnce’ye ve Millet İttifakı’na oy vereceksin. Asgari ücreti niye artırıyoruz? Sosyal devletin gereği diye artırıyoruz. Sosyal devlet budur. Çalışanı aç bırakmak sosyal devlet değil. O despot devlettir. Biz sosyal devletten yanayız. Çiftçiler perişan, hepsi borç batağında, traktörleri hacizde, tarlaları hacizde. Kendisini yakan çiftçi kardeşlerim var. Onlara da sözümüz var sosyal devletin gereği olarak...”


“Bütün Projelerimiz İnsan Odaklıdır, Rant Odaklı Değildir. İnsanı Yaşattığınız Zaman, Devleti Yaşatmış Olursunuz”

“Onların banka borçlarının faizlerini sıfırlayacağız kardeşim, faiz ödemeyeceksiniz.  Borçlarının anaparalarını yeniden yapılandıracağız, faiz uygulamayacağız. Çiftçiye mazotu 3 liradan vereceğiz, çünkü sosyal devlet bunu gerektirir. Çiftçi üretsin, birilerine muhtaç olmasın diye yapacağız. – mazotu nasıl 3 lira dan verirsin-  diyorlar, sen yata, tekneye veriyorsun. Sen yata veriyorsun ben de çiftçinin traktörüne veriyorum arkadaşım. O üretmiyor, çiftçi üretiyor. Esnafın stopaj vergisi var, onu da kaldıracağız. Esnaf da rahat bir nefes alacak. Stopaj vergisinden ve o beladan kurtaracağız esnafı. Ve en önemlisi sosyal devlet olarak eğitime yeniden el atacağız.  Eğitimi tepeden tırnağa yeniden inşa edeceğiz. 10 binlerce çocuğumuz sabah kahvaltı yapmadan okula gidiyor. 10 binlerce baba çocuğu sabah okuluna giderken verecek harçlık bulamıyor. Bu drama son vereceğiz. Bu ayıba son vereceğiz.  Çocuk, sabah kahvaltısını arkadaşları ve öğretmenleri ile beraber okulda yapacak.  Öğle yemeğini arkadaşları ve öğretmenleri ile birlikte okulda yiyecek. Çocuğu aç bırakmayacağız.  Akşam servis arabasıyla evine gelecek.  Bunun için de diyeceklerdir ki -parayı nerden bulacaksın-.  Sen tefeciye para buluyorsun da ben bu ülkenin çocuklarına mı para bulamayacağım? İş garantili eğitim yapacağız.  Bütün organize sanayi bölgelerinde Teknoloji Liseleri kuracağız. 6 yıl olacak, çocuk mezun olduğunda da işi hazır olacak.  Üniversiteye gitmek istiyorsa eğitim gördüğü alanın izdüşümündeki üniversiteye artı puan vereceğiz. Şimdi liseyi bitiren çocuğumuz kurslara gidiyor, meslek sahibi olayım diye... Ama bizim yönetimimizde çocuk okula giderken aileye yük olmadan çocuk organize sanayi bölgesindeki okula yatılı gidecek. 3. yıldan sonra stajını görecek, staj gördüğü dönemin sosyal güvenlik primini Milli Eğitim yatıracak. Çocuk mezun olduğunda da işi hazır olacak. Çocuklarımızı teknoloji ile buluşturacağız. Bugün 1 milyon 644 bin emekli, 1000 liranın altında maaş alıyor. Bazıları 500 lira, bazıları 200 lira, bazıları 600 lira, bazıları 1000 lira, bazıları 1400 lira maaş alıyor. Seçim bildirgemize koyduk, 1500 liranın altında emekli maaşı olmayacak. Buna da para yok diyecekler. Dışarıdaki tefecilere ödedikleri para; 151 milyar dolar… İçerideki tefecilere ödedikleri para; 687 milyar Türk Lirası. Oraya para var, akrabaya para var, cebi doldurmaya dolarlar var, Man Adasından gelen 18 milyon dolar var. Emekliye, işçiye gelince para yok. Çiftçiye gelince para yok, nereden bulacaksınız.  Vallahi de billahi de bulacağız. Bütün bunların hesabını milletin önünde göreceğiz. 2 maaş ikramiye sözümüz aynen devam ediyor.  Ona da demişlerdi para yok diye…  Bütün emeklilerden şunu istiyorum. Bayram öncesi almış olduğunuz ikramiyenin gerekçesini ben oluşturdum. Sandığa gittiğin zaman, elini vicdanına koy ve oyunu öyle ver. Bütün emekli kardeşlerime söylüyorum hakka, hukuka ve adalete inanıyorsan, senin hakkını savunana oy vermek zorundasın. Düne kadar sizi adam s yerine koymuyorlardı, para bile vermiyorlardı. Ne demek iki maaş ikramiye… Sizin aleyhinize düşürdüler, üstelik yüzde yüz düşürdüler. Biz bunların hepsini bildik ve onların önüne koyduk ve size 1000 lira da olsa bir ikramiye vermek zorunda kaldılar ki bazılarının 1000 liranın altındaki banka emeklilerinin hiçbirine vermediler. Adaletsizlik yaptılar. Aynı şekilde taşeron işçilere seslenmek isterim. Eskiden hükümetin ağzından taşeron işçi kelimesi mi çıkardı. Taşeron işçileri, yani çağdaş köle olarak çalıştırılan taşeron işçileri Türkiye’nin gündemine kim getirdi? Kim mücadelesini verdi? Kadro sözünü kim verdi? Bütün taşeron işçisi kardeşlerime sesleniyorum 500 bin kişi hala kadroya alınmış değil. Hepsine sesleniyorum, yarın sandığa gideceksin ve oy kullanacaksın. Eğer bir kadro aldıysan o kadroyu Kılıçdaroğlu sayesinde aldın, bunu sakın unutma. Hak diyorsan, adalet diyorsan, hakkın ve adaletin hakkını sandıkta vereceksin. Ben bunu istiyorum. Bu hakkı teslim edeceksin, senin hakkını savunan insanın hakkını sandıkta teslim edeceksin. Birlikte yaşamaya ihtiyacımız var, beraber yasamaya ihtiyacımız var, kavgadan bıktık, gerginlikten bıktık, huzurlu bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Her evde huzur olsun, her evde bereket olsun, çocuklarımız iş güç sahibi olsun geleceğe güvenle bakalım, hiçbir çocuk yatağa aç girmesin. Bizim bütün özlemimiz bu. Ve onun içindir ki bütün projelerimiz insan odaklıdır, rant odaklı değildir. İnsanı yaşattığınız zaman, devleti yaşatmış olursunuz. İnsanı mutlu ettiğiniz zaman, Türkiye’de huzur sağlamış olursunuz. Bu huzurevinin varlık değerleri de odur. Huzurlu insanların kalabilecekleri, yaşayabilecekleri, beslenebilecekleri mekânlar yaratmak zorundasınız, sosyal devletin gereği budur. O nedenle anayasa der ki devlet düzen değiştiremeyecek hükümler arasında; Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Sosyal devleti unuttuk, sosyal devleti yeniden inşa edeceğiz. Bu güzel huzurevini açan, yatırım yapan, burada kalacak insanlara, vatandaşlarıma, sevgisini gösteren başta Belediye Başkanımız olmak üzere belediye çalışanlarına yürekten teşekkür ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. Sağ olun var olun.”


Bütçe ve Ortak Sayısı Açısından En Büyük Proje

17 uluslararası ortağın katılımıyla başlatılan R2CITIES projesi, 2013 yılında Kartal Belediyesi Yaşlı Bakım ve Huzurevi Binası’nda uygulanmaya başlandı. Genel amacı; yerleşim alanlarında yeni yalıtım ve alternatif enerji kullanım yöntemleriyle enerji verimliliğini artırmak ve oluşacak yeni modelin ulusal ve uluslararası ölçekte yaygınlaşmasına katkı sağlamak olan R2CITIES projesi, Türkiye’nin 7. Çerçeve programında yararlandığı bütçe ve ortak sayısı açısından en büyük proje olma özelliğini taşıyor. R2CITIES Projesi, İspanya Valladolid, İtalya Cenova ve Türkiye Kartal olmak üzere 3 farklı şehirde eş zamanlı olarak yürütülmektedir. 2016 yılında başlatılan inşai çalışmaların tamamlanmasının ardından binalarda %63 enerji tasarrufu sağlanmıştır. Ülkemizde AB 7. Çerçeve Programı kapsamında, TÜBİTAK koordinasyonunda ilerleyen ve dünya çapında bir proje olan R2CITIES Projesi ile elde edilen veriler ve proje sonuçları yurtiçi ve yurtdışında paylaşılarak projenin diğer şehirlere model olmasına ve az enerji tüketen şehirlerin oluşmasına katkı sağlamıştır. Bu kapsamda Kartal Belediyesi Yaşlı Bakım ve Huzurevi Binası ile ilçede bulunan iki özel yapı bloğunda en gelişmiş teknolojiler kullanılarak mekanik ısıtma ve soğutma sistemleri, solar paneller, led aydınlatmalar, izolasyon, otomasyon sistemleri ve su tasarrufu teknikleri gibi enerji verimliliğine yönelik uygulamalar yapıldı.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, kendisine çini sanatıyla yapılmış büyük bir tabak takdim etti. Ardından bayram havasında gerçekleşen açılış töreni, sanatçı Ali Altay’ın şarkılarıyla renklendi.


Kaynak: Kartal Belediyesi

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Büyükşehir Haberleri