KARAMOLLAOĞLU: "ESNAF NE YAPACAK?"

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı yeni koronavirüs tedbirleri arasında vatandaşlara yönelik ekonomik destek paketi olmamasını eleştirdi.

Karamollaoğlu, "Mart ayından bu yana bu millete kredi dağıtıp, bankaya borçlandırmaktan başka doğru düzgün bir destek verilmedi. Şimdi hafta sonu sokağa çıkmak yasak, kahvehaneler ve lokantalar kapandı, kahvehane ve lokanta esnafı perişan olmuş durumda bu esnaf ne yapacak" dedi.

Karamollaoğlu, düzenlediği .basın toplantısında, 2021 yılında geçerli olacak asgari ücret zammına ilişkin "Şu an yapılması en basit iş asgari ücret üzerindeki vergilerin kaldırılmasıdır. Vergiler kalkınca asgari ücret 3 liraya bin yaklaşıyor" diye konuştu. 

Karamollaoğlu, Borsa İstanbul'un yüzde 10'luk hissesinin Katar'a satılmasına ilişkin ise "Beni endişeye sevk eden husus, Borsa İstanbul'un içinde Türkiye'nin Kalkınma ajanslarının mal varlığının en önemli unsurlarının yer alması. Bunu satmaya kimsenin hakkı yok" yorumunda bulundu. 

Karamollaoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"ESNAF NE YAPACAK?"

"Covid-19 salgını ile karşı karşıya kaldığımız ciddi tablo hepimizin malumu. Ne yazık ki ekonomik ve psikolojik kaygılar milletimizin sağlığının böyle bir tehlike ile karşı karşıya getirilmesine sebep oldu. Bugüne kadar rakamlar düzgün bir şekilde topluma aktarılmadığı için büyük bir artış olmuş gibi gözüküyor. Gerçeklerin gizlenmesinin bu salgına hiçbir katkı sağlamayacağını bilmenizi istiyorum. Şimdi gelinen noktada iktidar salgın ile ilgili yeni tedbirleri açıkladı. Tedbir almak şart mı? Evet! Ama bir ileri iki geri doğru bir yaklaşım değil bunu da ifade etmek istiyorum. Bu yasak kararı alınırken ekonomik sıkıntılar dikkate alınmazsa ülkemizde başka sıkıntılar doğar ilerde. Lakin bir devlet tedbirden önce millete yapacağı desteği açıklaması lazım gelirken mart ayından bu yana bu millete kredi dağıtıp, bankaya borçlandırmaktan başka doğru düzgün bir destek verilmedi. Bakınız şimdi hafta sonu sokağa çıkmak yasak lakin evini günlük kazandığı yevmiye ile geçindiren yüz binlerce insanımız var. Bu insanların durumu ne olacak? Kahvehaneler ve lokantalar kapandı, kahvehane ve lokanta esnafı perişan olmuş durumda bu esnaf ne yapacak?

"İNSANIMIZIN FEDAKARLIK YAPACAK TAKATİ KALMADI"

Bugün Türkiye şartlarında asgari ücretliye ödenen 2 bin 324 lira seviyesinde tutması mümkün değil. Sürekli olarak bu konunun daha farklı şekilde ele alınması gerektiği vurgusunu yaptık. Bakınız bugün ülkemizde açlık sınırı; 2.482 Lira, yoksulluk sınırı ise 8.085 Lira civarındadır. En azından iktidar sene içinde açlık sınırı yükseliyorsa işçi ücretlerini de o seviyeye çıkarması icap eder. Şu an yapılması en basit iş asgari ücret üzerindeki vergilerin kaldırılmasıdır. Vergiler kalkınca asgari ücret 3000 liraya yaklaşıyor. Aradaki fark vergi harç ve sigorta primlerine gidiyor. İlk adım olarak bunu kaldırıyoruz deseler ne işveren ne de işçi mağdur edilecek. Pandemi süreci ve ekonomik kriz derken insanımızın artık fedakarlık yapacak takati kalmadı. İnsanımız zaten yeterince fedakarlık yaptı. Zam üstüne zamlar, hayat pahalılığı derken destek beklediği noktada IBAN gönderip para istediniz bu necip millet çıkardı o parayı da verdi. Lakin sıra şimdi iktidarda işçinin ve işverenin mağdur edilmeyeceği şekilde bir zam düzenlemesi yapmak zorundadır.

"BU MİLLET SARAY MASRAFINIZA YETİŞMEK İÇİN ÇALIŞMAK ZORUNDA DEĞİL"

İtibardan tasarruf etmek zorundasınız, bu millet günde 10 milyon lira sizin saray masrafınıza yetişmek için çalışmak, çabalamak zorunda değil. Milletin yediği kadar yemeden, milletin giydiği kadar giymeden insanımızın derdini anlayamazsınız da çözemezsiniz de. Millet iş beğenmiyor değil, iş bulamıyor. Gidin bu sözü İŞKUR önünde kuyruklarda bekleyenlere söyleyin. Gidin bu lafınızı iş bulamadığı için AVM’de tezgahtarlık yapmak zorunda kalan makina mühendisi, elektrik mühendisi gençlere söyleyin. Aşı üretiminde çalışması gerekirken paket serviste kuryelik yapmak zorunda kalan kimya mezunu, biyoloji mezunu gençlere söyleyin.

"BUNU SATMAYA KİMSENİN HAKKI YOK"

Borsa İstanbul'un yüzde 10'luk hissesi Katar'a satıldı. Burada beni endişeye sevk eden husus, Borsa İstanbul'un içinde, Türkiye'nin Kalkınma ajanslarının mal varlığının en önemli unsurlarının yer alması. Kim alırsa alsın. Bu değer, Türkiye'nin en kıymetli mal varlığının haraç mezat satılması manasına geliyor. Bizim itirazımız buna. Bunu satmaya kimsenin hakkı yok."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SİYASET Haberleri