Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Önümüzdeki hafta altılı masadaki bütün parti liderleri ile bir görüşme yapacağım tekrar. Bazı konuları kendilerine aktaracağım. Bizzat ziyaret edeceğim. Onların da zamanının benim zamanıma denk düşmesi lazım. Bir hafta içinde bütün bu ziyaretlerimi mümkünse tamamlamak istiyorum” açıklamasını yaptı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, KRT TV’de Seçil Özer’in konuğu oldu.
Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Maalesef ülkemizde bazı kesimlerde bir şükürsüzlük, tatminsizlik, karamsarlık hali aldı başını gidiyor. Halbuki önce elimizdekilere şükredeceğiz, sonra daha iyisi, daha güzeli için çalışacağız" sözlerinin sorulması üzerine Karamollaoğlu, şunları söyledi:
“ŞÜKREDİN DEMEK, SİYASETÇİYE DÜŞEN İŞ DEĞİL”
“Şükretmek güzel bir iş ama gerçekleri söylemek de çok önemli bir iş. ‘Biz sizin geçiminizi sağlamak için bir maaş veremiyoruz, aldığınız ile şükredin’ demek siyasetçiye düşen iş değil. Onu camide hoca efendiler de söyler, başkaları da söyler… Düne nazaran sıkıntı çeken insan adeti artıyor, çalışıyor ve bir ücret alıyor ama aldığı asgari ücret, açlık sınırında. Ben ısrarla bunu tekrar etmek mecburiyetinde kalıyorum. Sendikalar toplu iş sözleşmesine oturduğu zaman o sözleşmeyi açlık sınırında yapmamalılar. Açlık sınırı demek, aldığınız ücret ile ancak karnınızı doyurursunuz, gerisi; onu da siz düşünün demek. Neyle düşünecek?
“BECERİKSİZLİĞİN NETİCESİ”
Tayyip Bey bir devlet başkanı, partili bir devlet başkanı. Bu sıkıntıyı başımıza getiren sizsiniz, sizin beceriksizliğiniz. Siz bu meselenin üstesinden gelemiyorsunuz. Çünkü insanlara iş bulacak bir ekonomi politikasını siz oluşturacaksınız, muhalefet oluşturmayacak ki… Onun için şikayet edilecekse vatandaşa, siz şikayet edilirsiniz. Seçime giderken, Cumhurbaşkanı seçerken artık bağımsız, tarafsız bir cumhurbaşkanı seçmiyor bu millet. Taraflı bir cumhurbaşkanı seçiyor, bir partiye mensup. O zaman elbette siz parti başkanını da tenkit edersiniz. Bu doğrudan doğruya bir beceriksizliğin neticesi.
“KENDİSİNE DÜNE KADAR GÜVENENLER ARTIK GÜVENMİYOR”
Karamollaoğlu, Gezi Parkı Davası’nda verilen hapis cezası kararları için ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir hâkim iktidarın uygun gördüğü tavrı sergilemiyorsa hemen görevden uzaklaştırılıyor. Eğer, iktidar lehinde bir tavır sergiliyorsa bu sefer terfi ettiriliyor. Gelin siz şimdi hâkim olun. Normal bir vatandaşın en son isteyeceği makam hâkim olmak; çok tehlikeli bir yer. Hakimler o makamda kalabilmek için iktidarı memnun etmeye kalkarlar ve böylece mağdur insanları mahkûm ederlerse orada huzur olmaz. İktidardaki arkadaşları uyarıyorum; ben inançlı olduklarına inanıyorum, kalplerinde bir iman var. Ama o imanın tezahür etmesi, dışarıya yansıması gerekir. Bu da adil olmak ile mümkün. Sayın Cumhurbaşkanı yüzde 50’nin üzerinde bir oy aldı, şimdi niye yüzde 30’lara indi? Çünkü kendisine düne kadar güvenenler artık güvenmiyor, verdikleri sözü yerine getiremiyorlar. Daha iyi yaşayacaksınız dediler ama onu gerçekleştiremediler.”
“KARARLARIMIZI ALIRKEN İTTİFAK İÇİN ALMAYA GAYRET EDİYORUZ”
Altı siyasi parti genel başkanının bir araya geldi toplantılar ile ilgili olarak Karamollaoğlu, şunları söyledi:
“Geçmişte CHP’ye karşı devamlı bir tepki oldu, CHP iktidara geldiği dönemlerde insanların inançları ile ilgili konularda vatandaşın kabullenmediği adımlar attılar. Bu tepki doğurdu ama ben Sayın Kılıçdaroğlu’nda gördüğüm çok açık ve net bir şekilde ‘bu politikaları biz artık terk ettik, bu politikaları uygulamayacağız, baskı yapmayacağız…’
Helalleşelim demek aslında doğrudan doğruya ‘biz özür diliyoruz’ demektir. Helalleşelim demek; herkes kendi yaptığı kusuru, hatayı kabullenir ve ‘bundan sonra böyle bir tavır sergilemeyeceğim, böyle bir politika izlemeyeceğim’ demektir. Sayın Kılıçdaroğlu da belirtiyor ki, altılı masada CHP de bir kişi ile temsil ediliyor, diğer partiler de genel başkanlar vasıtası ile temsil ediliyor.
Yani geçmişte, sol ile irtibatlanan tek parti CHP. Diğerlerinin hiçbirisi sol ile ittifak içinde olmamışlar, o istikamette politika yürütmemişler. Onun için vatandaşımız bunu görmesi icap eder. Aslında bu altılı masa Türkiye’de hakikaten huzuru ve barışı sağlayacak olan çok önemli bir kurum, kurumsallaşmadı elbette ama oluşum, çok önemli bir oluşum. Burada da biz özellikle kararlarımızı alırken ittifak için almaya gayret ediyoruz, birlikte çalışmaya gayret ediyoruz.