İSTANBUL'da trafiğin yoğun olduğu saatlerde su, simit, kağıt helva hatta şarj kablosu satan seyyar satıcılar günlük 100-150 lira kazanıyor. Özellikle mesai çıkışlarında satış yapan seyyar satıcılar hem trafiği hem de kendi canlarını tehlikeye atıyor. . Kabahatler kanununa göre kendilerine 154 lira ceza kesilse de otoyollarda satışlara devam ediyorlar.
Yaklaşık 15 milyon insanın yaşadığı İstanbul'da yaşanan trafik sorunu seyyar satıcılara ekmek kapısı oldu. Otoyolda canlarını ve trafiği tehlikeye atarak su, simit, kağıt helva, çikolata hatta şarj kablosu satan seyyar satıcıların günlük kazançları ise 100-150 lira arasında değişiyor.
"KIŞIN 100, YAZIN 200-250 LİRA ARASINDA DEĞİŞİYOR
D-100 karayolu Haliç istikameti Halıcıoğlu mevkiinde su satan Fırat Bakiş boş zamanlarda su satışı yaptığını belirterek, "Benim mesleğim var aslında ama boş zamanlarımda geliyorum. Boş duracağıma harçlığımı çıkarıyorum. 100 liranın altında çıkmamaya çalışıyorum. Yazın daha iyi 200-250 lira arasında değişiyor. Kışın 100 lira olursa iyi. Zabıta, polis ayrı dert. Korkulacak çok bir şey yok. Yoğunluk olduğu zaman araçlar duruyor zaten. Ufak ufak adımlar atarak alışverişi 1-2 saniyede bitirmeye çalışıyoruz. Ben sadece su satıyorum. Simit, kağıt helva satan arkadaşlarımız var" dedi.
"KİMSEYE TAVSİYE ETMEM BU İŞİ"
D-100 Karayolu Okmeydanı alt geçidinde kağıt helva satan Yeşim Al , "Çalışıyorum. Çocuklarım için mücadele ediyorum. Trafik kapandığı zaman gelip burada satış yapıyorum. Satışlarım pek iyi değil. Satamadan eve gidiyorum. Günde 45-50 lira kazanıyorum" dedi.
Aynı güzergahta su satan Yılmaz A. ise, "Trafik durumuna göre değişiyor. Trafik olursa 80-100 arası oluyor. Kabahatler kanununa göre bize 154 lira ceza kesiyorlar. 2-3 bin lira cezam var. Yazdıkları zaman da üst üste günlerde yazıyorlar. Yazıyorlar da bizim ödeyecek durumumuz yok. Burada doğru düzgün bir şekilde, hırsızlık yapmadan para kazanmaya çalışıyorum. Sabahtan akşama kadar egzoz kokusu çekiyorum, ayakta kalıyorum. Hırsızlık yapmıyoruz. Doğru bir şekilde para kazanmaya çalışıyoruz. Kimseye tavsiye etmem bu işi. Sigorta yok, güvence yok. Burada bir araba çarpsa kimse sorumluluk almaz. Olan bize olur" diye konuştu.
"TRAFİKTE SEYYAR SATICILIK MESLEĞİM OLDU"
Uzun süredir trafikte seyyar satıcılık yaptığını belirten Ömer Arslan da, "Telefon şarj cihazı satıyorum. Canımızı riske atıyoruz. Aile geçindiriyorum. Eşim, çocuklarım var. Düzgün bir mesleğim yok. Akşam yoğun trafiğin olduğu saatlerde satış yapıyorum. Günlük 50-60 lira kazanıyorum. Onda da vatandaşın birinin şarjı bitecek de mecbur ihtiyacı için alacak. "Araba vuracak" diye korkuyorum ama alıştık artık. 15 yaşımdan beri bu işi yapıyorum. Trafikte seyyar satıcılık mesleğim oldu" dedi. 15 yıldır bu işi yapan Selahattin İlistir ise, "100 lira kazansam bunun 40 lirası mal parası oluyor. Bana 60 lira para kalıyor. Akşam 5-7 arası satış yapıyorum. Mesai çıkışları yoğun oluyor. Tehlikeli bir iş, kaç arkadaşımıza araba vurdu. Ben kenarda duruyorum. Trafik tıkandığı zaman giriyorum" diye konuştu.
(FOTOĞRAF)
Kaynak: DHA