İSTANBULLULAR son dönemde sayısı artan sineklerden şikayetçi. Uzmanlar ise, halk sağlığını tehlikeye sokan sineklere karşı önlemler alınması gerektiği konusunda uyarıyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Viroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, "Kasım'da bu tür bir sıcaklık pek görmüyorduk. Daha soğuk havalar görüyorduk. Dolayısıyla, bu mevsim değişiklikleri, mevsimlerin kısalması-uzaması, bunlarda yaşanan derece değişiklikleri, yağışlar, sivrisineklerin yaşamını etkiliyor" dedi.
İstanbul'da Kasım ayında hava sıcaklarının mevsim normali değerlerinin üzerinde seyretmesi ve bugünlerde sıcaklık derecelerinin sineklerin yaşamı için uygun ortamı sağlaması nedeniyle, İstanbul'da son günlerde kara sinek ve sivrisineklerde artış gözlendi. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Viroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, "Sivrisinekler bir sağlık problemi oluşturuyor. O yüzden sivrisinek popülasyonunu azaltacak işler yapmak lazım. Bu havalar sivrisineklerin çoğalması için birebir. Biraz önce söylediğim gibi, 25-26 derecede en iyi yaşam ortamını oluşturuyorlar ve bu mevsim değişiklikleri de bizim maalesef işimize yaramıyor" dedi.
"HALK SAĞLIĞI PROBLEMLERİ DEVAM EDİYOR"
Özellikle sivrisineklerin 20-25 derece hava sıcaklıklarında daha çok ortaya çıktığını ve sulak ortamları sevdiklerini dile getiren Yılmaz, şunları söyledi:
"Bildiğiniz gibi sivrisineklerle bazı virüsler bulaşmakta. Bu nedenle sivrisinekler sağlık problemleri yaratmaktadır. Sivrisinekler sıcak ve soğuk havaları sevmiyor. Ilık havalar onların yaşamını devam ettirebilmesi için uygun bir ortam teşkil ediyor. Keza nem de öyle. Çok yağış da sivrisinekler için iyi değil çünkü mevcut yumurtalarını, yani göllere, göletlere bıraktıkları yumurtalarını yağışlı havalar götürebiliyorlar. Bu mevsimler dolayısıyla, 20-25 derece hava sıcaklığı, sivrisinekler için yaşam derecesi. 10 derecenin altına düştüğünde sivrisinekler ölmeye başlıyor. Tabii ki bunlar aslında, kışın nesillerini devam ettirebilmek için, kendilerine yuva buluyor ve kışın uykuya yatarak 5-6 ay bu şekilde kalabiliyorlar. Dışarıda, bu havalarda yumurtlamaya devam eden sinekler, risk oluşturuyorlar. Dolayısıyla halk sağlığı problemleri devam ediyor" şeklinde konuştu.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ETKİLİ
İklim değişikliğinin sivrisineklerin yaşamını etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, "Tabii ki gördüğümüz kadarıyla dünyada yaz, kış, sonbahar ve ilkbahar kavramları değişmeye başladı. Şu anda 5-10 yıl öncesini hatırlarsak, Kasım'da bu tür bir sıcaklık pek görmüyorduk. Daha soğuk havalar görüyorduk. Dolayısıyla, bu mevsim değişiklikleri, mevsimlerin kısalması-uzaması, bunlar içinde yaşanan derece değişiklikleri, yağışlar, sivrisineklerin yaşamını etkiliyor" ifadelerini kullandı.
HEM HAYVANDAN İNSANA HEM DE İNSANDAN İNSANA VİRÜS TAŞIYOR
Sivrisineklerin hem hayvanlarda bulunan virüsleri insanlara hem de insandan insana virüs taşıyabileceğini ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, "Hem hayvanlar hem insanlar tarafından, özellikle hayvanlardan insanlara geçebilen virüsleri batı nil ateşi gibi, zika virüsü gibi, rift vadisi humması gibi virüsleri sivrisinekler bulaştırabiliyorlar. Takdir edersiniz ki, bu virüsler hayvanlarda oluyor. Hayvanları ısıran sivrisinekler, insanları ısırabiliyor ve bunlar ciddi sağlık problemleri oluşturabiliyorlar. Sadece hayvandan insana bulaşan değil, sivrisinekler sadece insanda bulunan virüsleri de insandan insana aktarabiliyorlar. Dolayısıyla, özellikle bu sene batı nil ateşi virüsü ile sıkıntılar yaşadık. Şu anda dünyada zika virüsü gibi büyük problemler yaşanıyor. İngiltere'de salgın bekleniyor zika virüsü ile ilgili. Dolayısıyla sivrisinekler gerçekten ciddi sağlık problemi oluşturabilecek canlılar" dedi.
LİMON AĞACI YAĞI VE OKALİPTUS KULLANIN
Vatandaşların doğal yöntemler ile sineklerden korunabileceklerini dile getiren Prof. Dr. Yılmaz, "Kişiler, tenlerine sinek koruyucular sürerek korunabilir. Bitkisel ilaçlara yönelik çalışmalar var. Hem ticari anlamda var hem de kendileri hazırlayabilir insanlar. Limon bitkisi yağı ve okaliptüsü karıştırıp tenlerine sürdüklerinde korunabilirler. Sinekler aslında kokuya geliyor. İnsanların çıkarttığı karbondioksite geliyor. Dolaysıyla buna yakın kokuları aslında seviyor. O zaman siz tersi bir şey yapmanız lazım. Yani sineğin sevmediği bir kokuyu tenimize sürmemiz lazım. Limon ağacı yağı ve okaliptüs en işe yarayanlardan. Lavanta da işe yarıyor. Bunların ticari olanları da var. Sinek kovucu diyorlar. Ama insanlar kendileri de yapabilirler. Ayrıca çevrelerinde bulunan suları azaltmak da çözüm olabilir. Biliyorsunuz sinekler sulak alanlara, göllere, göletlere yumurtalarını bırakıyorlar. İşte bu göletlere yumurta bırakma işini siz baştan çözebilirseniz, azaltırsanız, küçük çukuru bile apartmanın etrafında yok etmek bir önlemdir. Keza eve yapılabilecek bir başka işlem, sinek tuzakları. Sinekler aslında, sarı ışığa gelmiyor. Parlak ışığa geliyor. Mesela apartmanlarda sarı ışığa dönülebilir. Ayrıca apartman veya evlerde yine tuzak konulabilir" ifadelerini kullandı.
"GÖLETLERE BALIK BIRAKMAK VEYA EJDERHA SİNEĞİ POPÜLASYONUNU ARTIRMAK ÇÖZÜM OLABİLİR"
Belediyelerin ise ilaçlamalar dışında bazı güncel yaklaşımlarla da sineklere karşı mücadele edebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, şunları söyledi:
"Ben doğrusu ilaca yönelik şeyleri hem doğaya hem insana zarar verdiği için doğru bulmuyorum ama kullanılıyor. Bu anlamda yetkililerin yani belediyelerin yapması gereken, ilaçlamalar yapacaklar. İlaçlamaların dışında bazı güncel yaklaşımlar da var. Mesela göletlere balık bırakmak. Balıklar, sinek larvalarını yiyorlar ve sinek larvalarını yiyen balıklar, bu sineklerin azalmasına neden olabiliyorlar. Ayrıca bir başka nokta, ejderha sineği var. Ejderha sineği de sivrisineği yiyor. Ejderha sineğinin de popülasyonu artırılabilir. Bu bizim tarafımızdan bilinçli yapılabilir"
Sinek ısırıklarının oluşturduğu yaralar nedeniyle doktora başvurduğunu ifade eden Gülşen Bayraktar, "Evet maalesef sinek sayılarında çok artış var. Apartmanlarımızın bahçeleri var. Bahçeye inerken de pire, diğer böceklerden de çok fazla görüyorum. Şimdi doktordan geliyorum. Bana krem yazdı iki tane. İlaçlama yapıldığını görmüyorum. Yazın yapılıyordu ama bugünlerde görmüyorum" ifadelerini kullandı. Beylikdüzü'ndeki sinek sayısında ciddi artış olduğunu söyleyen Burak Çağlartekin ise, "Sivrisinek ve kara sineklerde çok ciddi bir artış söz konusu. Evimizin içinde de son zamanlarda da çok fazla karşılaşıyoruz. Aslında Kasım ayı geldi. Kasım ayında çok fazla sinek görmememiz lazım. Kara sinek sayısında da yine artış var. Kara sinek de pislikle çok fazla ortaya çıkan bir tür olduğu için, ya bununla ilgili temizlik önlemleri alınmıyor, ama bununla ilgili özellikle Büyükşehir gerekeni yapacaktır. Biz bireysel olarak çözüm üretmeye çalışıyoruz. İlaçlar alıyoruz. Özellikle bebeğim olduğu için daha hassa oluyoruz bu konuda. Beylikdüzü bölgesinde oturuyorum ben, özellikle kara sinek ve sivri sinekte bayağı bir artış var" dedi.
(FOTOĞRAF)
Kaynak: DHA