ŞİŞLİ / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İstanbul Vakfı, Dr. Dilek İmamoğlu’nun, kız çocuklarının eşit şartlarda yaşaması ve eğitimlerine katkı sağlama fikriyle öncülüğünü yaptığı “Büyüt Hayallerini” projesini, 2021 yılının Haziran ayında başlatmıştı. Proje kapsamında ortaya çıkan ilk eser; 40 farklı yazarın kaleminden 40 kadının hikayesinin yer aldığı, “İlham Veren Adımlar” kitabı olmuştu. Vakıf ve Dr. İmamoğlu, 11 Ekim 2021’de, kitabın satışından elde edilecek gelirle, 300 kız öğrenciye burs sağlama kararı almıştı. Proje kapsamında bugüne kadar verilen burslarla, yüzlerce kız öğrencinin eğitimlerine katkıda bulunulmuştu.
DR. DİLEK İMAMOĞLU: “HEPİMİZİN SÖZ HAKKI VARSA, CUMHURİYET SAYESİNDEDİR”
İstanbul Vakfı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 99’ncu kuruluş yıldönümünü “Büyüt Hayallerini” projesi kapsamında coşkuyla kutladı. Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda, “Büyütülen Hayallerle -Cumhuriyet ve Kadın” başlığıyla düzenlenen kutlama; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Vakfı Başkanı Perihan Yücel ve “Büyüt Hayallerini” projesi öncüsü Dr. Dilek İmamoğlu’nun katılımlarıyla gerçekleştirildi. Etkinlikte ilk konuşmayı yapan Dr. İmamoğlu, “Bugün burada özgürce bir arada olabiliyorsak, ülkemizi yönetenlere ve yöneticilere biz karar verebiliyorsak, çocuklarımıza çağdaş bir eğitim verebiliyorsak, kadın, erkek, genç, yaşlı demeden hepimizin söz hakkı varsa, hepsi bağımsızlık mücadelesi ve ardından gelen Cumhuriyet'in sayesindedir. Hepimiz Cumhuriyet’e ve Cumhuriyet devrimlerine çok şey borçluyuz” ifadelerini kullandı.
“CUMHURİYET, AYDINLANMA VE RÖNESANS HAREKETİDİR”
Cumhuriyet’in bir aydınlanma ve rönesans hareketi olduğunun altını çizen Dr. İmamoğlu, “Cumhuriyet, cehaletle savaştır. İlimin ve bilimin, Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar taşınmasıdır. Çocuklarımızın dünyadaki çağdaşlarıyla rekabet edebilecek düzeyde, bilgiyle donatılmasıdır. Cumhuriyet, modernitenin, akılcılığın ve küllerinden yeniden doğan bir ulusun adıdır. Avrupa'nın hasta adamından yepyeni, genç, dinamik ve geleceğe güvenle bakan onurlu bir millet yaratmaktır. Atamızın deyişiyle; ‘Az zamanda çok işler başarmaktır.’ Daha da önemlisi Cumhuriyet, eşitliktir. Milletin istisnasız tüm evlatlarına eşit fırsatlar sunmasıdır. Kadın, erkek, kentli, köylü, varlıklı yoksul ayrımı yapmamaktır. Kadını dışlayan, kadını ezen, fikri ve sosyal olarak ikinci planı atan köhne anlayışı geride bırakmaktır” şeklinde konuştu.
“ÜZÜLEREK VURGULAMALIYIM Kİ…”
“Üzülerek vurgulamalıyım ki; eşitlik, özgürlük ve vatandaş onuru adına zor zamanlardan geçiyoruz” diyen Dr. İmamoğlu, şunları söyledi:
“Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda, her gün biraz daha geriye gitmeye doğru devam ediyoruz. Cumhuriyetle ve Cumhuriyet değerleri sayesinde elde ettiklerimiz, tehlike altında. Özgürlüklerimiz, haklarımız ve mücadeleyle kazandığımız edinimler elimizden alınmak isteniyor. Yaşam ve düşünce biçimimize, inançlarımıza müdahale üstüne, müdahale edilmek isteniyor. Her gün erkek şiddetiyle, kadınlar hayatını kaybediyor. Tüm bunlar olup biterken, kadına karşı şiddetle mücadele etmek için imzalamış olduğumuz İstanbul Sözleşmesi'nden bile geri çekilme kararı da alınabiliyor. Bu anlayışı, bu kararda iradesi ve imzası olan herkesi buradan bir kez daha şiddetle kınıyorum. Biz kadınlar, bunları unutmayacağız. Bu adımlara sessiz kalmayacağız. Bu iradeyi asla ama asla onaylamayacağız. Her platformda, her alanda ve her aşamada bu zihniyetle mücadele etmeye devam edeceğiz.”
“BİZ KADINLAR, ASLA YILMAYACAĞIZ”
Kadınların Türkiye’de, Avrupa ülkelerinden yıllar önce seçme-seçilme hakkına kavuştuklarını hatırlatan Dr. İmamoğlu, “Biz kadınlar, asla yılmayacağız. Cumhuriyet’in kazanımlarından, asla ama asla, vazgeçmeyeceğiz. Bilimde, sanatta, ekonomide, siyasette, sağlıkta, insanın olduğu her alanda, eşit ve adil bir biçimde var olmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki; kadınlarına adil davranmayan toplumların, geleceği de olamaz. Bu amaçla, adaleti sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Sizlere sevgili Ata’mızın bir sözüyle veda etmek istiyorum: ‘Ey kahraman Türk kadını; sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üstünde göklere yükselmeye layıksın’” ifadelerini kullandı.
EKREM İMAMOĞLU: “SIKI BİR KADIN HAKLARI SAVUNUCUSUYUM”
Eşinden sonra konuşan İBB Başkanı İmamoğlu da çocukluğundan, gençliğinden, öğrenciliğinden, evliliğinden, iş ve siyaset yaşamında yer alan kadınlardan örnekler vererek, “Bu yaşa kadar onları dinleyen, anlamaya çalışan, o fırsatı yakalayan bir erkek olarak karşınızdayım. Şimdi biriktirdiğim bütün duygularımla, İstanbul'a yöneticilik yapmaya çalışıyorum. İnsan, istediği kadar yazdıklarını okusun. Bence içinde ne varsa, onu hissettirir. İstediği kadar prompter önünden geçsin. İnsan, ne biriktirmişse onu verir aslında ve bu insanlara da geçemez. İnsanlar onu yaşarlar, hissederler. Ben gerçekten sıkı bir kadın hakları savunucusuyum” dedi. Cumhuriyet’in ülke insanına çok şey kazandırdığını vurgulayan İmamoğlu, “Cumhuriyet, aynı zamanda inovatif olmak zorunda. Zaten halkı içine katan ve halkla birlikte yönetilen, yöneten bir sistem. İnovasyonun olmaması mümkün değil. Gelişim ve değişim, kendi içinde bir takım farklılıkları içine katarak, sistemi zenginleştiren bir yapı” diye konuştu.
“KADINLAR, CUMHURİYET KAZANIMLARINDAN ASLA VAZGEÇMEYECEKLER”
Cumhuriyet'i ikinci yüzyılına en güçlü şekilde hazırlamakla yükümlü olduklarına dikkat çeken İmamoğlu, “Biz, her zaman Cumhuriyetin kazanımlarını bilen ve onu daha yukarılara taşımayı gerçekleştirme konusunda kararlı nesilleriz. Bugün Cumhuriyet kazanımlarının büyük saldırı altında olduğunu ve planlı bir saldırı altında olduğunu, ne yazık ki biliyor ve yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin ne şartlar altında kurulduğunu hepimiz biliyoruz. Biz, her türlü zorluğu yenmeye, her türlü saldırıya, göğüs germeye ve Cumhuriyet’i ilelebet korumaya kararlı nesilleriz” dedi. Bu mücadelede kadınların ayrı bir yeri ve önemi olduğunun altını çizen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Kadınlara da Türkiye Cumhuriyeti, çok özel kazanımlar sağlamıştır. Türk kadını özgürlüğüne, eşit birey olma hakkına, sosyal hayattaki yeri ve önemine Cumhuriyet’imizle ulaşmıştır. Cumhuriyet öncesi kadının toplumdaki konumunu anlamak için, Nazım Hikmet'in Kuvay-i Milliye Destanı’nda, o zamanın kadınlarını tanımlamak için kullandığı dizeleri hepimiz biliriz: ‘…ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen / …ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen’ dizelerini kullanıyor Nazım Hikmet. Bize aslında yaşam içerisinde çok yabancı bir kavram değil. İşte kadınları bu konumundan, Atatürk'ün söylediği gibi, ‘Omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layık’ konuma getiren, Cumhuriyet kazanımları ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün vizyonudur. Biliyorum ki kadınlar, Cumhuriyet kazanımlarından asla vazgeçmeyeceklerdir, tıpkı İstanbul Sözleşmesi'nden de vazgeçmeyecekleri gibi. Buradan dünyanın her yanında hakları için mücadele eden, bütün kadınları saygıyla selamlıyorum.”
COŞKULU KAPANIŞ
İmamoğlu çiftinin ardından sırasıyla; Prof. Dr. Deniz Elber Börü, tarihçi ve oyuncu Pelin Batu, UNHCR (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komserliği) İstanbul Saha Ofisi Müdürü Elif Selen Ay ile Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, salonu dolduran coşkulu katılımcılara, kadınların Cumhuriyet kazanımlarıyla ilgili kesitler sundukları konuşmalarını gerçekleştirdi. Etkinliğin kapanışı, “Cumhuriyetin Kadınları: Günümüze Uzanan Rengarenk Bir Resmi Geçit” videosunun gösterimi ve fotoğraf çekimiyle son buldu.