İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul'un hafriyatının dökülmesinin planlandığı Karaburun'daki sahil düzenlemesi çalışmalarını yerinde inceledi. İmamoğlu, “Uydurma sözlerle, uydurma gerekçelerle, -yüzlerce sayfaymış- bana bir sayfa bile bilimsel açıklama gelmemiş olan bu Beton Kanal’ı savunan insanların aklından Allah bu şehri korusun. Tabii sadece dua ile yetinmiyoruz. Şu güzelliği korumak adına, buraları sevdirmek adına, buraların vatandaşlarımıza ait olduğunu Sağır Sultan’a bile duyurmak adına sonsuz mücadelemizi vereceğiz. Bu hizmetleri arttırarak, bu şehrin İstanbullulara ait olduğunu, herkese göstereceğiz” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün Çatalca’daki incelemelerinin ardından Arnavutköy ilçesine geçti. İmamoğlu, ilçede ilk olarak Terkos Mahallesi’ndeki, yapım çalışmalarında sona gelinen “Durusu Terkos Su Müzesi”nde inceleme yaptı. İmamoğlu, zaman zaman yağmur yağsa da İSKİ Sosyal Tesisleri, yemekhanesi ve lojmanlarını da ziyaret etti. İmamoğlu, Terkos’tan sonra Karaburun Mahallesi’ne geçti.
Yeniköy ve Karaburun arasındaki sahil ve plaj düzenlemesi çalışmalarını yerinde inceleyen İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı ve Destek Hizmetleri Daire Başkanı Mansur Güneş tarafından bilgilendirildi. Güneş, “İstanbul genelinde, halka açık 84 plaj var. Bunların içinde, İBB olarak, toplam 3 ilçede sadece 5 noktada hizmet üretiyorduk. Bu yıl bunu, artı 10 noktaya çıkarıyoruz Şile, Arnavutköy, Çatalca ve Sarıyer’de” dedi.
Yeniköy Mahallesi Muhtarı Timur Çevik ve Karaburun Mahallesi Muhtarı Mustafa Karaali, yapılan çalışmalardan duydukları memnuniyeti, sorunlarını ve taleplerini İmamoğlu’na aktardı. İmamoğlu, “İlk defa bu sahilde bu tür hizmetler yapılıyor” diyen muhtarlara, “Allah’ın nimeti bu güzelliği, lütfen koruyun” şeklinde seslendi.
"DÜNYANIN HER YERİNDE BÖYLE BİR SAHİLE GÖZ BEBEĞİ GİBİ BAKILIR"
Ekrem İmamoğlu, inceleme gezisiyle ilgili değerlendirmelerini de düzenleme işlemleri devam eden sahilde, kumların üzerinde yaptı. “Güzel bir haziran ayının ilk gününde, İstanbul'un müthiş bir sahilindeyiz” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Kumun rengini görüyorsunuz. Altın sarısı. Muhteşem. Bir de tabi kumun güzelliği, topraklaşmayan, pırıl pırıl, kristalize bir kum. Dünyanın bir yerinde böyle bir kumsal olsa, şöyle 4 kilometre uzunluğunda, neredeyse eni 100-150 metreye ulaşan bir kumsal olsa, buna göz bebeği gibi bakar. Harika bir yer. Geçen sene arkadaşlarımla konuşmuştuk, buraya olağanüstü bir nizam getirelim diye. Şimdi onun sonuçlarını alıyoruz; temizliğinden, taramasına. Kumun sağlıklı bir biçimde yüzeye çıkmasını sağlayıcı tedbirler alıyoruz. Bu 4 kilometrenin en ucundan Karaburun'a kadar, İstanbul'un en güzel kumsallarından birisine bütün İstanbul'u bekliyoruz. Ne yaptı arkadaşlarım burada? Çok güzel duş kabinleri, soyunma kabinleri, tuvalet ihtiyaçları; Beltur’un burada bazı anlık ihtiyaçların giderileceği yeme içme büfeleri ve tabii ki cankurtaran hizmeti… Yani şöyle söyleyeyim; yaz gününde, şu sahilde 100'ün üzerinde çalışanımız hizmet edecek bu güzel ve güzide sahile.”
"KARABURUN SAHİLİNİ CANLI BİR ALAN HALİNE GETİRECEĞİZ"
Karaburun sahilini canlı bir alan haline getireceklerinin dile getiren İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Yarışmalarımız olacak, buluşmalarımız olacak, eğlencelerimiz olacak. Yani burada halkımızı yalnız bırakmayacağız. Ben de geleceğim. Peki burası neresi? Burası; Yeniköy ve Karaburun arası. Burası neresi? Yani şu güzelim denizin, şu gördüğünüz o dalgaların attığışu muazzam denizin önüne, şöyle yaklaşık 2 kilometre toprak doldurup, 35 kilometrede şu gördüğünüz ufku alıp götürüp, bütün bu doğallığı, bütün bu ekosistemi perişan edip, Kanal’dan çıkan toprakların, atıkların yığınla doldurulacağı alan olarak tasarlanmış. Burası, o 4 kilometrelik sahil. Biz, tam yeni İstanbul Havalimanı’nın önündeki Karadeniz kıyısındayız şu anda. Karaburun-Yeniköy arasındayız. Şu sebep bile, bunun yapılmaması için yeterli biliyor musunuz.”
"UYDURMA SÖZLERLE KANALI SAVUNAN İNSANLARDAN ALLAH BU ŞEHRİ KORUSUN"
“Marmara’yı konuşuyoruz, Karadeniz’i konuşuyoruz, doğayı korumayı konuşuyoruz. Uydurma sözlerle, uydurma gerekçelerle -yüzlerce sayfaymış- bana bir sayfa bile bilimsel açıklama gelmemiş olan bu Beton Kanal’ı savunan insanların aklından, Allah bu şehri korusun. Allah, şu güzelliği, inşallah bize yüzyıllar boyu tekrar gelecek nesle bırakmayı nasip etsin. Tabii sadece dua ile yetinmiyoruz. Şu güzelliği korumak adına, buraları sevdirmek adına, buraların vatandaşlarımıza ait olduğunu Sağır Sultan’a bile duyurmak adına, herkese duyurmak adına, sonsuz mücadelemizi vereceğiz. Çok güzel bir yaz bekliyor burayı. Hepinizi de bekliyoruz. Ben de geleceğim. Bakarsınız beraber denize gireriz. Bir Karadeniz çocuğu olarak, Karadeniz'in suyunu olan sevdam bir Başkadır. Daha az tuzludur Akdeniz'e göre, Ege'ye göre. Denemeyenler, denesin. Cankurtaranlarımız da burada hizmette. Bu arada; bu sene plajlara ayrı bir önem veriyoruz, Kısırkaya'dan Silivri'ye… 10 plajı daha arkadaşlarım eklediler. İstanbul'un denizle barışması için müthiş girişimlerimiz devam edecek. Bu hizmetleri arttırarak, bu şehrin İstanbullulara ait olduğunu, herkese göstereceğiz. Allah bu güzelliği korusun; hep birlikte koruyacağız.”
İmamoğlu, daha sonra balıkçı barınaklarının olduğu alana geçerek, balıkçılarla bir araya geldi. İmamoğlu, burada birlikte çay içtiği balıkçılarla bir süre sohbet etti.