Op. Dr. Altan Karan, hemoroid rahatsızlığının tedavisinde hastaların genellikler ameliyatsız tedavi yöntemlerini tercih ettiklerini belirterek, "Makat bölgesinde operasyon yapılması kişide bazı psikolojik sorunlar, normal hayatına dönmekte güçlükler yaşatan operasyonlar tercih edilmez. Bu nedenle tercih doktorların önereceği yöntemlerden yana olacaktır" dedi.
Halk arasında basur ya da mayasıl olarak bilinen, yaşam kalitesini düşüren, can yakıcı hastalık hemoroid ile ilgili Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Altan Karan, hastalık ve tedavi yöntemleri ile ilgili açıklama yaptı. Hemoroidin belirtileri başka hastalıkların da habercisi olabildiğini kaydeden Dr. Karan, hasta tuvalete gittiğinde kanama, dışkıda farklılık, düzensizlik ve ağrı ile karşılaşabildiğini söyledi.
İç ya da dış bölümde görülebiliyor
Böyle bir durumla karşılaşıldığında ihmal edilmeden hekime başvurulması gerektiğin söyleyen Dr. Karan, "Genel olarak kalın bağırsağın son kısmında yer alan anüsün ya da makat bölgesinde bulunan damarların şişmesi, büyümesi hemodoid olarak adlandırılır. İç ya da dış bölümde görülebilmektedir. Hemoroid tedavisi günümüzde farklı şekillerde uygulanmaktadır. Bunlardan en yaygın olanı lazerle hemoroid tedavisi diyebiliriz. Herhangi bir kesme operasyonu olmadan, sorunlu bölgenin lazer ile tedavi edilme sürecidir. Hasta daha rahat bir şekilde normal hayatına dönebilmektedir" dedi.
Hemoroid evreleri bakımından genelde dört aşama sürdürüldüğünü açıklayan Dr. Altan Karan, evreleri şöyle sıraladı:
İlk evre; kanama başlar. Küçük damlalar özellikle dışkı zorlamasında tuvalet kağıdına gelebilir. Sarkma olmayan bu evrenin tespiti rektroskopi ile mümkün olmaktadır.
İkinci evre; dışkılama esnasında dışarı doğru sarkma yapabilirler. Daha sonra geri girerler.
Üçüncü evre; irileşen memeler artık anüs dışına çıkar. Ancak parmakla iterek içeri sokulabilir bir durumdadır. Ödem ve ağrılar oluşturabilirler.
Dördüncü evre; makattan dışarı sarkan memeler ıslak ve büyüktür. Büyük abdest esnasında ve sonrasında temizlik yapılamaz. Bu nedenle iç çamaşırda kirlenme, oturup kalkarken ağrı oluşur.
Bu evrelerden birçoğunda hasta farklı yöntemlerle tedavi edilebileceği bilgisini veren Dr. Karan, "Lazerin haricinde lastik bandligasyon yöntemi de uygulamada oldukça tercih edilen bir yöntemdir. Hastaların rahat etmesi ve operasyondan uzak olmak istemeleri nedeni ile başarılı sonuçları sağlayan bir yöntemdir. Yapılacak olan muayene sonrasında hastalığın hangi aşamada olduğuna bakılmalıdır. Hastalar genellikle ameliyatsız tedavi yöntemleri tercih eder. Makat bölgesinde operasyon yapılması kişide bazı psikolojik sorunlar, normal hayatına dönmekte güçlükler yaşatan operasyonlar tercih edilmez. Bu nedenle tercih doktorların önereceği yöntemlerden yana olacaktır" şeklinde konuştu.
Op. Dr. Altan Karan, halk arasında bitkisel tedavi yöntemleri denense de kesin bir başarı sağlanamadığının altını çizerken, ilerleyen aşamalarda hastalık çok daha farklı boyutlara kadar seyredebildiğini söyledi.
"Genel olarak şikâyetlerin ertelenmesi değil, çözüme ulaşılması önemlidir"
Yapılan müdahaleler kesin ve net çözümleri hastalara sunmanın önemine değinen Dr. Karan, "Hastanın durumu, psikolojisi, sosyal yaşam tarzı ve diğer etmenler göz önüne alınarak en uygun tedavi süreci tercih edilir. Doktor ve hasta bu konuda münazara yaparak operasyonun şekline karar verebilmektedirler. Tedavi sürecinde ilk ve ikinci evrede ilaç, krem ve merhemler kullanılabilir. Kremler daha çok ağrıları ve şişlikleri gidermek amacı ile uygulanabilir. Oturma banyoları kişiyi rahatlatsa da tam olarak tedavi sağlamaz. Üç ve dördüncü evrelerde tedavi artık ilaçlarla ertelenemez ve hastanın operasyona alınması gerekir. Genel olarak şikâyetlerin ertelenmesi değil, çözüme ulaşılması önemlidir. Bu nedenle hemoroid ameliyatı olmadan kesin ve kalıcı çözümler sunulması gereklidir. Hastanın tedavi süresince ve sonrasında, hemoroidi tetikleyen unsurlardan uzak durması da önemli bir konudur" dedi.