Sancaktepe'deki bir hastanenin girişinde demir sopalarla dayak yiyen doktor, o anları anlattı. Tek başına 4 kişinin tekmeli sopalı saldırısına maruz kaldığını anlatan Aile Hekimi Serkan Öztürk, kafasına demir sopayla vurulduğunu ve yere yığıldıktan sonra baygınlık geçirdiğini söyledi.
Sancaktepe'de geçen ay bayramın ilk günü doktor Serkan Öztürk, eğitim araştırma hastanesinin bahçesinde aracına çarpan şahıslar tarafından dövülmüş ve o anların güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıkmıştı. Olay, görüntülerin ortaya çıkmasından sonra kamuoyunda ciddi yankı uyandırmıştı. Görüntülerde, arkasında duran araca geri giderek çarpan şahıs ve beraberindeki 3 kişinin, arkadaki aracın sürücüsüne fiziksel saldırıda bulunduğu ve saldırıda sopa kullanıldığı, saldırıya maruz kalan kişinin ise darbelerin etkisiyle yere yığıldığı görülmüştü. Yaşanan olayın ardından, 4 kişinin hedefi olan kişinin Aile Hekimi Serkan Öztürk olduğu öğrenildi. Olayın karşılıklı saldırı şeklinde gerçekleşmediğini, kendisi ve eşinin tamamen mağdur olduğunu vurgulayan Serkan Öztürk, olay günü yaşananları İhlas Haber Ajansı'na anlattı.
Olayın Kurban Bayramı'nın birinci günü yaşandığını kaydeden Aile Hekimi Serkan Öztürk, "Ben ve eşim doktoruz. Bayramın birinci günüydü. Eşim çalıştığı hastanede nöbetçiydi. Sabah onu almaya gittim. Önümde bir araç duruyor ve yolcu indiriyordu. Ben de arkasında bekliyordum. Birden geri vitese taktı ve hızla gelip aracıma çarptı. Her şey normalken, ilk önce fotoğrafları çekiyorduk. Sonra arabaya tutanak almaya girdim. Birden bire, "Sen benim arabama çarptın, ne işin var burada, buradan gelinir mi" dedi. Ben de itiraz edince bana saldırmaya başladı. Yanındaki bir tane kadınla birlikte bana saldırdılar. Oradaki güvenlikler onları uzaklaştırdı. Daha sonra tekrar toplaşıp 3 ya da 4 kişi arabanın arkasından dolaşarak geldiler. Önce turuncu gömlekli bir adam boğazımı sıktı. Ondan kurtulunca beyaz gömlekli bir adam demir bir boru çıkarıp kafama ve omzuma defalarca vurdu. Sonra siyahlı adam yüzüme yumruklarla saldırdı ve karnıma tekme atarak beni yere düşürdü. Orada kısa süreli baygınlık geçirdim. Bir süreyi hatırlamıyorum zaten" dedi.
Olayın ardından, daha karakola ifade vermeye gitmeden saldırganların serbest kaldığını öğrenince şok yaşadığını söyleyen Serkan Öztürk, "Tek başımaydım, sadece eşim yanımdaydı. Orada güvenlikler ve polis olmasına rağmen bunlar geldi başımıza. Bayramın birinci günü bir insana nasıl saldırılır anlam veremiyorum gerçekten. Onu bırakın, babamızın vefatının dördüncü günüydü. Yasımızı bile yaşayamadık bunlar yüzünden. Nasıl bir adalet sistemimiz var bilemiyorum. Adalet istiyoruz. Maalesef üzülerek söylüyorum ki ben daha karakola gitmeden, ben daha ifade vermeden bu kişiler serbest kalmıştı. Adalet inşallah yerini bulacak. Hukuki sürecimiz devam ediyor. İnşallah hak ettikleri cezayı alırlar. Karakolda ifadeler alındı, savcılığa intikal edip etmediğini henüz bilmiyorum. Avukatımla takip ediyoruz süreci. Umarım kısa zamanda hak ettikleri cezayı alırlar. Kimlikleri belli, 4 kişiden şikayetçi olduk" diye konuştu.
Olay sırasında "arada kaldığı" söylenen kadının, tam tersine kendisine saldıranlardan biri olduğunun altını çizen Serkan Öztürk, "Haberlerde öyle ifade edilmiş ama işin aslı öyle değil. İzlediğinizde, o bayanın koşarak gelip bana saldırdığı çok net, açıkça görülüyor. Karşılıklı saldırı değil, tamamen 4 kişi tarafından bana yapılan bir saldırı söz konusu. Eşime yönelik herhangi bir darp gerçekleşmedi. Ama o da kavganın ortasında kaldı. O da zaten babasının ölümünün dördüncü gününde böyle bir olay yaşadı. Manevi olarak çok etkilendik bu olaydan. Allah'larından bulsunlar" dedi.