HALASININ çam ağacından yaptığı, çocukken kendilerine de içirdiği öksürüğe iyi gelen karışımı, TÜBİTAK'tan aldığı 200 bin liralık destekle geliştiren girişimci Dr. Hande Karagedik, " Önümüzdeki sene itibarıyla mayıs ayından sonra şurubun ruhsatlandırılmasına başlayacağız." dedi. Şurubun patentlendiğini söyleyen Karagedik, seri üretim için de yatırımcılarla görüşmelerin sürdüğünü belirterek, "Diyabetikler normalde şurup içemiyorlar çünkü içeriğindeki şeker oranından dolayı. Fakat biz tatlandırmak amacıyla içeriğindeki şeker yerine alternatif başka bitkiler kullanıyoruz. Aynı zamanda çam özütü kullandık. Bu şurubu her yaş grubu ve diyabet hastaları da gönül rahatlığıyla kullanabilecek" dedi.
"TÜRKİYE'DE BÖYLE BİR TİCARİ ÜRÜN OLMADIĞINI FARK ETTİM"
Halasının karışımında yola çıkarak formüle ettiği yerli ve tamamen bitkisel içerikli öksürükte kullanılacak şurubun hikayesini Karagedik, şöyle anlattı:
"İstanbul Üniversitesi Moleküler Tıp üzerine doktora yaptım, ayı zamanda bir TÜBİTAK projesi yazdım. Çam bitkisinden öksürük şurubu geliştirilmesine dair bir projeydi bu. Bununla alakalı da TÜBİTAK'tan 200 bin liralık bir destek aldım. Küçükken halamın yaptığı şurubu aslında biraz formüle edip, onun üzerine bir proje yazdık. Halam ev hanımı fakat onun annesinden ve geleneksel olarak gelen bir karışım hazırlıyordu. Biz öksürdüğümüz zaman içiriyordu ve tadı çok güzel olduğu için de ben çok severek içiyordum. Bir gün "Kızım buna bir baksana içindekilerin neye etkisi var?" dediğinde ben de bir literatür taradıktan sonra baktım ve aslında Kuzey dünya ülkelerinde kullanılan bir şeymiş. Geleneksel Çin tıbbında kullanılıyor ve oradan geliyormuş. Benim halamın bunu bilmesine imkan yok, o yüzden biraz daha derinlemesine bakınca, Türkiye'de böyle ticari bir ürünün olmadığını fark ettim. Ve yurt dışında belli yerlerde geleneksel olarak yerel halkın kullandığını fakat ticari bir formun olmadığını gördüm. Bunun üzerine bir proje geliştirdim. Bu proje ile birlikte yerli bir ürün oluşturacağız ki ülkemiz bu konuda bitkisel zenginlik açısından çok zengin fakat bunu alternatif bir şekilde kullanabilecek insan sayısı çok az. Bu yüzden de böyle bir şeyin olması çok güzel olacak" ifadelerini kullandı.
TAMAMEN MİLLİ BİR ÜRÜN OLACAK
Bu tarz şurupların genellikle ithal edildiğini ve fiyatlarının kur farkı dolayısıyla yüksek olduğunu vurgulayan Karagedik, "Ülkemize baktığımız zaman bu tarz öksürük şurupları OTC diye geçiyor, Türkçede tam bir karşılığı yok ama "geleneksel bitkisel gıda takviyeleri" gibi. Bu tarz ürünler genellikle ithal ediliyor ve kur farkından dolayı da çok fazla etkileniyor. Yani kullanıcılar da bu konuda mağdurlar aslında çünkü kur farkıyla ürünün fiyatı da artmış oluyor. Bizimkisi yerli bir ürün olduğu için kurdan falan etkilenmeyecek. Bu tamamen milli bir ürün olmuş olacak" şeklinde konuştu.
DİYABETİKLER DE BU ŞURUBU KULLANABİLECEK
Diyabetiklerin piyasada bulunan şurupları, içindeki şeker oranı nedeniyle tüketemediğini ancak bu şurubu gönül rahatlığıyla kullanabileceklerini vurgulayan Karagedik, "Diyabetikler normalde içeriğindeki şeker oranından dolayı şurup içemiyorlar. Fakat biz tatlandırmak amacıyla içeriğindeki şeker yerine alternatif başka bitkiler kullanıyoruz. Aynı zamanda çam özütü kullandık. Bu şurubu her yaş grubu ve diyabet hastaları da gönül rahatlığıyla kullanabilecek. Zaten iki formda çıkacak büyük bir olasılıkla şurup. Bir tanesi normal, bir tanesi diyabetik hastalar için çıkacak. İki formunu da aynı anda piyasaya sunacağız" dedi.
ÖNÜMÜZDEKİ SENE PİYASAYA SUNULACAK
Önümüzdeki yıl Mayıs ayında piyasaya sunulması beklenen şurubun seri üretimine başlanması için yatırımcılar ile görüşmelerin sürdüğünü söyleyen Karagedik, "Şimdi şurubu geliştiriyoruz. Standart bir form oluşturmaya çalışıyoruz ve inşallah önümüzdeki sene de piyasaya sunacağız. Yaklaşık 2 senedir projenin hazırlanması, sunulması, destek alınması gibi süreçler var. TÜBİTAK belli bir kısmını karşılıyor. Sadece ARGE kısmını karşılıyor ve biz bunu seri üretebilir forma getirebilmemiz için de yatırımcılar ile görüşmeler yapıyoruz. Birkaç tane yatırımcı ile görüşme sağladık, yurt dışı yatırımcılarla da görüşme sağlayacağızö ifadelerini kullandı.
BU ŞURUP ANNELERİN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRACAK
Yaklaşık 2 yıl süren TÜBİTAK sürecinin ise zorlu olduğunu dile getiren Karagedik, "Yaklaşık 2 senelik bir süreç oldu. Öncelikle projeyi yazdık, bize eğitimler verildi. Bu eğitimler sonucunda Ankara'da 5 dakikalık bir sunumla projemizi anlattık ve uygun görüldüğüne karar verildi. Proje içeriğine bakıyorlar ve belli bir kısmını karşılıyor aslında TÜBİTAK, tamamen karşılıyor demek biraz yanlış olur. Sonuç olarak böyle desteklerin verilmesi de ülkemiz için önemli, insanları teşvik eden bir durum. Süreç zorlu bir süreç fakat bir şeyi kafanıza koyduktan sonra o zorlukların üstesinden gelebiliyorsunuz. Önümüzdeki sene itibarıyla Mayıs ayından sonra şurubun ruhsatlandırılmasına başlayacağız. Aslında 18 aylık bir proje, son altı aya kalmadan biz projeyi kapatacağız büyük bir olasılıkla. Daha sonrasında da piyasaya sunabileceğiz. Çocuklara şurup içermek zordur. Bu şurubu çocuklar da severek içecekler. Annelerin işi de kolaylaşacak" şeklinde konuştu.
(FOTOĞRAF)
Kaynak: DHA