CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin görüşmeleri sırasında, “İsrail'de, 3 yaşından küçük çocuğu olan annelerin yüzde 76'sı istihdam ediliyor. Türkiye’de bu oran kaç biliyor musunuz, yüzde 25,2. Dehşet bir fark var. Türkiye’de kadınlar dolaylı olarak eve hapsedilmiş durumda” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldü. Komisyonda söz alan Gamze Taşcıer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’a hitaben, “Bakanlığınızın kadına bakışında problem var” diye konuştu. Taşcıer, şunları söyledi:
“Hem sunumunuzda hem de Genel Başkan’ınız başta olmak üzere hepiniz her konuşmanızda ‘Önceliğimiz aile’ diyorsunuz. Aile tabii ki önemlidir. Ancak devletin önceliği birey olmalıdır. Siz, kadını birey olarak değil öncelikle aile içinde ifade ederseniz sadece eş olarak görürsünüz. Ama size eş olmak da yetmiyor tabii, ‘çocuk sahibi olmalı’ diyerek tek kariyeri annelik olarak görüyorsunuz. Ki bu bakış açınızı, son açıkladığınız, eşi vefat etmiş üç çocuklu annelere ev yardımı projenizde görüyoruz. Gelen tepkiler üzerine muhtemelen sunum kitapçığınıza bu ayrıntıyı yazmamışsınız.”
Bakanlığa hangi ilde kaç huzurevi olduğunu sorduğunu belirten Taşcıer, bakanlıktan “Büyük illerde yaşlı nüfusun fazla olması, çekirdek aile yapısının olması, kadının çalışma hayatına katılmasıyla birlikte yaşlısına bakmakta zorlanması vs. nedeni ile doluluk oranı şehirden şehre farklılık gösterebilmektedir” yanıtı aldığını söyledi.
Taşcıer, “Sayın Bakan, ne demek kadının çalışma hayatına katılmasıyla birlikte yaşlısına bakmakta zorlanması? Kadınların doğuştan gelen, doğa yasalarıyla belirlenmiş bir bakım sorumluluğu mu vardır? Çocuk ve yaşlı bakımı kadınlar için bir mecburiyeti mi? Bu nasıl bir bakış açısıdır? Çocuk bakımı da yaşlı bakımı da ailenin, ebeveynlerin ortak sorumluluğundadır. Kadın da erkek de eşit derecede sorumludur. Kadınlarla ilgili bakanlığın bile bu bakış açısı son derece problemlidir” dedi.
Taşçıer, “Kadına bakış açısı problemli olunca, kadınların hayata katılımlarını sağlama konusunda da ilerleme sağlanamıyor. Çocuk bakım hizmetleri bu açıdan hayatidir ama iktidarınızın böyle bir derdi yok. 2020 bütçesi görüşülürken selefiniz bakana kreş ve gündüz bakım evi sayısını sorduğumda, ‘Bakanlığımızca açılış izni verilen 2 bin 405’ demişti. Siz bugün bu sayının 2 bin 365 olduğunu söylediniz. Yani özellerde bir azalma var. Kamuda da ciddi bir artışı yıllardır göremiyoruz. Maalesef kadına bakım sorumluluğu tek başına yüklendiği için istihdamını da etkiliyor” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE KADINLAR DOLAYLI OLARAK EVE HAPSEDİLMİŞ DURUMDA”
Çocuk bakım hizmetlerinin kadınların çalışma hayatına katılımını nasıl etkilediğini verdiği örnek üzerinden anlatan Taşcıer, şunları söyledi:
“İsrail'de, 3 yaşından küçük çocuğu olan annelerin yüzde 76'sı istihdam ediliyor. Türkiye’de bu oran kaç biliyor musunuz, yüzde 25,2. Dehşet bir fark var. Türkiye’de kadınlar dolaylı olarak eve hapsedilmiş durumda. Ne sosyal hayata ne de çalışma hayatına katılım sağlayamıyorlar. 2023 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda deniyor ki ‘Erken çocukluk eğitiminin 5 yaş için zorunlu olması hedeflenmektedir.’ Erken çocukluk dönemi eğitiminin gerek sosyal beceriler gerekse de ileriki akademik başarı için üstün yararları olduğu bilimsel bir gerçeklik. Bu açıdan doğrudur. Ancak bunun nasıl başarılacağını merak ediyorum.”
“KADINLAR NASIL HAYATA KATILACAK”
OECD ülkeleri genelinde çocukların yaklaşık yüzde 98'inin ilkokula giriş yaşından bir yıl önce okulöncesi eğitime kaydolduğunu ve 38 ülkeden 33’ünde bu konuda tam katılım sağlandığını aktaran Taşcıer, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Maalesef Türkiye, yüzde 81 ile son sırada. Daha da önemlisi, Türkiye’nin bildirdiği 2030 hedefi kaç biliyor musunuz? Mevcut durumdan yalnızca yüzde 1,8 puan yukarıda, yüzde 82,8. Bu da Türkiye’yi, OECD içinde tam kayıt oranını yakalayamayan 5 ülke arasında, hedefi en aşağıda olan ülke yapıyor. Peki nasıl olacak Sayın Bakan? 2023 programında zorunlu yapılacağı yazıyor, ama uluslararası hedefiniz 8 yılda katılımı 82,8 yapmak. Bu yolla kadınlar nasıl hayata katılacak? Erken çocukluk dönemi eğitim kapasitesi nasıl artırılacak?”