CHP Sözcüsü Öztrak, önümüzdeki seçimde hak, hukuk ve adalet mücadelesini iktidarla taçlandıracaklarını belirterek, “Önümüzdeki seçimde kaybeden keyfi yönetim anlayışı olacak. Kaybeden, tek adam şahsım rejimi olacak. Kaybeden, milletin aşına, işine göz diken, kan emiciler ve beşli çeteler olacak. Bizim yönetimimizde kral değil, kural olacak. Herkes önünü görecek. Yarınını planlayabilecek. Geleceğinden emin olacak. Aşını, işini büyütebilecek. Hiçbir çocuğumuz yatağa aç girmeyecek. Üreteceğiz, kazanacağız. Kazancımızı da hakça paylaşacağız” diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
DEVLET YÖNETİMİNDE VE EKONOMİDE İÇ İÇE GEÇMİŞ KRİZLER
Ülkemiz, 200 yıllık modernleşme, 150 yıllık anayasa, 100 yıllık cumhuriyet, 77 yıllık çok partili demokrasi tarihimizin en buhranlı günlerinden geçiyor. Hem devlet yönetiminde hem de ekonomide derin ve iç içe geçmiş krizler yaşıyoruz. Yaşadığımız deprem felaketi, devlet yönetimindeki krizi daha da görünür kıldı. İnsanlarımız 48 saat boyunca, enkazın altında bir başına kaldı. Afet dendiğinde, ilk akla gelen kurumlarımız, seferber edilmedi. Askerlerimiz enkazın başına ilk anda gidemedi. Kızılay, depremde çadır kurmak yerine, çadır satmakla meşgul oldu. 50 bin yurttaşımızı kaybettik.
DEPREMİN MALİYETİ 126 MİLYAR DOLAR
Deprem sadece beşerî değil çok ciddi maddi kayıplara da neden oldu. Bizim hesaplarımıza göre depremin ülkemize faturası beşeri sermaye kaybı dahil 126 milyar dolar. Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na göreyse 104 milyar dolarlık bir maddi kaybımız var.
UCUBE SİSTEM BU DURUMUN EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİ
20 yıllık yönetimin devlette yaptığı tahribat doymak bilmeyen rant iştahı milletimizin can güvenliğini bitirdi. Çok ama çok yorulduk. Ülke olarak bir nefeslenmeye rahatlamaya çok ihtiyacımız var. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yüz yıl önce İzmir İktisat Kongresi’nde söylediği gibi “Milletin uğradığı bu üzücü durumun bu düşkünlüğün sebeplerini arayacak olursak bunu doğrudan doğruya devlet kavramında buluyoruz.” Bugün içinde bulunduğumuz durumun en önemli nedenlerinden biri de adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen ucube bir sistemin devlet yönetiminde neden olduğu ağır krizdir.
ÜLKEMİZİ BU KRİZDEN ÇEKİP ÇIKARACAĞIZ
Bundan ülkemizi çekip çıkaracak Millet İttifakı’nı meydana getiren altı siyasi partinin hazırladığı somut hedefleri, reformları, politikaları ve projeleri içeren Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni 30 Ocak 2023 tarihinde kamuoyuna açıkladık. Bugün de burada sizlerin huzurunda bu politikaları ana hatlarıyla ele alacağız.
KURAL TANIMAZLIĞI ORTADAN KALDIRACAĞIZ
Kontrolsüz güç, güç değil felakettir. Milletimiz bunu keyfi, kural tanımaz bir yönetim altında yaşayarak gördü. Onun için Millet İttifakı olarak kural tanımaz bu ucube sistem yerine kuvvetler ayrılığını tesis eden özgürlükçü, demokratik, adil, ‘güçlendirilmiş parlamenter sisteme’ hızla geçmeyi amaçlıyoruz. Onun için biz etkin ve katılımcı yasama, istikrarlı, şeffaf, hesap verir yürütme, bağımsız ve tarafsız yargı diyoruz. Yapacağımız yasama reformuyla Meclis’in faaliyetlerinde çoğulculuğu sağlayacak, yeni bir meclis içtüzüğü hazırlayacağız. Kanun yapım süreçlerini demokratikleştireceğiz. Torba kanun uygulamasına son vereceğiz. Tarafı olduğumuz milletlerarası sözleşmelerden çekilme yetkisinin sadece TBMM’de olmasını anayasal güvence altına alacağız. Meclis’in yürütme organını millet adına denetleme yetkisini güçlendireceğiz. Bütçe hakkı TBMM’nin devredilemez bir yetkisi ve denetim aracı olacak. Meclis’te Kesin Hesap Komisyonu’nu kuracağız. Komisyon başkanı ana muhalefet milletvekilleri arasından seçilecek. Bir yasama yılında en az 20 gün Meclis’te gündemi muhalefet tarafından belirlenen genel görüşme yapılması imkânını getireceğiz.
CUMHURBAŞKANI 7 YIL İÇİN VE SADECE 1 DÖNEM SEÇİLECEK
Yürütme reformuyla cumhurbaşkanının yedi yıl için sadece bir dönem seçilmesi kuralını getirerek tarafsızlığını güvence altına alacağız. Cumhurbaşkanı bir siyasi partinin değil 85 milyonun cumhurbaşkanı olacak. Başbakanı, bakanları yönetimde etkili hale getireceğiz. Yönetimde istikrarı sağlayacak önlemleri alacağız.
TAZMİNATI, TAZMİNATA NEDEN OLAN HAKİM VE SAVCILAR ÖDEYECEK
Yargı reformuyla, bağımsız ve tarafsız bir yargı için Hâkimler Ve Savcılar Kurulu’nu kaldıracağız. Yerine, hâkimler kurulu ve savcılar kurulu şeklinde iki kurul kuracağız. Adalet Bakanı ve müsteşarı, Hâkimler Kurulu’nda yer almayacak. Hâkimler, idari görevleri bakımdan Adalet Bakanlığı’na bağlı olmayacak. Özel yargılama usullerine özel yetkili mahkemelere son vereceğiz. Görevini kötüye kullanarak Anayasa Mahkemesi veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin hak ihlali kararına yol açan hâkimlere ve savcılara neden oldukları tazminat ve zararın rücu edilmesini sağlayacağız. Tutuklamanın istisna olması ilkesinin titizlikle uygulanması için gerekli tedbirleri alacağız. OHAL yasasından kaynaklanan tüm işlem ve eylemlerin yargı denetimine tabi olmasını sağlayacağız. Savunma mesleğini anayasal güvenceye kavuşturacağız. Ceza yargılamalarında duruşma salonlarında ‘silahların eşitliği ilkesine’ uygun olarak iddia ve savunmanın fiziki olarak eşit konumda olmasını sağlayacağız. Kadınlar için adli yardımın ve zorunlu müdafiliğin kapsamını genişleteceğiz.
KAPATMA DAVALARINDA TBMM’NİN İZNİ ZORUNLU OLACAK
Anayasa Mahkemesi üyeliklerine hülle yöntemiyle atama yapılmasını önleyeceğiz. Seçim ve siyasi partiler mevzuatında millet iradesinin TBMM’ye en geniş ve en demokratik biçimde yansımasını sağlayacak düzenlemeleri yapacağız. Seçim barajını yüzde 3’e düşüreceğiz. Yurtdışında mukim yurttaşlarımızın Meclis’te doğrudan temsilini sağlayacak düzenlemeleri yapacağız. Siyasi partilere kapatma davası açılması için TBMM’nin iznini zorunlu hale getireceğiz. Hürriyetin esas, sınırlamanın ise istisna olduğunu anayasayla açıkça düzenleyeceğiz.
BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Basın özgürlüğünü sağlayacağız. İnternet mevzuatını ifade özgürlüğünü kısıtlamayacak ve kişilik haklarını ihlal etmeyecek şekilde uluslararası standartlara uygun olarak yeniden düzenleyeceğiz.
YENİ BAKANLIKLAR
Kamu yönetimini; eşitlik, tarafsızlık, liyakat, hukuka uygunluk, etkililik, şeffaflık ilkelerine göre yeniden düzenleyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kurulları, ofisleri lağvedeceğiz. Bunların görev ve yetkilerini ilgili bakanlıklara devredeceğiz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı olarak; Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nı İklim, Çevre ve Orman Bakanlığı olarak; Ticaret Bakanlığını Esnaf ve Ticaret Bakanlığı olarak yapılandıracağız. Hazine’yi, Maliye Bakanlığı’ndan ayıracağız. Ayrı bir bakanlık şeklinde yeniden yapılandıracağız. Şehircilik ve afet yönetimi, bilişim ve yenilikçilik bakanlıklarını kuracağız. Siyasi hüviyetteki bakan yardımcılıklarını kaldırıp liyakate dayalı müsteşarlık sistemini kuracağız. Artık tüm Türkiye pilav yapabilmek için plan gerektiğini anladı. Bunun için Strateji ve Planlama Teşkilatı’nı kuracağız.
SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDECEK
Yerel yönetimler reformunu hayata geçireceğiz. Merkezi yönetimin, yerel yönetimler üzerindeki vesayetine son vereceğiz. Seçimle gelenin, seçimle gitmesini güvence altına alacağız. Belediyelerin, genel bütçe vergi gelirlerinden aldığı payları artıracağız. Muhtarlık Temel Kanunu’nu çıkaracağız. Kamuya personel alımında mülakat uygulamasına son vereceğiz. Liyakat ve eşitlik ilkelerini hâkim kılacağız. Şeffaflığı sağlayacağız.
YOLSUZLUK VE RÜŞVET SUÇLARINDA ZAMAN AŞIMI VE AF OLMAYACAK
Üst düzey görevlerdeki kadın yöneticilerin sayısını arttıracağız. Kamu çalışanları arasında ücret ve maaş adaletini sağlayacağız. Bir diğer reform alanımız; yolsuzlukla mücadele. TBMM’de Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu kuracağız. Rüşvet ve yolsuzluk suçlarında yargılama süreçlerini hızlandıracağız, zaman aşımını kaldıracağız. Bu suçlar af kapsamına alınmayacak.
YURT DIŞINA KAÇIRDIKLARI MALVARLIKLARINI GERİ GETİRECEĞİZ
Yolsuzluktan elde edilen ve yurtdışına kaçırılan varlıkları ülkemize geri getirmek için Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi’ni kuracağız. Bu milletten gasp edilen 418 milyar doları mutlaka ama mutlaka milletimize geri vereceğiz. Ekşi yiyenlerden, hesabı sorulacak. Yaptıkları, yapanın yanına asla kar kalmayacak. Pazarlık usulüyle yapılmış tüm ihaleleri geriye doğru inceleyeceğiz. Vatandaşlarımızın bilgi edinme hakkını ihlal eden kamu görevlilerinin disiplin, ceza ve tazminat sorumluluğunu artıracağız. Terörizmin finansmanı, rüşvet, yolsuzluk., insan kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti ve diğer kara para faaliyetleriyle etkin şekilde mücadele edeceğiz.
ÜLKEMİZİ GRİ LİSTE AYIBINDAN KURTARACAĞIZ
Ülkemizi gri liste ayıbından kurtaracağız. Vergi affı ve varlık barışlarının kara para aklama aracı olarak kullanılmasını engelleyeceğiz. Kamu İhale Kanunu’nu Avrupa Birliği normlarına getireceğiz. Siyasi etik yasasını çıkaracağız. Milletvekillerinin, bakanların, siyasi parti genel merkez yöneticilerinin, il başkanlarının, belediye başkanlarının ve belediye meclis üyelerinin görev, unvan ve yetkilerini kullanarak kendileri, yakınları veya üçüncü kişiler lehine etik dışı aracılıkta bulunmalarını engelleyeceğiz. Akraba, eş, dost veya tanıdıklarını kayırmalarına, ayrımcılığa son vereceğiz. Siyasetin finansmanının şeffaf ve denetlenebilir olmasını sağlayacağız.
TÜRKİYE’Yİ ÖNCE FERAHA SONRA REFAHA KAVUŞTURACAĞIZ
Ülkemizi önce feraha çıkaracak, sonra refaha erdirecek politikaların yer aldığı Ortak Politikalar Mutabakat Metninin özgürlük, demokrasi, hukuk, adalet, iyi yönetim, liyakat ve yolsuzlukla mücadele bölümleri özetle bu şekildedir.
KAN EMİCİLER KAYBEDECEK, HİÇ BİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRMEYECEK
Hak, hukuk ve adalet mücadelemizi, hep birlikte iktidarla taçlandıracağız. Önümüzdeki seçimde kaybeden keyfi yönetim anlayışı olacak. Kaybeden, tek adam şahsım rejimi olacak. Kaybeden, milletin aşına, işine göz diken, kan emiciler ve beşli çeteler olacak. Bizim yönetimimizde kral değil, kural olacak. Herkes önünü görecek. Yarınını planlayabilecek. Geleceğinden emin olacak. Aşını, işini büyütebilecek. Hiçbir çocuğumuz yatağa aç girmeyecek. Üreteceğiz, kazanacağız. Kazancımızı da hakça paylaşacağız.
AYNI 100 YIL ÖNCE OLDUĞU GİBİ
Aynı bundan yüz yıl önce olduğu gibi, hem ülkemizde, hem de dünyada, derin bir alt üst oluş sürecindeyiz. Bu süreçte karşımıza çıkan sorunlara hep birlikte, yerli ve milli çözümler arıyoruz. Çözüm arayışlarımız katkıda bulanacak bu tarihi kongrede ekonomiyi meydana getiren paydaşların temsilcileriyle sivil toplum kuruluşlarıyla bilim insanlarıyla bir aradayız. Bu birlik bize güç veriyor, önümüzde yeni ufuklar açıyor.