Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara’nın Balgat semtinde esnafı ziyaret etti. Bir yurttaş, "20 yıldır bize çobanlık yapıyorlar, davar gibi sürüyorlar, biz davarlıktan usandık" sözleriyle hükümete tepki gösterdi.
Babacan, Ankara’nın Balgat semtinde yurttaşla sohbet etti, esnafı ziyaret etti, sokağın nabzını tuttu. Pandemi nedeniyle düğün salonunu açamayan bir esnaf, "Benim anlayamadığım benim düğün salonumun kapasitesi 800 kişi. 200 kişiye düğün yapacağım ‘yasak’ diyorlar. Metrolarda, otobüslerde, kendi kongrelerinde binlerce kişi… Benim burada tedbirli olarak yaptığım düğünler mi sıkıntılı onu çözemiyorum ben" diye konuştu.
KÜÇÜK ÇOCUKTAN FİYAT YANITI: BİRAZ PAHALI GALİBA
Babacan'ın "Fiyatlar nasıl, pahalı mı?" sorusuna küçük Çağrı "Biraz pahalı galiba" yanıtını verdi. Babacan ile Çağrı arasında yaşanan diyalog şöyle:
Babacan: Ne aldın marketten, Fiyatlar nasıl pahalı mı?
Çağrı: Biraz pahalı gibi
Babacan: Hayat pahalı.
"İŞ HACMİ YÜZDE 50 DÜŞTÜ"
Esnaf: Poşetler geçen sene Şubat’ta 11 liraydı kilosu daha iki gün önce geldi 23 lira 50 kuruş
Babacan: Enflasyon yüzde 15 diyor devlet.
Esnaf: Devlete kalırsa hepimiz çok iyiyiz sıkıntı yok.
Babacan: İş hacmi nasıl
Esnaf: Yüzde 50 düştü. Çünkü şu an herkes evde olduğu için.
"BEN İLK AK PARTİYE OY VERDİM, ELLERİM KIRILSIN"
AKP'ye oy verdiğini söyleyen bir yurttaşşöyle şikayet etti:
Yurttaş: Başkanım bu insanların hali ne olacak açız. Ne yiyeceğiz.
Babacan: Ülkeyi bu hale düşürdüler
Yurttaş: Siz de bu partidendiniz
Babacan: 5 sene önceydi ben 2015’te bıraktım
Yurttaş: Ben ilk AK Partiye oy verdim. Ellerim kırılsın. Abdüllatif Şener adam gibi adam, siz de adam gibi adam oldunuz. Ama vatandaşın hali ne olacak.
“HÜKÜMET YOLDAN ÇIKINCA AYRILDIK”
Babacan: Hükümet yoldan çıkınca biz oradan ayrıldık. DEVA Partisini kurduk.
Yurttaş: Ama bir ekmeğe muhtacız. Size bol şanslar.
Babacan: Desteğe de ihtiyacımız var.
Yurttaş: Ben şimdi sosyal demokratım, ama vereceğiz.
"KENDİ KONGRELERİNDE BİNLERCE KİŞİ, BENİM BURADA TEDBİRLİ YAPTIĞI DÜĞÜNLER Mİ SIKINTILI"
Düğün Salonu işleten ve pandemi kısıtlamaları nedeniyle zor durumda kalan bir esnaf şöyle sitem etti:
Babacan: Düğün salonu işletiyorsunuz değil mi?
Esnaf: İşletemiyoruz başkanım. Esnafa bir destek yok. Verilen destekler komedi gibi. 750 lira kira desteği çıkacaklar onu da yüz tane şeyi araştırıyorlar.
Babacan: Araştırıyoruz diyorlar da aslında para bulmaya çalışıyorlar.
Esnaf: Aldıklarını versinler.
Babacan: Tükettiler.
Esnaf: Benim anlayamadığım benim düğün salonumun kapasitesi 800 kişi. 200 kişiye düğün yapacağım ‘yasak’ diyorlar. Metrolarda otobüslerde kendi kongrelerinde binlerce kişi benim burada tedbirli olarak yaptığım düğünler mi sıkıntılı onu çözemiyorum ben.
Babacan: Aslında artık tedbirlerle açılması lazım.
Esnaf: Artık halk gözünü açtı.
"SARAYLARDA SAKLANMASINLAR, SOKAĞA İNSİNLER"
İktidardan şikayet eden iki esnaf şu sözlerle dert yandı:
Birinci Esnaf: Ülke aç sefalet içinde, her geçen gün eve giren ekmek sayısı bile düşüyor. Dört ekmek gideceği yere 3, 2.
İkinci Esnaf: Sorunlarımız çok anlatsak buradan İstanbul, Elazığ.
Babacan: Nerelisiniz?
İkinci Esnaf: Elazığ
Birinci Esnaf: Diyarbakır
İkinci Esnaf: Başkanım dert büyük derman arıyoruz.
Babacan: Doğru.
İkinci Esnaf: Biraz o arkadaşlar sokağa inseler, sokağı bir görseler.
Birinci Esnaf: Bu ülke bu hale düşecek bir ülke değil yani. Saraylarda saklanmasalar.
Babacan: İnemezler bitti artık o. Zaten inemediği için vatandaşın esnafın halini bilmiyorlar.
İkinci Esnaf: Elazığ’ın yeniliğe ihtiyacı var. 20 yıldır bize çobanlık yapıyorlar, davar gibi sürüyorlar, biz davarlıktan usandık.
Babacan: Estağfurullah ..
İkinci Esnaf: Yani Elazığözellikle depremden sonra uyandı.
Kaynak: ANKA