Erkeklerin daha fit bir vücuda sahip olmak isteğiyle jinekomasti ameliyatlarını tercih ettiklerini söyleyen Op.Dr.M.Levent Pektaş, söz konusu ameliyatların günden güne arttığını belirtti.
Erkeklerde meme ameliyatları artmaya başladı. Ataşehir Avicenna Hastanesi Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.M.Levent Pektaş özellikle 20 ve 50'li yaşlardaki erkeklerin daha fit bir vücuda sahip olamak için jinekomasti ameliyatlarını tercih ettiklerini ve bu ameliyatların gitgide yaygınlaştığını belirtti.
Jinekomasti'yi erkeklerde kadın tipi meme büyümesi olarak tanımlayan Op.Dr.M. Pektaş "Nedeni tam olarak bilinmemektedir. Yapısal olarak aslında erkek memesinin kadın memesinden büyük bir farkı yoktur. Erkek memesinin kadın memesinden küçük olmasının tek sebebi erkek vücudunda yeterli miktarda kadınlık hormonu olmamasıdır. Bazı durumlarda erkek memesi kendiliğinden büyümeye başlar ve kadın memesi şeklini alır. Jinekomasti genellikle seks hormonlarındaki dengesizlikten kaynaklanır. Ergenlik çağındaki erkeklerde rastlanan bu durum genellikle birkaç yıl içinde kaybolur. Sosyal ve psikolojik sorunlara neden olabilir. Kanda testosteron azlığında ve östrojen fazlalığında, şişmanlıkta, vücut geliştirmekte kullanılan anabolik steroid kullanımında alkolizmde jinekomasti olabilir" dedi.
Kaç tip jinekomasti vardır?
Erkeklerdeki meme büyümesinin genelde üç tip olarak gerçekleştiğini söyleyen Op.Dr.M.Levent Pektaş "Glandüler,lipomatöz ve mikst tiptir. Gandüler tipte büyümeyi gerçek meme dokusu sağlarken lipomatöz tipte yağ dokusu artışı belirgindir. Mikst tipte ise hem meme dokusu,hemde yağ dokusu artışı vardır. Bizim karşılaştıklarımız genelde bu mikst tiptir. Erişkin erkeklerin % 40 ında jinekomasti mevcuttur" diyerek tedavi yöntemlerine ilişkin şunları kaydetti:
"Bu hastalara muayeneden sonra ultrason tetkiki yapılmakta ve hangi tip olduğu belirlenmektedir. Meme dokusundaki büyüme glandüler tip ise areola altından yarım ay kesi yapılarak bu doku çıkarılmaktadır. Lipomatöz tipte yani yağ dokusunun fazla olduğu durumlarda liposuction yöntemi ile iyi sonuçlar alınmaktadır.Son yıllarda çok kullanılan bu yağ emme yöntemi, bir kanül yardımıyla girilerek bu yağları parçalayıp emme tekniğidir. Genel ve lokal anestezi altında uygulanabilir ve küçük deliklerden girilerek yapıldığı için ameliyat izleri belirsizdir. Power assisted,ultrason assisted,laser assisted teknikleri uygulanmaktadır. Genç hastalarda ve deri sıkılıkları iyi olanlarda liposuction güzel sonuçlar vermektedir.Yağ depolanması fazla ve deri gevşeklikleri olan hastalarda liposuction ve cerrahi yöntem kombine olarak yapılabilir. Erkeklerde memelerde toplanan bu yağ depolanması önce parçalanır ve sonra emilir. En sık kullanılan vaser liposuction yağ hücrelerini dikkatli ve güvenle parçalamak için ultrasonik enerji kullanır. Vaser liposuction uygulamasında tıpkı bir ultrason gibi enerji direkt olarak yağlara yönlendirilir,ancak, sinirlere,kan damarlarına,bağ ve kas dokularına zarar vermez. Bu nedenle geleneksel liposuction uygulamasından çok daha avantajlıdır ve son zamanlarda daha çok kullanılmaktadır.
Tedavi sonrası
Ağrı ve morluklar çok azdır ve hastalar çok hızlı iyileşirler. İşlem ardından birkaç gün ağrı olabilir ve ağrı kesicilerle kontrol altında tutulur. Anestezi yöntemine bağlı olarak aynı gün taburcu olabilir veya bir gün hastanede yatırılır. Enfeksiyondan korunmak için antibiotik verilir. Ameliyat sonrasında genelde iki ay korse giyilmesi gerekmektedir. Aspirin ve türevi ilaçlar ameliyattan en az üç gün önce kesilir. Sigara yara iyileşmesini olumsuz etkilediğinden ameliyat öncesi ve sonrası kesilmelidir. Ameliyattan 6 saat önce yeme ve içme kesilmelidir."
Kaynak: IHA