CHP Tarım ve Ormancılık Politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, “Ülkemiz zengin toprakları ve uygun iklim koşullarıyla tarımda büyük bir potansiyele sahipken, son yıllarda uygulanan yanlış politikalar nedeniyle tarım ve hayvancılık sektörü ciddi bir krizle karşı karşıya bırakılmıştır. Tarım sektörünün içinde bulunduğu bu zorlu durum, günümüzün en acil çözüm bekleyen sorunlarından biridir. İktidar partisinin, tarımda yarattığı tahribatı onarma şansı kalmamıştır. Artık tarımda sürdürülebilir bir gelecek inşa edecek yeni bir anlayışa ihtiyaç var.” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem'in yazılı açıklaması şöyle:
"Türk Lirası'nın değer kaybı ve stagflasyon süreci, çiftçimizi ve üreticimizi her geçen gün daha fazla zorlamaktadır. Çiftçiler yollara düşmüş, hükümet istifa sloganları ile yurdun her yerinden ses yükseltmeye başlamıştır. Üretim maliyetlerinin düzenli olarak; mazot, elektrik ve gübre fiyatlarındaki artış ve kur para birimlerine bağlı olarak girdi maliyetlerin sürekli değişkenlik göstermesi nedeniyle, çiftçilerin kar marjı daraltmakta ve birçok üreticiyi tarımdan uzaklaştırmaktadır.
Yüksek kırmızı et fiyatları, tarlada kalan meyve ve sebze, fındıkta yaşanan tekelleşme ve tarladan pazara ulaşan %100'ü bulan fiyat farkları, bu durumun somut örnekleridir. Unutulmamalıdır ki, tarım sektörü, sadece ekonomik bir alan değil, aynı zamanda yatırımlarımızın temel sütunlarından biridir. Bu nedenle kalıcı ve sürdürülebilir çözümlerin geliştirilmesi zaruridir.
Ancak kısa vadeli müdahaleler, bu karmaşık sorunun çözümünde yetersiz kalmaktadır. Kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm için orta ve uzun vadeli tarım politikalarına acil ihtiyaç vardır. Üretimden ihracata kadar tüm işlemlerde yaşanan riskler karşısında, kapsamlı acil eylem planlarının devreye alınması gerekmektedir. Tarım Kredi Kooperatifleri, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve Et ve Süt Kurumu (ESK) gibi kamu kuruluşlarının etkinliği artırılmalı, bu kurumların daha verimli bir rol üstlenmesi gerekmektedir.
Mazot, elektrik ve gübre gibi temel girdilerin kur dalgalanmalarından etkilenmeyecek şekilde sabitlenmesi gerekir. Taban Fiyatları belirlenirken, girdi maliyetleri, kâr marjı ve çiftçilerin asgari gelir payı dikkate alınmalıdır. Tarım Satış Kooperatifleri, ürünlerin üretimden pazarlamaya kadar bağımsız bir şekilde, karar sahibi olmasını sağlayacak biçimde yeniden yapılandırılmalıdır. Bu yeni yapılanmayı eskimiş AKP iktidarının yapma şansı kalmamıştır. CHP olarak, çiftçilerimizin haklarını savunmak ve tarımda adil bir sistem oluşturmak için üzerimize düşeni yapma kararlılığındayız.
Sonuç olarak, mevcut tarım politikalarının yarattığı olumsuzluklar, sadece çiftçilerimizi değil, tüm ülkeyi etkilemektedir. Tarımın yeniden canlanması hayati öneme sahiptir. Tarım, milli güvenlik kadar önemli bir alandır ve bu alana gereken değer verilmediği sürece Türkiye, potansiyelini değerlendiremeyecektir. Bu noktada, iktidar partisi de, değişiminin kaçınılmaz olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorundadır. Çiftçilerimizin korunması ve tarımda sürdürülebilir bir geleceği inşa etmek için birlikte mücadele etme zamanı çoktan geldi."