CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı'nın Türkiye'nin dünya un ihracatında birinci, makarna ihracatında ikinci sırada olduğu yönündeki açıklamasına yanıt verdi. Erhan Adem, "Sayın Bakan'ın belirttiği bu gerçeği bütün dünya biliyor. Ancak bu birincilik ülkemize gerçek anlamda fayda getirmiyor. Üretimi artırmak zorundayız" diyerek konuya dikkat çekti.
Erhan Adem, sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Bakan, bilmenizi isterim ki, yapılan bu ihracat büyük oranda ithal buğday ile gerçekleştiriliyor. Gümrük vergisi ödenmeden ithal edilen buğday işlenerek ürün olarak ihraç ediliyor. Bu durum, görünüşte parlak olan ihracat rakamlarımızın ardındaki acı gerçeği gizliyor. Türkiye'nin bir an önce buğday üretimini artırarak kendi ürettiği buğday ile un ve makarna ihracatı yapması sürdürülebilirlik açısından çok önemli. Birinciliğimiz güzel, ama faydası az bir birincilik yaşıyoruz. Ülkemize faydalı birincilik lazım.
Ayrıca, Türkiye’nin buğday ithalatının yaklaşık yüzde 65’i, bazı yıllarda ise yüzde 80’e varan kısmı Rusya’dan, kalan kısmı ise Ukrayna ve diğer ülkelerden sağlanıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin un ve makarna ihracatında Rusya buğdayına bağımlı olduğu gerçeği göz ardı edemeyiz. Bu bağımlılığın yalnızca buğday ithalatı ile sınırlı kalmadığını, aynı zamanda un ihracatının da büyük bir bölümünün tek bir pazara bağlı olduğunu hatırlatmak isterim. Çünkü Türkiye’nin un ihracatının neredeyse yarısı Irak’a gerçekleştiriliyor. Bu da buğday ithalatında Rusya ve Ukrayna’ya, un ihracatında ise Irak’a bağımlı olduğumuzu gösteriyor. Bu kadar dışa bağımlı bir sistemle sürdürülebilirlik sağlanamaz.
Gelinen noktada, ülkemiz buğday üretimini artırarak, kendi ürettiği buğday ile un ve makarna ihracatı yapmalıdır. Evet, dünya un ihracatında birinciyiz ama bu birincilik Türkiye’ye uzun vadede fayda getirmiyor. Un ve makarna ihracatımızı büyük ölçüde ithal buğdaya dayandırıyoruz. Bu model ne ekonomik ne de stratejik açıdan sürdürülebilir değil. Türkiye’nin buğday üretimini artırarak, buğdayda dışa bağımlılığı sona erdirmesi gerekiyor. Faydasız bir birinciliği değil, ülkeye gerçekten fayda sağlayacak, milli üretime dayanan bir birinciliği hedeflemeliyiz. İthalata dayalı ihracat modelinin sürdürülemez olduğu aşikârdır. Hem ulusal güvenlik açısından hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından Türkiye’nin buğday üretimini artırmak zorundayız.”