1. EPA (Eikozapentaenoik Asit)
Yağ asitlerinden birtanesi 20 karbonlu bir omega-3’tır.
Yağlı balıklar, deniz ürünleri ve balık yağları içerisinde bulunmasının yanı sıra Bu yağ asidi birçok temel fonksiyon özelliği taşımaktadır.
En değerli ve önemli durumu ise; eikozanoidler olarak adlandırılan sinyal molekülleri oluşturma amacı ile kullanılmasıdır. Bu, enflamasyonların azalmasına neden olabilmektedir. EPA'nın mental durumlara, özellikle depresyona karşı etkili olduğu da bilinmektedir.
Bir diğer önemli yağ asidi ise DHA yani Dokozahekzaenoik Asit.
2. DHA (Dokozahekzaenoik Asit)
22 karbonlu bir omega-3 yağ asidi olma özelliği taşımaktadır Dokozahekzaenoik Asit. Genel olarak yağlı balıklar, deniz ürünleri, balık yağı ve alglerde bulunmaktadır.
DHA'nın asıl işlevi; hücre zarlarında, özellikle de beyin ve gözlerdeki sinir hücrelerinde yapısal bir bileşen olarak hizmet vermesidir.
Beyindeki çoklu doymamış yağların yaklaşık % 40'ını DHA oluşturmaktadır. Hamilelik ve emzirme döneminde DHA önemli bir değere sahiptir. Sinir sisteminin gelişimi zamanında alınması elzem olan en iyi omega 3 türü DHA’dır. Hamilelik döneminde bilindiği üzere Anne sütü önemli miktarda DHA içermektedir.
3. ALA (Alfa-Linolenik Asit)
18 karbonlu bir omega-3 yağ asidi olma özelliği taşımaktadır. Yüksek yağ içeren bitkiler içerisinde; Özellikle keten tohumu, chia tohumu ve cevizde bulunmaktadır.
Diyetle alınan en yaygın omega-3 yağ asidi olmasının yanı sıra ALA vücutta çok aktif özellikte değildir.
Aktif hale gelmesi için EPA ve DHA'ya dönüştürülmesi gerekmektedir. Ne yazık ki, bu süreç insanlarda oldukça etkisiz durumdadır.
ALA’nın sadece % 5'i EPA'ya, % 0.5 kadarı da DHA'ya dönüştürülmektedir. Bu sebep ile; ALA, asla tek omega-3 kaynağı olarak kullanılmaması büyük önem taşımaktadır. Besinlerden aldığınız çoğu ALA vücutta enerji için kullanılmaktadır.