İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer bugün, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu’nun Gezi Davası’nda verilen tutukluluk kararlarının ardından başlattığı Adalet Nöbeti’ndeydi. Başkan Tunç Soyer, “Duruşunuza, tepkinize, isyanınıza katıldığımı söylemek istiyorum. Biliyorum bu haksızlık bitecek” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu’nun, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davadan çıkan ceza kararını protesto etmek için başlattığı “Adalet Nöbeti” eylemine katıldı. Mimarlar Odası İzmir Şubesi önündeki nöbette Başkan Tunç Soyer’e sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri eşlik etti. Ayrıca Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İlker Kahraman, İzmir Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Adnan Oğuz Akyarlı, ilçelerdeki kent konseyi temsilcileri de eylemde yer aldı. Başkan Soyer konuşmasının ardından anı defterine duygu ve düşüncelerini yazdı.
“Vazgeçmeyeceğiz”
Başkan Soyer adaletsizliğe karşı durmanın ve bunu ifade etmenin son derece değerli olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “Sesinize katıldığımı söylemek istiyorum. Duruşunuza, tepkinize, isyanınıza katıldığımı söylemek istiyorum. Türkiye yoksulluğu da yolsuzluğu da demokrasi eksikliğinden yaşıyor. Hepimizin başına gelen ne varsa aslında demokrasinin eksikliğinden. O nedenle demokrasiye sahip çıkmak zorundayız. Demokrasi sadece siyasal rejim değil aynı zamanda bir yaşam biçimi. Hem refahın adil bölüşülmesini sağlayan hem hukukun üstünlüğünü, temel hak ve özgürlükleri koruyan bir sosyal yaşam biçimidir. O nedenle demokrasiye sahip çıkmak; bu verilen müebbet cezasını, 18 yıl hapis cezalarını kabul etmemek demek. İtiraz etmek demek. Hak arayışını, hukuk arayışını, adalet arayışını sürdürmek demek. Onun için isyanınıza katılıyorum, destek olmak istiyorum. Biliyorum bu haksızlık bitecek. Ama bitene kadar canlar yanıyor. İnsanlar içeride çürüyor. Hapis tutuluyor. Maalesef demokrasi arayışının, özgürlük, hak, hukuk, adalet arayışının hep bedeli oldu bu memlekette. O bedeli hep beraber ödemeye hazırız. Onun için vazgeçmeyeceğiz. Sonuna kadar ben de elimden ne geliyorsa destek olmak için yapacağım. Hepinizi tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
“Mücadelenizden korktuklarının kanıtı verilen cezalardır”
Başkan Soyer, Gezi Davası’nda tutuklanan Mücella Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun Kahraman'a hitaben anı defterine yazdığı notta, “Can, Tayfun, Mücella güzel günler ufukta… Yaşadığınız haksız ve hukuksuz mahkumiyet hepimizin canını acıtıyor. Mücadelenizden korktuklarının kanıtı verilen cezalardır. Güçlü oldukları için değil zayıf oldukları için size bu haksızlığı yapıyorlar. Asla umutsuzluğa kapılmayacak, özgürlüğünüze kavuşana kadar yanınızda durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu’nun, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davadan çıkan ceza kararını protesto etmek için başlattığı “Adalet Nöbeti” eylemine katıldı. Mimarlar Odası İzmir Şubesi önündeki nöbette Başkan Tunç Soyer’e sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri eşlik etti. Ayrıca Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İlker Kahraman, İzmir Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Adnan Oğuz Akyarlı, ilçelerdeki kent konseyi temsilcileri de eylemde yer aldı. Başkan Soyer konuşmasının ardından anı defterine duygu ve düşüncelerini yazdı.
“Vazgeçmeyeceğiz”
Başkan Soyer adaletsizliğe karşı durmanın ve bunu ifade etmenin son derece değerli olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “Sesinize katıldığımı söylemek istiyorum. Duruşunuza, tepkinize, isyanınıza katıldığımı söylemek istiyorum. Türkiye yoksulluğu da yolsuzluğu da demokrasi eksikliğinden yaşıyor. Hepimizin başına gelen ne varsa aslında demokrasinin eksikliğinden. O nedenle demokrasiye sahip çıkmak zorundayız. Demokrasi sadece siyasal rejim değil aynı zamanda bir yaşam biçimi. Hem refahın adil bölüşülmesini sağlayan hem hukukun üstünlüğünü, temel hak ve özgürlükleri koruyan bir sosyal yaşam biçimidir. O nedenle demokrasiye sahip çıkmak; bu verilen müebbet cezasını, 18 yıl hapis cezalarını kabul etmemek demek. İtiraz etmek demek. Hak arayışını, hukuk arayışını, adalet arayışını sürdürmek demek. Onun için isyanınıza katılıyorum, destek olmak istiyorum. Biliyorum bu haksızlık bitecek. Ama bitene kadar canlar yanıyor. İnsanlar içeride çürüyor. Hapis tutuluyor. Maalesef demokrasi arayışının, özgürlük, hak, hukuk, adalet arayışının hep bedeli oldu bu memlekette. O bedeli hep beraber ödemeye hazırız. Onun için vazgeçmeyeceğiz. Sonuna kadar ben de elimden ne geliyorsa destek olmak için yapacağım. Hepinizi tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
“Mücadelenizden korktuklarının kanıtı verilen cezalardır”
Başkan Soyer, Gezi Davası’nda tutuklanan Mücella Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun Kahraman'a hitaben anı defterine yazdığı notta, “Can, Tayfun, Mücella güzel günler ufukta… Yaşadığınız haksız ve hukuksuz mahkumiyet hepimizin canını acıtıyor. Mücadelenizden korktuklarının kanıtı verilen cezalardır. Güçlü oldukları için değil zayıf oldukları için size bu haksızlığı yapıyorlar. Asla umutsuzluğa kapılmayacak, özgürlüğünüze kavuşana kadar yanınızda durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.