Dolmabahçe Sarayı'nın içerisindeki Sultan I. ve II. Mahmud'un eşlerinin bulunduğu türbe basın mensuplarınca ilk kez görüntülendi. Türbenin kapsamlı bir bakımdan geçirildiğini söyleyen Milli Saraylar İdaresi Başkanı Dr. Yasin Yıldız, "Beşiktaş Sahil Sarayı yıkılıp da Dolmabahçe Sarayı inşa edildiğinde bu bina muhafaza edilmiş" dedi.
Dolmabahçe Sarayı içerisinde, Mabeyn Köşkü ile Camlı Köşk'ü birbirine bağlayan koridorun altında, Sultan I. Mahmud'un eşleri Raziye ve Ramiye kadınefendileri ile Sultan II. Mahmud'un eşleri Dilseza kadınefendi ile bu kadınefendiden doğma Emine Sultan'ın olduğu türbe basın mensupları tarafından ilk kez görüntülendi. Milli Saraylar İdaresi Başkanı Dr. Yasin Yıldız da türbeyi ziyaret ederek, türbe hakkında basın mensuplarına bilgi verdi.
"Beşiktaş Sahil Sarayı yıkılıp da Dolmabahçe Sarayı inşa edildiğinde bu bina muhafaza edilmiş"
Dolmabahçe Sarayı'nın içerisinde bulunan türbe hakkında bilgi veren Milli Saraylar İdaresi Başkanı Dr. Yasin Yıldız, "İçerisinde bulunduğumuz türbe Dolmabahçe Sarayı'ndan yaş olarak daha eski bir yapı. Bu yapının burada olması kamuoyuna ilk başta ilginç gelebilir. Çünkü dünyanın sarayları içerisinde türbelerin bulunması çok alışılageldik bir durum değil. Burada bu türbenin bulunmasının ise bir sebebi var. Dolmabahçe Sarayı'ndan önce burada bulunan Beşiktaş Sahil Sarayı'nın müştemilat yapılarından bir tanesinin parçaları bu. Ve Sultan I. Mahmud'un önce iki tane kadın efendisi, eşi. İki padişah eşi burada defnediliyor. Aynı zamanda Sultan II. Mahmud'un da burada eşi, baş kadınefendisi burada bulunuyor. Bu hatıraları burada yaşatabilmek amacıyla Beşiktaş Sahil Sarayı yıkılıp da Dolmabahçe Sarayı inşa edildiğinde bu bina muhafaza edilmiş. Uzun yıllar burası kapalı kalmış bir mekandı ve Dolmabahçe Sarayı'nın yapısından daha klasik döneme ait bir yapı. Dolmabahçe Sarayı tamamıyla 19. Yüzyıl mimarisini yansıtırken, burası daha klasik döneme ait bir yapı" diye konuştu.
"Sandukaların hepsinin üzerinde Mescid-i Mebevi'den gelmiş Mescid-i Nebevi örtüleri bulunuyor"
"Burada acı bir durum da var" diyerek konuşmasını sürdüren Yıldız, "Sultan II. Mahmud'un 11 aylıkken bir yangında vefat eden kızı da burada metfun. Yani burada bir bebek mezarımız da bulunuyor. Bu dört hanımefendinin mezarı tabi ziyaretçilerin görebildiği bir lokasyonda değil. Ancak günümüze kadar ulaşmış olması nedeniyle zaten milli saraylar tarafından sürekli muhafaza altındaydı. İlk defa olarak türbemiz kapsamlı bir bakımdan geçti. Ve bu bakımın ardından da bugün sizler vasıtasıyla kamuoyuna bu gelişmeyi duyurmuş oluyoruz. Türbede bulunan tarihi eserler de ayrı bir kıymetli. Sandukaların hepsinin üzerinde Mescid-i Mebevi'den gelmiş Mescid-i Nebevi örtüleri bulunuyor. Bu zaten Osmanlı ailesinde bir gelenek. En son Neslişah Sultan da rahmetlik olduğunda onun da tabutunun üzerine bu şekilde serildi" diye konuştu.
"Burayı temiz, her zaman ziyaret edilebilir bir şekilde tutmak vazifemiz"
Türbenin ziyaret edilip edilmeyeceğine ilişkin sorulan soruya da cevap veren Yıldız, "Bu soru bize çok soruluyor. Burası Dolmabahçe Sarayı'nın yapısı itibariyle ziyaret güzergahlarına uzak bir nokta. Ancak burayı temiz bir şekilde, her zaman ziyaret edilebilir bir şekilde tutmak da bizim müzecilik açısından bir vazifemiz" ifadelerini kullandı.