Beylikdüzü Belediyesi’nin Cumhuriyet’in 100. yılı etkinlikleri kapsamında düzenlediği Cumhuriyet ve Kadın söyleşisi yoğun bir katılımla gerçekleşti. Gazeteci-Yazar Özlem Gürses’in moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Zehra Çalık ve Ece Üner, Cumhuriyet’in kadınlar için önemine değindi. Cumhuriyet sisteminin kadına verdiği değerden dolayı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmadan geçemeyeceğini ifade eden Zehra Çalık, “Toplumun güçlenmesi kadının güçlenmesiyle olur. Bir Cumhuriyet kadını olmaktan büyük onur duyuyorum. Bizim bu Cumhuriyet’e borcumuz var. Bu borcu ödemek için mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Beylikdüzü Belediyesi’nin Cumhuriyet’in 100. yılı etkinlikleri kapsamında düzenlediği Cumhuriyet ve Kadın söyleşisi, yoğun bir katılımla yapıldı. Gazeteci-Yazar Özlem Gürses’in moderatörlüğünde yapılan söyleşide Zehra Çalık ve Ece Üner, Cumhuriyet’in kadınlar için önemine değindi. Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen söyleşiye, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, ilçe protokolü ve yüzlerce Beylikdüzülü kadın katıldı.
“Kadının geri planda olduğu bir yapıyı kabul etmemiz mümkün değil”
Etkinliğin açılışında konuşan Gazeteci-Yazar Özlem Gürses, kadının içinde olmadığı bir sürecin başarıya ulaşmasının zor olduğunu söyleyerek “Çünkü biz mücadeleye tutunuyoruz. Kadınlar hep çözümün bir parçası oluyor. Ya bir yol buluyor ya da bir yol açıyor. Kadınlar dayanışmanın, empati kurmanın ve duvarları yıkmanın bir yolunu buluyor. Günün sonunda çocuklarını aynı okula, aynı sokağa gönderiyorlar. Aslında kadının yaşadığı sorunları da çoktan çözmüş olmalıydık. Kalkınmayı tüm insanlara yaymamız gerekirdi. Bunu açıkça ifade etmeliyiz. Kadının geri planda olduğu bir yapıyı kabul etmemiz mümkün değil. Böyle bir toplumun başarıya ulaşma şansı da yok zaten. İyi ki bugün Mehmet Murat Çalık gibi yöneticiler var ki bu geri kalmışlığı ikinci yüzyıla kalmadan bitirmeye çalışıyorlar. Ben kalpten inanıyorum ki Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi olarak tüm yurttaşları birbirine eşit kılan muazzam bir sistem. Bu mücadeleyle ikinci yüzyıla çok daha yüksek bir değer sistemiyle çok daha yüksek muasır medeniyet seviyesine çıkacağız” diye konuştu.
“Bizim Cumhuriyet’e borcumuz var”
Gürses açılış konuşmasının ardından Zehra Çalık’a “Cumhuriyet ve Kadın” ilişkisini sordu. Cumhuriyet sisteminin kadına verdiği değerden dolayı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmadan geçemeyeceğini ifade eden Çalık, “Toplumun güçlenmesi kadının güçlenmesiyle olur. Bu yüzden burada Atatürk’ü anmadan geçmek istemiyorum. Atatürk’ün inanılmaz bir mücadelesi sonucu bugün buradayız. Bir Cumhuriyet kadını olmaktan büyük onur duyuyorum. Mustafa Kemal Atatürk, hiçbir ülkede yokken seçme ve seçilme hakkını tanıdı. Bizim Cumhuriyet’e borcumuz var. Bu borcu ödemek için mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Cumhuriyet bize çok yakışıyor”
Beylikdüzü Belediyesi’nin kadınlara destek olan projelerine de değinen Zehra Çalık, “Kadının anne rolü de var. Biz kadınların yoksunluk duygusu yaşamasını istemediğimiz için Beslenme Saati uygulamasını hayata geçirdik. Ayrıca sosyal ve psikolojik anlamda danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bunun yanında okuma yazma kurslarımız var. Anne geliştikçe eve yansıyor, bunun çok güzel örneklerini görüyoruz. Kadınların gözlerindeki parlaklık muhteşem bir şey. Kendi alanımda Cumhuriyet’in 100. yılında ne kadar, kaç kadına dokunabilirsem ‘ne mutlu bana’ diyorum. Tabii ki daha çok yol kat etmemiz lazım. Atatürk’ün ilke ve inkılapları doğrultusunda bu yolu yürümeye devam etmemiz lazım. Cumhuriyet bize çok yakışıyor” diye konuştu.
“Bu yüzyıl bizim”
Cumhuriyet’i en çok koruması gerekenin kadınlar olduğunu ifade eden Ece Üner ise “Çünkü kadının değerini teslim eden tek rejim Cumhuriyet rejimidir. Atatürk diyor ki; Türklüğü yükseltmek isteyen kadını yüceltsin. Toplumsal ilerleme demek, kadının çağdaşlaşmanın odağına alınması demektir. Kadının her anlamda erkekle eşit durumda olması lazım. Bir toplumun yarısı zincirlerle toprağa bağlıyken diğer yarısı kanatlanıp uçamaz. Bu yüzden kadın demek Cumhuriyet demek, Cumhuriyet demek kadın demektir.
Kadın, yüzyıllar boyunca erkeğin aynası görevini gördü ama artık kadının aynaya bakma zamanı geldi. 21. yüzyılın gerekleri, ihtiyaçları artık fiziki güce değil gelişime, adapte olmaya, sürekli öğrenmeye, devam etme ve dayanıklı olmaya dayanıyor. Kadın, doğası gereği daha yapıcı, tutarlı ve öğrenmeye açık. Bir kadına dokunun o çığ gibi büyüyerek topluma kadar ulaşsın Kadın hareketinin sahneye çıkabilmek için sistemli, örgütlü ve küresel olması gerekiyor. Bu yüzyıl bizim” diye konuştu.