Ceketi çıkarıp, kolları sıvayan İmamoğlu, “Millet emir verir, bir kişi emir vermez. Millet emir verir, talimat verir. Bir kişi talimat vermez. Yöneticiler milletten talimat alır. Bir kişinin vesayet dönemi, bugün itibariyle bitmiştir. Cumhuriyet ve demokrasi, bugün itibariyle tam yol ileri demiştir. İstanbul bu akşam demiştir ki, ‘Sayın Cumhurbaşkanı, 18 aydır bir imzayı esirgediğin Sefaköy-Beylikdüzü metro hattını imzala. İstanbul, o hizmeti hemen alsın. Engelleme, işine bak’ demiştir. Öyle değil mi? ‘Bu kentin sağlığını, yeşilini, denizini korumak için yapılacak tesisler için imzayı at, bekletme’ demiştir. İstanbullu daha ne desin” ifadelerini kullandı.
Bir kez daha İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda yaptığı ikinci açıklamanın ardından Saraçhane’yi hınca hınç dolduran on binlerce yurttaşla buluştu. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile birlikte seçim otobüsünün üzerinden coşkulu kalabalığı selamlayan İmamoğlu’na eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, oğulları Selim ve Semih ile kızları Beren İmamoğlu da eşlik etti. Vatandaşların isteği üzerine ceketini çıkarıp, gömleğinin kollarını sıvayan İmamoğlu, konuşmasında özetle şunları söyledi:
“16 MİLYON İSTANBULLU KAZANDI; KUTLU OLSUN”
“Benim büyük ailem, bu akşam buraya çok değerli İl Başkanım Özgür Çelik'le, bir de sevgili ailemle çıktım eşim ve çocuklarımla. Bir de benim kocaman bir İstanbullu ailem var. Sizleri tanıştırmaya, sizlerle kucaklaşmaya geldim. Merhaba İstanbul; 16 milyon kazandı. 16 milyon İstanbullu kazandı; kutlu olsun. Bu seçimin kaybedeni yok. Bizim olduğumuz yerde öteki yok... İstanbul'a, bütün insanlarımıza hayırlı olsun. Bu şehrin en ön saflarındaki mini minnacık çocuklarımıza hayırlı olsun. Bu şehrin pırlanta gibi, ülkeye birlikte umutla koşacağımız gençlerine hayırlı olsun. Bu şehrin kadınlarına, bu şehrin annelerine, bu şehrin beyefendilerine, emeklilerine hayırlı olsun. Bu şehre değer katan 16 milyon insanına, bu şehrin çeşitliliğine, bu şehrin bütün insanlarına, bu şehrin inançlarına, bu şehrin kadim kültürüne, bu şehrin kadim dillerine, bu şehrin kadim her duygusuna hayırlı uğurlu olsun. Bu şehrin canım insanlarına, çeşitliliğine, bu şehrin, milletin her ferdine, her inancına; Alevi’sine Caferi'sine, Şafi'sine, bütün mezheplerine… Bu şehrin Kürtlerine, bu şehrin Çerkez'leri bu şehrin her etnik kökenden insanına hayırlı olsun. Bu şehrin inançlarına; Hristiyan'ına, Musevi'sine, Ermeni'sine, Süryani'sine hayırlı olsun.”
“MİLLETİN PARASI, ARTIK MİLLETİN OLDU”
“Mübarek Ramazan ayındayız. Bizim inancımızda, bizim geçmişimizde, bizim ta Osmanlı’dan Cumhuriyete insan ayırt etmek yok. Bu şehir bize Fatih Sultan Mehmet'in emaneti. Bu seçimle birlikte, bu şehri baskısı altına alan, 2019’dan bu yana birçok kötülüğü kenara ittik. İsrafı kenara ittik. Bu şehrin parasının çarçur edilmesini kenara ittik. Şehrin bütçesine bereket geldi, bereket. Bu şehirde yeni bir kültür başladı. Milletin parası, artık milletin oldu. Bu şehir, aynı zamanda bize Mustafa Kemal Atatürk'ün emanetidir. Bu başarıya, hep birlikte, 5 yıl önce başlayan o güçlü demokrasi yolculuğuyla başladık. Hep birlikte iyiliğin, güzelliğin, insanlarıyla bir olmanın anlayışını temsil ettik.”
ÖZGÜR ÖZEL VE ÖZGÜR ÇELİK’E ÖZEL TEŞEKKÜR
“Bu başarıya değer katan ve bu yolculuğu en güçlü şekliyle birlikte tasarlayarak, İstanbul'da güçlü bir başarı elde etmemize vesile olan Genel Başkanım Sayın Özgür Özel'e teşekkür ediyorum. Onun nezdinde, partinin bütün üst yönetimine ve temsilcilerine, milletvekillerine, Merkez Yürütme Kurulu’na, Parti Meclisi üyelerimize teşekkür ediyorum. İstanbul'da muazzam bir organizasyonla, bugün tek bir oyumuza bile zeval gelmemesi adına organize çalışan, güçlü parti örgütümüzü koordine eden İl Başkanımız Özgür Çelik'e teşekkür ediyorum. Sevgili Başkanımın nezdinde, partimizin yöneticilerine, ilçe başkanlarına, adaylarımıza teşekkür ediyorum. Aynı zamanda İstanbul'un on binlerce gönüllülerine teşekkür ediyorum. Ve emektar, cefakar İstanbul Gönülleri’nin yanı sıra, bu başarıda emek harcayan ve en önde koşan, aynı zamanda güçlü bir İstanbul ittifakı var. İstanbul ittifakı, toplumun içselleştirdiği bu seçimde halkın ittifakı olduğunu ve bu ittifakı sandıkta kuran, burada onu paylaşan 16 milyon İstanbulluya teşekkür ediyorum. Yürekten şükranlarımı sunuyorum.”
“HALK, BİZE NE MESAJ VERDİ?”
“Bu seçimi bitirdikten sonra ben şunu düşünüyorum: Halk, bize ne mesaj verdi? Halk aynı zamanda seçime giren rakiplerimize, hükümete, Sayın Cumhurbaşkanı’na hangi mesajları verdi? Bizler, şunu anladık. Siz, İstanbul olarak bize dediniz ki İstanbul'da; israf dönemi bitti. Temelli kapandı. Tasarruf ve bereket dönemi başladı. İstanbul'da milletin parasının, millete verildiği dönem başladı. Partizanlık bitti, bitti. Partizanlık yok, liyakat var, adalet var. Dayanışmacı, halkçı belediyecilik var. Ve bu seçmen dedi ki, ‘Bu anlayış kazanmaya devam edecek kardeşim. Her İstanbulluya, eşit ve adil hizmetin ulaştığı dönem devam edecek. İcraatçı, hizmetleriyle İstanbul'a atılım yapılan yıllarını getiren bizim belediyecilik anlayışımız. Milletimiz dedi ki hızını arttır, yola devam et. Hem de onların dediği gibi, tam gaz geri değil… Nasıl? Tam yol ileri. Yani kalkınmacı belediyecilik dönemi başlamıştır, dedi.”
“KANAL BİTTİ, İSTANBUL YAŞAYACAK”
“İstanbul'un bu akşam verdiği tarihi mesajı, nasıl ki bize vermişse, hükümet yetkililerine de verdi. Verdiği talimat şu: İstanbul'a hizmet edene kardeşim, seçilen seçilene saygı gösterecek. Doğru mu? Seçilen, seçilene zulüm yapamaz, dayatmacılık yapamaz, vesayet kuramaz. Doğru mu? Ne dediniz? Kanal yok, İstanbul var. Kanal bitti, İstanbul yaşayacak. Ve seçilmiş yöneticileri yok saymak değil, onlarla çalışmak var demiştir. Onlarla istişare var demiştir. Kontrolsüz denetim gücü yok; mertçe, adilce mücadele var demiştir. Belediyeye ait kurumların yapısını değiştirerek, çözümleri engelleme yok UKOME gibi. İstanbullunun her sorununa ortak çalışma, ortak masa var demiştir. İstanbul bu akşam demiştir ki, ‘Sayın Cumhurbaşkanı, 18 aydır bir imzayı esirgediğin Sefaköy-Beylikdüzü metro hattını imzala. İstanbul, o hizmeti hemen alsın. Engelleme, işine bak’ demiştir. Öyle değil mi?
‘Bu kentin sağlığını, yeşilini, denizini korumak için yapılacak tesisler için imzayı at, bekletme’ demiştir. İstanbullu daha ne desin? Siz her mesajı verdiniz, bakacağız, alacaklar mı, Almayacaklar mı? Umarım alırlar.”
“MİLLET EMİR VERİR, BİR KİŞİ EMİR VERMEZ”
“Millet bugün, ben barıştan yanayım, dedi. Ben huzurdan yanayım, dedi. Ben demokrasiden yanayım, dedi. Ben adaletten yanayım, dedi. İstanbul, mesajını vermiştir. İstanbul, bu işi noktalamıştır. Bundan sonrası için artık herkes ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor. İşte böyle bir dönem olsun istiyoruz. Vatandaşımızın lehine olsun istiyoruz. Millet diyor ki, ben emir veriyorum, emir. Millet emir verir, bir kişi emir vermez. Millet emir verir, talimat verir. Bir kişi talimat vermez. Yöneticiler milletten talimat alır. Bir kişinin vesayet dönemi, bugün itibariyle bitmiştir. Cumhuriyet ve demokrasi, bugün itibariyle tam yol ileri demiştir. Millet her zaman kazanır, demiştik. Bugün ne oldu biliyor musunuz? Millet kazandı, millet. Millet, kazanmaya devam edecek. Çok daha güzel işlere, çok daha güzel günlere koşacak. Yarın sabah hep birlikte yeni bir yelken açıyoruz. Yarın pırıl pırıl, mis gibi bir bahar gününe uyanıyoruz.”
“BEYOĞLU BİZİMLE; BAYRAMPAŞA, BEYKOZ. ÇATALCA, SİLİVRİ, ÇEKMEKÖY, EYÜPSULTAN, SANCAKTEPE, TUZLA, ŞİLE, ÜSKÜDAR”
“14 ilçe belediyemiz vardı biliyorsunuz. Onları söylemeyeceğim. Ama artık Beyoğlu bizimle; Bayrampaşa, Beykoz. Çatalca, Silivri, Çekmeköy, Eyüpsultan, Sancaktepe, Tuzla, Şile, Üsküdar. Şu anda rekabetin devam ettiği ilçelerimiz var. Burada; Fatih'te, Gaziosmanpaşa'da, Pendik'te rekabetin devam ettiği ilçeler var. Biz, İl Başkanımla beraber karargaha, İl Başkanlığı’na gideceğiz ve sabaha kadar takip edeceğiz. Ama şunu söyleyeyim: Biz, yarın sabah, kim seçilirse seçilsin, 39’u da bu kardeşiniz için eşittir, eşit. Biz, bunların yaptığı ayrımcılığı yapmadık, yapmayız. Biz, seçilene saygı duyarız. Sandıktan çıkanı, emir kabul ederiz. Biz, demokrasi aşığıyız. Biz, demokrasiye inancı tam, Türk gençliğiz. Kolları sıvadım. Sizden enerjimi aldım. Size bir şey söyleyeyim mi? Değil atom karınca, bizi bu 5 yıllık yolculukta kimse geçemez.”
“ÇİLEMİ ÇEKEN EŞİME, ÇOCUKLARIMA, ANNEME, BABAMA HEPİNİZİN HUZURUNDA TEŞEKKÜR EDİYORUM”
“Bu süreçte benim çilemi çeken eşime, çocuklarıma, hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. Burada olmayan anne ve babama, bütün akrabalarıma teşekkür ediyorum. Çünkü onları bu hizmet döneminde çok az görüyordum. Çünkü bizim anlayışımızda siyaset; eş, dost, akraba yeri değil, olmadı, olmayacak. Hepinize söz veriyorum. Hepinizi çok seviyorum. Allah'ım sizi korusun. Ramazan ayında bütün dualarınız, bütün güzel dilekleriniz gerçek olsun. Ve inşallah bu bayramdan sonra, Ramazan Bayramı'nda güzel bir bayramda buluşalım. Hep birlikte bu şehrin tüm maneviyatını yaşayalım. Milli bayramlarında yaşayalım. Dini bayramlarında yaşayalım. Bir olalım. Birlikte olalım. Allah birliğimizi, beraberliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Son olarak bu seçimin sloganını birlikte yapalım mı? Onlar diyor tam gaz geri, biz de diyoruz, tam yol ileri.”