CHP’li kadın milletvekilleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesini, Meclis kürsüsünü mor örtü ile kaplayarak protesto etti.
TBMM Genel Kurulu'nda, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi ve kadına yönelik şiddet konusundaki önergeler görüşülürken, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca konuşma yapmak üzere kürsüye gelirken beraberindeki kadın milletvekilleri, kürsüyü mor bezle kapladı.
Oturumu yöneten AKP’li TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, mor örtünün kaldırılmasını istedi. Karaca, örtüyü kaldırmayınca Bilgiç oturuma iki kez ara verdi. Bunun üzerine Bilgiç, CHP’li Karaca’ya uyarı cezası verdi.
Karaca ise, “Bu ceza tüm kadınlar adına şeref madalyasıdır” karşılığını verdi.
DOLANDIRICILIK
Karaca. Genel Kurul'da yaptığı konuşmad sözleşmenin uygulanması için 800 bin Euro alındığını belirterek şunları söyledi
''Kasım 2019'da bir proje hazırladınız, Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddete Karşı Kapsamlı Kurumsal Müdahale Geliştirme Projesi. Hemen soluğu Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliğinde aldığınız. "Biz bu projeyle İstanbul Sözleşmesi'ni uygulayacağız ve etkin uygulanması için de sizden destek istiyoruz." dediniz. 800 bin avroyu cebe indirdiniz. 800 bin avroyu alarak dediniz ki: "Üç yıl içinde, otuz altı ayda yani 22 Mayıs 2022'ye kadar İstanbul Sözleşmesi'nin etkin uygulanması için Aile ve Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı birlikte çalışacağız, milleti eğiteceğiz." Henüz daha aldığınız 800 bin avronun uygulanmasının süresi bitmeden, bir yıl kala, bir gece yarısı, tam da zihniyetiniz gibi kapkaranlık bir gecede Meclis iradesine darbe yaparak "İstanbul Sözleşmesi'nden bir Cumhurbaşkanlığı kararıyla çekiliyoruz." dediniz. Değerli milletvekilleri, bunun adı dolandırıcılıktır. 800 bin avroyu alıp uygulama süresi bitmeden "Biz caydık." deyip bu paranın üzerine çökmek dolandırıcılıktır, başka bir şey değildir.
İstanbul Sözleşmesi kadına şiddeti önlemek içindir. Kadına şiddeti önlemek, durdurmak, korumak ve cezalandırmak ve bunun için de politika üretmektir ama siz ne yaptınız? "Kadınlar şiddete uğrasın, kadınlar cinayete kurban gitsin ama yeter ki bizim oyumuz azalmasın" dediniz. Ama tek çareniz, tek çıkarınız şeyhlerin, tarikatların, müritlerin, şıhların bir avuç oyuna muhtaç olduğunuz için İstanbul Sözleşmesi'ni onların talimatıyla geri çekmeyi yeğ gördünüz. Ama 42 milyon kadın, emin olun, bunun hesabını size Mecliste soracak. Korkmayan, susmayan ve itaat etmeyen kadınlar bu, İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmenin, bir gecede Meclis iradesine darbe yaparak "Feshediyorum" demenin hesabını, emin olun, sandıkta soracak.''