Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Hatay İl Başkanlığı’nı ziyaretinde yaptığı açıklamada, “Böyle büyük acıları bir daha yaşamamayı ümit ediyoruz. Bunun için dirençli kentler inşa etmek, bunun için akla, bilime, fenne uymak, torpil, iltimas geçmemek, şeffaf, dürüst, iyi yönetmek lazım. Böyle bir yönetime ülkeyi kavuşturmak için var gücümüzle çalışacağımıza söz veriyorum” ifadesini kullandı.
Özel, Hatay’da İl Başkanlığı’nı ziyaretinde yaptığı açıklamada, “Sözümü tutmaya geldim. Kurultay sürecinde bütün Türkiye’de yaptığımız bir şeyi Hatay’da yapmadık. Geldim, kameraların karşısına geçtim ama siyaset yapmadım. Vakit, Hatay’da siyaset yapma vakti değil, vakit Hatay’ı gündemde tutma vakti. Türkiye’de büyük bir deprem oldu, 10 ilimiz zarar gördü. Ama Hatay, bu zararın yüzde 44’ünü gördü. İlk günler koştuk, geldik, milletvekillerimizle nöbet tuttuk. Daha ilk günden Ekrem Başkanımız, ekiplerinin başında Hatay’a sahip çıktı. Lütfü Başkan, büyük acıya, travmaya rağmen görevinin başındaydı, CHP örgütü buradaydı. Ben, Cumhuriyet Halk Partisi örgütünde evladını, anasını, babasını kaybetmiş kişilerin, birkaç gün içinde o acılarını yüreğine gömüp, başkalarının yardımına koştuğunu gördüm. Örgütümüzle, hepinizin koca yürekleriyle ayrı ayrı gurur duyuyorum” dedi.
“HATAY’I GÜNDEMDE TUTMAK LAZIM”
Özel, “İlk günlerde büyük bir koordinasyonsuzluk yaşandı. O süreçte tüm Türkiye’de geç kalındı, Hatay’da çok geç kalındı. Enkazlar kalkıyor. 9 şehirde bitti, Hatay’da daha bitmedi. Bir görüşe göre yüzde 20’si duruyor, bazıları daha çoğu duruyor diyorlar. Bütün Türkiye’de söz verdikleri gibi 1 yılda evler yetişmeyecek, ama Hatay’da durum kötü. 275 bin konut yapılması gerekiyor, 33 bin tanesinin ihalesi yapıldı, inşaata başlanan bunun çok daha azı. İhalesi yapılanların bitmeyeceği de ortada ama tut ki bitti, 1 sene sonunda 10 Hataylıdan 9’u yine sokakta. Konteyner kentler, yağmur alıyor, sızdırıyor. İnsanlar kendi onarmaya çalışıyor. Hatay’ı unuttular, gündemden düştü Hatay. Hatay’ı gündemde tutmak lazım” diye konuştu. Özel, şunları kaydetti:
“BÖYLE BÜYÜK ACILARI BİR DAHA YAŞAMAMAYI ÜMİT EDİYORUZ”
“20 gün önce dedim ki, ‘Mazbatayı almadan önce anamın, babamın elini öper, ana kucağından, baba ocağından helallik alırım. Mazbatadan sonra ilk ziyareti Hatay’a yapacağım dedim, o yüzden karşınızdayım. Ayrıca, Hatay’a böyle ilk sembolik ziyareti yapıp, Hatay’ı unutacak değiliz. Mesele Hatay’ı gündemde tutmak. Bu partinin 1’inci Genel Başkanı, ‘Hatay, benim şahsi meselemdir’ demiş. Son genel başkan olarak ben de diyorum ki Hatay benim şahsi meselemdir. Bundan sonra Hatay’ı Türkiye gündeminden düşürmelerine izin vermeyeceğim. Ana muhalefet lideri bir işi şahsi meselesi bellerse, o kenti Türkiye’nin gündeminden düşürmeye kimsenin gücü yetmez. Milletvekillerimizi, genel başkan yardımcılarımızı, PM üyelerimizi göndereceğiz. Milletvekili grubumuz Hatay’a verdiği önemi artırarak sürdürecek. Sesinizin duyulması, yaraların sarılması için ne gerekiyorsa takip edeceğiz. Deprem konutlarını takip edeceğiz. Önemli olan, hızlı yapmalılar ama alelacele dolgu alanlara falan değil sağlam zeminlere yapmalılar, verilen sözleri tutmalılar. Seçime kadar idare edip, seçimden sonra bu işin arkasından çekilmemeleri için, mutlaka ve mutlaka bu işin takipçisi olacağız. Hastaneler perişan durumda. Bugün Hatay’da kalp krizlerine müdahale edilemediği için, yeterli teknik donanım olmadığı için ölümler yaşanıyor. Doğumda sorun var, gebelerde sorun var. Bunların hepsini Genel Başkan Yardımcımız Zeliha Hanım yakından takip edecek. Kendisine ilk talimatım, bir heyet oluşturulması ve Hatay’daki sorunları takip etmesi olacak. Hatay’a özgü bir raporu hızla yapıp, hem Sağlık Bakanı’na sunacak, hem Türkiye kamuoyuyla paylaşacaklar. Sonra da bizim üzerimize ne düşünüyorsa, biz de gereğini yapacağız. Eğitimle ilgili sorunu biliyorum, okulları biliyorum, öğrencilerin sorunlarını biliyorum, özel okul öğretmenlerinin işsizlik sorunlarını biliyorum. Hatay, bundan sonra benim şahsi meselemdir. Böyle büyük acıları bir daha yaşamamayı ümit ediyoruz. Bunun için dirençli kentler inşa etmek, bunun için akla, bilime, fenne uymak, torpil, iltimas geçmemek, şeffaf, dürüst, iyi yönetmek lazım. Böyle bir yönetime ülkeyi kavuşturmak için var gücümüzle çalışacağımıza söz veriyorum.”