Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da Sarıyer Belediyesi Toplu Açılış ve Temel Atma Törenine katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Teşekkür ederim. Sarıyer Belediye Başkanımızı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızı dinledik. Büyük bir keyifle dinlediğimi ifade edeyim. Halkın seçtiği bir Belediye Başkanının en mutlu olduğu an yaptığı hizmetlerin kabul görmesidir. İki Belediye Başkanımız da yönettikleri beldeye hizmet ediyorlar. Başlangıçta hizmetlerin hangi kurallar içinde yapılması gerektiğini seçimlerden önce ifade etmiştim. 7 madde halinde söyledim. 7 madde aslında yerel yönetimlerin anayasasıdır. Halka hizmet etmek kadar değerli bir şey yoktur. Halka hizmet etmek, hizmet ettiğiniz halkın memnuniyetini size yansıtması son derece değerli ve güzel bir şeydir. Elbette ki her kent rant yaratır. Eğer bir yerde plan varsa mutlaka rant da vardır. Sorun rantın halka yansıtılmasıdır. Rantı halka teslim etmektir. Bunu yaptığımız zaman Belediye Başkanı zaten görevlerini büyük ölçüde yerine getirmiş olur.
Şehir ve insandan söz edildi. Evet kentleri yaratanlar insanlardır. Ama insanlar oluşturdukları kentte huzur içinde yaşamak isterler. Yaşlılar yeşillik görmek ister. Çocuklarımız yeşil bir alanda eğlenmek ister. Engelliler kenttin kendilerine sahip çıkmasını ister. O kentin olanaklarından yararlanmak ister. Gençler elbette ki, spor isterler, kültür isterler, sinema isterler, tiyatro isterler, gezmek isterler, koşmak isterler, eğlenmek isterler, özgür bir ortamda sosyal medyalarını istediği gibi kullanmak isterler. Bunu yaratan da zaten kent ve kentin kendi kültürü bunu gerekli kılar. Dolayısıyla kent aynı zamanda bir özgürlük alanıdır, dertlenme alanıdır aynı zamanda. Sevinçlerimizi, üzüntülerimizi bir arada yaşarız.
Bu bağlamda kenti yaşanabilir kılmak elbette ki, belediye başkanlarının görevlerinden birisidir. Temel görevlerinden birisidir. Ama şunu da kabul etmek lazım. Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu atmosfer belediye başkanlarımızın önüne engeller çıkarılarak onların sizlere hizmet etmesine izin vermeyen bir yapıya, bir algıya dönüştü. Belediye başkanı arkadaşlarıma şunu söyledim. Hiç şikayet etmeyin, sizin göreviniz bütün bu aksaklıkları, zorlukları aşıp halka hizmet etmektir ve bu görevi belediye başkanlarımız başarıyla yapıyorlar. O nedenle hepinizin huzurunda belediye başkanlarımızı kutlamak benim görevlerimden birisidir.
Tabi İstanbul’un sadece Türkiye açısından değil, dünya açısından da önemli bir merkez olduğunu biliyoruz. Üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir kadim kent, bir İstanbul. Dünyanın gözbebeği olan bir İstanbul, tarihi eserleri ihmal edilen bir İstanbul. Çevresi, doğası tahrip edilen bir İstanbul. Beton ormanına dönüştürülen bir İstanbul ve bu beton ormanına dönüştürülen İstanbul’da yaşanabilir alanları yaratmak isteyen ve bu konuda çaba harcayan İstanbul’un belediye başkanları yani CHP’li belediye başkanları. Biz bunu yapmak istiyoruz. İstanbul’u dünyanın gözbebeği kentlerinden biri haline getirmek istiyoruz ve bunun mücadelesi veriliyor. Ve bu mücadele sadece İstanbul’da verilmiyor, Ankara’da, pek çok yerde de veriliyor.
Belediye başkanlarımız gerçekten ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar. Pek çok olumsuz haberler seçimlerden önce duyuruldu, anlatıldı, bazen kulaktan kulağa, bazen televizyon ekranlarında, gazetelerde, sosyal medyalarda bunlar ifade edildi. Sakın ha CHP’li belediyelere oy vermeyin. Niçin? Gelirlerse sosyal yardımlar kesilir diye. Oysa sosyal yardımlar hiç kesilmedi. Tam tersine sosyal yardımlar arttı ve sosyal yardımlar artarken sağ elin verdiğini sol elin görmeyeceği, insan onurunu koruyan bir anlayış içinde sosyal yardımlar verildi. Ve bizim bütün belediye başkanlarımız sosyal yardımları bu çerçeve içinde yapıyorlar. Biz insan onuruna saygı duyan bir gelenekten geliyoruz. İnsan onurunun korunması gerektiğini düşünen bir gelenekten geliyoruz. İnsanın çok değerli bir varlık olduğunu bildiğimiz için onun yoksulluğunu teşhir etmeden ama onun ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir anlayışı egemen kılmak istiyoruz. Bu açıdan önemli.
Tabi belediye başkanlarımız pek çok hizmet veriyorlar. Bizde gittiğimiz yerlerde, en azından ben gittiğim diğer yerlerde eğer belediye başkanları CHP’li değilse bazen o kentte yaşayanlara çağrıda bulunuyorum. Örneğin Şanlıurfa’ya gittim. Şanlıurfa’da çok sayıda çiftçi yüksek elektrik fiyatlarından şikayetçiydi ve onlara şunu söyledim. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığını bize verin, Şanlıurfa’daki bütün çiftçilere elektriği ücretsiz vereceğiz, bedava vereceğiz dedim. Önce büyük itirazlar vay efendim bu olmaz diye itirazlar geldi. Elinden tutan mı var yapın dendi. Şimdi Denizli’de bir belediyemiz bunu yapıyor. Yakında kurdeleyi keseceğiz. Şanlıurfa’da söyledim ve gerçekten de önce Şanlıurfa’da, sonda 6 büyük ilde ve sonra bütün Türkiye’de belediyelerimiz elektrik üretecek ve çiftçiye ve bütün köylere elektriği ücretsiz verecekler. Bunu göreceksiniz, yapacağız bunu hiç kimse endişe etmesin. Küçük bir belediyede ön çalışmaları yaptık, yatırımlar yapıldı, inşallah gideceğiz yakında kurdeleyi keseceğiz. Herkes görecek, iktidar sahipleri de bunu görecek.
Yine Sivas’a gittim. 22 okul yıkılmış, 2 yıldır ihaleyi bile yapamıyorlar. Kendilerine açık bir çağrı yaptık. Sivas’ta Sivaslı kardeşlerime çağrı yaptım. Sivas Belediye Başkanlığını bize verin değil 22 okul, Sivas’ın bütün okullarını yeniden inşa edeceğiz dedim.
Dolasıyla neden bu kadar ciddi taahhütlerde bulunuyoruz ve hepsini yapabiliyoruz. Çünkü vatandaştan aldığımız her kuruşun hesabını vatandaşa vermeyi onurlu bir görev kabul ediyoruz ve her kuruşu yerli yerinde harcarsanız vatandaşa hizmeti kesinlikle aksaksız götürebilirsiniz. Bunu da yine ifade edeyim.
Muhtar kardeşlerim aramızda onlara da sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Sizi yani muhtarları gerçekten de demokrasinin temel taşı haline getireceğim. Bu konuda en ufak endişeniz olmasın. Yasanızı hazırladık, tasarıyı hazırladık, görüşünüzü aldık ve göreceksiniz muhtarlık kurumu Türkiye’nin en etkin kurumlarından birisi haline gelecek. Bunu da yapacağız.
Efendim hepinize şükran borçluyum. Başta Sarıyer Belediye Başkanımız güzel hizmetler sundu zaten. Ekrem Başkanımız bütün engelleri nasıl aştığını ve kısa süre içinde ne kadar büyük yatırımlar gerçekleştirdiğini de ifade etti. Hepinizin huzurunda ona da yürekten teşekkür ederim. Hiçbir engel inandığımız yoldan bizi döndüremez. Biz Türkiye’nin en güçlü ailesiyiz, en saygın ailesiyiz. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz, halkın partisiyiz. Ayrımcılık yapmayacağız ve herkesi kucaklayacağız. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi, yaşasın Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanları!
Sağ olun.
CHP lideri Kılıçdaroğlu daha sonra, Sarıyer Belediyesi’ne ait bir gündüz bakım evi ve kütüphaneyi gezerek bilgi aldı.