CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, AFYONKARAHİSAR’DA HEMŞERİ DERNEKLERİ, ZİRAAT ODALARI, YÖRÜK VE TÜRKMEN DERNEKLERİ TOPLANTISINDA KONUŞTU

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, AFYONKARAHİSAR’DA HEMŞERİ DERNEKLERİ, ZİRAAT ODALARI, YÖRÜK VE TÜRKMEN DER..

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, AFYONKARAHİSAR’DA HEMŞERİ DERNEKLERİ, ZİRAAT ODALARI, YÖRÜK VE TÜRKMEN DERNEKLERİ TOPLANTISINDA KONUŞTU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kaç tane başkan yardımcısı olacak belli değil, kaç bakan olacak belli değil, niye başbakanlığı kaldırıyorlar belli değil, niye 600 milletvekili illa yetki istiyorlar. Biz de diyoruz ki yetki millete aittir 1 kişiye verilemez" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Afyonkarahisar’da Hemşeri Dernekleri, Ziraat Odaları, Yörük Türkmen Dernekleri toplantısında yaptığı konuşma şöyle:

Hepinize teşekkür ediyorum, sağ olun, var olun diyorum. Sevgili arkadaşlarım, Afyon’dayız, şehitlerin ve gazilerin topraklarındayız. Milli Kurtuluş Savaşını veren dedelerimizin topraklarındayız. Bu topraklar bize emanet edildi, bu topraklarda birlikte yaşayacağız, kardeşçe yaşayacağız, demokrasi içinde yaşayacağız. Birbirimizi tanımasak bile caddede, sokakta, tarlada birbirimize selam vereceğiz. Dolayısıyla huzuru ve barışı egemen olan bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Aramızda her görüşten insanımız var. Milliyetçilik hepimize yakışıyor, ülkücülük hepimize yakışıyor, hiç endişeniz olmasın bu ülkenin bekası için, bu ülkenin birliği ve bütünlüğü için birlikte mücadele edeceğiz, birlikte kazanacağız. Her birimizin siyasi görüşü farklı olabilir ama bayrak bizim bayrağımızdır, vatan bizim vatanımızdır.

AKLIMIZI KULLANMAYACAĞIZ, BİR KİŞİYE KİRAYA VERECEĞİZ

Şimdi diyorlar ki, yeni bir anayasa değişikliği getireceğiz. Demokrasiden vazgeçeceğiz, tek adam rejimine geçeceğiz. Aklımızı kullanmayacağız, bir kişiye kiraya vereceğiz. Biz değil sadece o düşünecek, biz karar vermeyeceğiz sadece o karar verecek. Türkiye’nin geleceğine o karar verecek. Buna evet diyecek miyiz? Bende “Hayır” diyorum, birlikte “Hayır” diyeceğiz.

Bu topraklar, Emirdağ teşekkür ederim hiç meraklanmayın. Bayat’ta burada teşekkür ediyorum. Dedim ya her görüşten salonumuz almadı, salonda yapacaktık bu toplantıyı salon almadı ve dışarıda yapıyoruz. Sabah muhtarlarla bir toplantı yaptım, onlarla birlikte olduk şimdi sizlerle beraberiz.

Şimdi değerli arkadaşlarım, 16 Nisan’da sandığa gideceğiz. Bana bir görev düşüyor, doğruları anlatmak. Size de tek tek görev düşüyor, doğruları anlatmak. Ayrışma zamanı değil birlik olma zamanı, bölünme zamanı değil birlik olma zamanı. Neyin altında birlik olacağız? Al bayrağın altında birlik olacağız. Beraber demokrasimizi savunacağız, beraber birlikteliğimizi savunacağız çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakmak için. Huzur içinde yaşamak istiyoruz, kavgadan bıktık, ayrışmadan bıktık. Dolayısıyla bizi bölmek istiyorlar, ayırmak istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Kavga etmek istiyorlar, kavga etmeyeceğiz. Düşman yaratmak istiyorlar, kimsenin düşmanı değil 80 milyonun dostu olacağız. Olaya böyle bakıyorum. Bir kişi yetki istiyor, bir kişiye yetki vereceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni feshedecek, sabah kalkacak feshediyorum diyecek. İzin verecek miyiz? Ne diyorlar? Milli irade, milli irade, milli irade. Milli irade 550 milletvekilini seçti meclise gönderdi niye feshetsin? Niye bir kişiye yetkiyi verelim? Verecek miyiz, verelim mi? 16’sında hepimize görev düşüyor. Bu ülkenin ülkücülerine, milliyetçilerine, sosyal demokratlarına, mütedeyyin insanlarına, Atatürkçülerine herkese, ister doğuda, ister batıda, ister güneyde, ister kuzeyde yaşasın bütün vatandaşlarına görev düşüyor. Sandığa gideceğiz demokrasiden yana, insan haklarından yana, bayrağımızdan yana, vatanımızdan yana, birlikteliğimizden yana “Hayır” oyunu onurumuzla kullanacağız. Milliyetçilik, milliyetçilik diyorlar. Büyük Ortadoğu projesini unutmayın. Ne oldu? Irak’a bakın Irak parçalandı. Suriye’ye bakın Suriye parçalandı. Libya’ya bakın Libya diye bir devlet kalmadı. Şimdi Türkiye üzerine oyun oynanıyor. Bir kişiyi ikna ederseniz, bir kişiyi kandırırsanız 24 saat içinde Türkiye Cumhuriyeti devletini ele geçireceksiniz. Buna izin verecek miyiz?

Türkiye büyük bir ülkedir, güçlü bir ülkedir, demokrasimize güveniyoruz, milli iradeye güveniyoruz, parlamentoya güveniyoruz. O nedenle izin vermeyeceğiz.

Bakın, size bir örnek vereyim. Mart tezkeresi, Amerikan askerleri Türkiye üzerinden Irak’a gireceklerdi 1 Mart tezkeresi. Hükümeti ikna etmişlerdi, geldi meclise, meclis kabul etmedi ve reddedildi ve Türkiye bir savaşın eşiğinden dönmüş oldu. Şimdi diyorlar ki, “Türkiye Büyük Millet Meclisini bir tarafa bırakalım, elindeki yetkilerin bir kısmını alalım bir kişiye teslim edelim” Ne olacak o bir kişi? Hata yaparsa bedelini kim ödeyecek? Hepimiz ödeyeceğiz. Buna izin verecek miyiz? İzin vermeyeceğiz.

Bu ülkenin sosyal demokratı, bu ülkenin ülkücüsü, bu ülkenin milliyetçisi, bu ülkenin AKP’li sağduyulu vatandaşları, bu ülkenin Saadet Partili sağduyulu vatandaşları, hepimiz, Doğruyol Partisinin, Demokrat Partinin, Anavatan Partisinin saygıdeğer vatandaşları, hep birlikte ortak mücadele edeceğiz. Hep birlikte vatanımızı savunacağız. Hep birlikte çocuklarımıza güzel bir Türkiye’yi bırakacağız. Bunun sözünü ben veriyorum, sizlerde Nisan’ın 16’sında sandığa gidip birilerine dersi vereceksiniz. Hep birlikte vereceğiz.

BÖYLE BALLI BİR İŞİ GARİBANIN ÇOCUĞUNA VERMEZLER

Şimdi aramızda anneler var. Anneler size bir soru sormak isterim herhalde bugünlerde çok mutlusunuz. 18 yaşında torun veya 18 yaşında oğlunuz varsa, önümüzdeki referandumda milletvekili olacak referandum sonrasında. Olmayacak mı? Niye olmayacak? Diyorlar ki, bak 18 yaşında genci milletvekili yapacağız, ömür boyu askerlikten muaf olacak, 2 yıl milletvekilliği yaptıktan sonra milletvekili emekli aylığını almaya hak kazanacak. Bunu söylüyorlar niye sevinmiyorsunuz? Böyle ballı bir işi garibanın çocuğuna vermezler. Kime verirler? Ankara’daki beylerin çocuklarına. Sizin çocuklarınız nereye gidecek? El Bab’a gidecek. Sizin çocuklarınız nereye gidecek? Eksi 35 derecede PKK’yla mücadeleye gidecek. Onların çocukları 18 yaşında milletvekili, ömür boyu askerlikten muaf. Buna “Evet” diyecek misiniz? İnsanda biraz vicdan olur. Emin olun insanda biraz vicdan olur. Böyle bir olayı milletin önüne getiriyorlar ve oy istiyorlar. Bize oy verin. Niçin? Ankara’daki beylerin çocuklarına ikbal hazırlamak için. Üstünlerin hukukunu hayata geçirmek için. İzin verecek miyiz?

BAYRAKTAN, VATANDAN, DEMOKRASİDEN, ATATÜRK’TEN YANA OLAN BÜTÜN VATANDAŞLARIMI “HAYIR” OYU VERMEYE DAVET EDİYORUM

Bir şey daha söylüyorlar. Diyorlar ki, 16 Nisan’da “Evet” deyin söz veriyoruz 16 Nisan’dan sonra bütün Suriyelilere vatandaşlık vereceğiz. Kabul edecek misiniz, kabul ediyor musunuz? Benim evladım, benim çocuğum El Bab’a gidecek, Suriye için savaşacak, Suriye’nin beyleri Ankara’da, İstanbul’da, Afyon’da keyif çatacak. Bu adaletli midir? Adalet var mıdır bunda? Vatandaşlık verilmesini istiyor musunuz? O zaman hep beraber gideceğiz sandığa, hep beraber oyumuzu kullanacağız, “Hayır” oyu kullanmanın onurunu yaşayacağız ve torunlarımıza, çocuklarımıza diyeceğiz ki, ben 16 Nisan’da sandığa gittim, demokrasiyi savundum, birliği savundum, vatanımı savundum, bayrağımı savundum ve “Hayır” oyunu kullandım diye onurla çocuklarımıza, torunlarımıza anlatacağız. Bu onurlu görev için hep birlikte mücadele edeceğiz. Söyledim bir daha söylüyorum, bu ülkenin, bayraktan yana, vatandan yana, demokrasiden yana, Mustafa Kemal Atatürk’ten yana olan bütün vatandaşlarımı “Hayır” oyu vermeye davet ediyorum 16’sında. 

Kimsenin kimliğiyle ilgilenmiyoruz, kimsenin yaşam tarzıyla ilgilenmiyoruz, kimsenin inancıyla ilgilenmiyoruz her insana saygı duyuyorum. 80 milyon bir arada yaşamak istiyoruz, 80 milyon huzur içinde yaşamak istiyoruz, 80 milyon milletvekili gönderirken Ankara’ya milletvekillerinin millete hesap vermesini istiyoruz. Demokrasi demek hesap vermek demektir. Öyle yetkiler veriyoruz ki, her türlü yetki var ama kimse hesap soramayacak, kimse hesabını soramayacak. Bu düzene “Evet” diyecek miyiz? “Hayır”ımız hayırlı olsun.

Sevgili anneler, “Evet” demenin vebali çok ağırdır. Sevgili Afyonlular “Evet” demenin vebali çok ağırdır. Eğer bu ülkenin toprağında yaşıyorsak, ikliminde yaşıyorsak, suyunu içiyorsak bu ülkenin geleceğini düşünmek zorundayız. Bu ülkede demokrasiyi savunmak zorundayız, bu ülkede birlikte yaşamak zorundayız. Eğer hukukun üstünlüğünü değil de, üstünlerin hukukunu yaratırsak iki sınıflı bir toplum çıkar ortaya, bir egemenler altta da mazlumlar ve ezilenler. Öyle yetkiler veriyoruz ki kendilerine, yakınlarına, akrabalarına her türlü yetkiyi veriyoruz. Kaç tane Başkan Yardımcısı olacak? Belli değil. Kaç bakan olacak? Belli değil. Niye Başbakanlığı kaldırıyorlar? Belli değil. Niye 600 milletvekili? Belli değil. İlla yetki, illa yetki, illa yetki istiyorlar. Bizde diyoruz ki, yetki millete aittir, milletin egemenliği bir kişiye verilemez. “Milletin istiklalini milletin azim ve kararı kurtaracaktır” diyor Gazi Mustafa Kemal. Hep beraber, milletin istiklalini hep beraber kurtaracağız ve mücadelesini yapacağız.

“Hayır”ımız hayırlı olsun. Ülkenin geleceği açısından, birlikte yaşamamız açısından mutlu bir Türkiye, huzurlu bir Türkiye, hayırlı bir Türkiye, onurlu bir Türkiye, güçlü bir Türkiye en büyük özlemimiz. Bu özlemi inşallah hayırlı bir günde 16 Nisan’da “Hayır”larla sonlandıracağız.

Hepinize selamlar, saygılar sunuyorum. Sağ olun, var olun diyorum değerli kardeşlerim. 


Kaynak: chp.org.tr

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SİYASET Haberleri