CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VELİ AĞBABA’DAN KIDEM TAZMİNATI RAPORU...
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba, Kıdem Tazminatı ile ilgili bir Rapor hazırladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba’nın hazırladığı Kıdem Tazminatı Raporu şöyle:
“KIDEM TAZMİNATI RAPORU
KIDEM TAZMİNATI EMEĞİN VE EMEKÇİNİN SON GÜVENCESİDİR
Resmi Gazete ‘de yayınlanan 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre, önümüzdeki yıl bireysel hesaba dayalı bir kıdem tazminatı sistemi hayata geçirilecek. Yıllık program çerçevesinde Kıdem Tazminatının tekrardan fona devredilmesi gündeme gelmektedir. Kıdem tazminatının ülkemizde işçiler adına 82 yıllık tarihi bulunmaktadır. İktidarın geçmişte birçok defa gündeme getirdiği ve ortadan kaldırmak istediği Kıdem Tazminatı hakkı işçilerin ve emekçilerin elinde kalan son kaledir. Kıdem Tazminatının olası bir değişiklik ile fona devredilmesi işçilerin tamamen güvencesiz ve savunmasız bırakılması anlamına gelecektir.
ÜLKEMİZDE KIDEM TAZMİNATI
1929 Ekonomik buhranı ve ardından gelişen sosyal devlet anlayışı ile birlikte kıdem tazminatı hakkı birçok ülkede uygulanmaya başlanmıştır. Ülkemizde kıdem tazminatı uygulamasına, dünyadaki uygulamalara paralel olarak 1930’lu yıllarda gelişim göstermiş, ülkemizde işçilere tanınan bir hak olarak ortaya çıkmıştır.
Ülkemizde ilk olarak 1936 yılında çıkarılan 3008 sayılı Kanun ile kıdem tazminatı bir hak olarak düzenlenmiştir.1936’dan bugüne dek kıdem hakkı işçiler adına gelişerek devam etmiştir.
1936 yılında çıkartılan 3008 sayılı iş kanuna göre Kıdem tazminatı; 5 yıllık kıdemi olan işçiler için her bir tam yılda15 günlük ücret tutarında hesaplanmaya başlanmıştır.
Bu tarihten sonra ülkemizde süregelen Kıdem tazminatı uygulamaları;
2003 yılında çıkarılan 4857 sayılı İş Kanunu’nda da kıdem tazminatı hakkı korunmuş ve 1475 sayılı eski İş Kanunu’nun tüm maddeleri yürürlükten kaldırılırken, sadece kıdem tazminatının düzenlendiği 14. maddenin geçerliliği devam etmiştir.
Mevcut 1475 sayılı iş kanununa göre kıdem tazminatı hakkı;
Görüldüğü üzere ülkemizde kıdem tazminatı hakkı 1936’dan bugüne işçiler lehine gelişerek devam etmiştir. Ülkemiz de neoliberal-piyasacı anlayışın başlangıcı olan 24 Ocak kanunları ve 1980 Askeri darbesinden sonra bile Kıdem Tazminatı hakkına dokunulmamıştır. İktidarın ve iş çevrelerinin sürekli olarak kaldırılmasını veyahut işverenden yana bir düzenleme ile kıdem tazminatı hakkının budanması istemesi işçilerin 82 yıllık kazanımını ve birikimini yok edecektir.
DÜNYA GENELİNDE KIDEM TAZMİNATI HAKKI
Kıdem tazminatı hakkı farklı hak ediş biçimleri gösterse de hemen hemen dünyanın birçok yerinde uygulanmaktadır.
- Dünya Genelinde zorunlu kıdem tazminatı uygulaması olan ülke sayısı 152
- Yarı zorunlu kıdem tazminatı uygulaması olan ülke sayısı 18
- Kıdem tazminatı uygulaması olmayan ülke sayısı ise sadece 13 tür.
Ayrıca birçok Avrupa ülkesinde kıdem tazminatı hakkı işçiler lehine bireysel ve toplu iş sözleşmeleri ile garanti altına alınmıştır. Fransa’da toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçi sayısı yüzde 90’ların üzerindedir. Ayrıca Belçika, Arjantin ve Danimarka gibi ülkelerde hem sendikalaşma oranı hem de toplu iş sözleşmesinde yararlanma oranı yüzde 90’lara tekabül etmektedir. Bu durumda bahsedilen ülkelerde işçilerin kıdem tazminatı hak edebilme oranı oldukça yüksektir.
Ülkemizde 1475 sayılı yasaya göre belirlenen ve yalnızca 1 yıllık çalışma şartına bağlıdır. Sendikalaşma oranının yüzde 12’lerde olduğu ve sendikalaşma oranı içerisinde işçilerin yalnızca yüzde 7’sinin toplu iş sözleşmesinden yararlanması; ülkemiz de çalışan işçilerin diğer gelişmiş dünya ülkelerinde ki işçilerin haklarından geri bir noktaya itmektedir.
KIDEM TAZMİNATININ FONA DEVRİ KIDEM HAKKINI ORTADAN KALDIRACAKTIR
İktidar son yıllarda kıdem tazminatının fona devredilmesi ve devletin yüzde8.33 olan katkısını yüzde 3 oranına indirmek için çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca geçmişte dönemde kıdem tazminatı için ‘’Avusturya modeli’’ önerilmekte, işçilerin mevcut kıdem haklarından yararlanmaları engellenmeye çalışılmaktadır.
Kıdem tazminatının fona devredilmesi;
- Kıdem tazminatı gün sayısı yarı yarıya düşecek ve bu şekilde kıdem tazminatında hak edilen ücrette yarı yarıya düşecektir.
- Kanunda her tam yıl için ödenen 30 günlük ücretin, yıllık ücrete oranı en az yüzde8,3’tür.Bunun yerine her ay işverenler, işçiler adına brüt ücretin- ortada dolaşan taslaktaki öneriye göre- yüzde 3 oranındaki primi fona yatıracaktır. Bu durumda işçilerin kıdem hakkı alacakları yüzde 3 oranında azaltılacaktır.
- Kıdem Tazminatının fona devri ile tıpkı işsizlik sigorta fonunun amaç dışı kullanılması gibi, amaç dışı kullanılmasını da beraberinde getirecektir.
KIDEM TAZMİNATI İŞÇİNİN ALINTERİDİR GELECEĞİDİR, EMEĞİN SON GÜVENCESİDİR
AKP iktidarı ile birlikte ülkemizde çalışanlara ve çalışma hayatına çok kapsamlı saldırılar gerçekleşmiş, bundan sonrada saldırıların gerçekleşeceği sinyalleri iktidar yetkilileri tarafından açık açık verilmektedir. Kıdem tazminatı hakkında yapılması planlanan olası değişiklikler de bu saldırlar kapsamında değerlendirilmelidir.
Kıdem tazminatı işçilerin ve emekçilerin elinde kalan son güvencedir. Bu son güvence de ‘’bireysel hesap sistemi’’ ve ‘’fona devredilme’’ gibi uygulamalar ile ortadan kaldırılmak istenmektedir. Kıdem tazminatı ayrıca işçileri çalışma yaşamında korumaya dönük caydırıcı bir etki taşımaktadır. Kıdem hakkının olası bir değişiklik ile ortadan kaldırılması ile işçilerin iş güvencesi elinden alınacak, işten çıkartılmaları kolaylaşacaktır.
Bu yüzden; Kıdem tazminatı hakkı fona devredilmemelidir. Kıdem tazminatının fona devri, işçilerin emeğinin ve geleceğinin sorgusuz ve sualsiz bir şekilde yağmalanmasının da önünü açacaktır.
Kıdem tazminatı hakkı;
- Tüm işçiler için, çalışma yılı şartı olmaksızın kullanılabilen bir hak olmalıdır.
- Kıdem tazminatı hakkı istifa eden işçilerinden yararlanabilmeli ve bu doğrultuda yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Kıdem tazminatı, her türlü işten ayrılma durumunda işverenler tarafından ödenen ve ödenmemesi durumunda devlet tarafından güvence altına alınan bir hak olarak yeniden düzenlenmelidir.
- Kıdem tazminatı dâhil işçi alacakları devlet alacakları dâhil tüm alacaklardan öncelikli sıraya alınmalı ve işverenin mal varlığından öncelikle işçi alacaklarının ödenmesini kabul eden bir sistemle geçilmelidir.
- İşverenin ödeme aczi durumunda kıdem tazminatının güvence altına alınması ILO’nun 173 sayılı sözleşmesinin gereğidir. Türkiye 173 sayılı sözleşmeyi onaylamalı ve kıdem hakkını güvence altına almalıdır.
- Fon ve Bireysel hesap sistemi uygulamalar asla hayata geçirilmemeli, Kıdem hakkı işçilerin geleceği noktasında teminat altına alınmalıdır.”
Kaynak: chp.org.tr