CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE PARTİ SÖZCÜSÜ BÜLENT TEZCAN’IN BASIN AÇIKLAMASI (10 ŞUBAT 2018)
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan Pari Meclisi Toplantısı sonrasında genel merkezde düzenlediği basın toplantısında şu açıklamalarda bulundu:
Hepiniz hoşgeldiniz değerli basın mensupları, önce acı bir haber aldık, üzüntümüzü paylaşmak istiyorum. Afrin’de iki şehidimiz var helikopter düşmesi sonucu iki şehidimizi kaybettik, iki şehit verdik, acımız büyük. Öncelikle bütün milletimize başsağlığı diliyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, şehitlerimizin yakınlarına ayrıca başsağlığı diliyorum ve mümkün olduğunca en az kayıpla bu harekatın başarıyla sonuçlanmasını arzu ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, 36. Olağan Kurultayımızı tamamladık. Siyasi partilerde demokrasi yarışlarının lüks olduğu bir dönemde Cumhuriyet Halk Partisi 36. Olağan Kurultayını ‘Adalet ve Cesaret’ kurultayı adı altında yaptığımız Olağan Kurultayı büyük bir demokratik olgunluk içerisinde ve demokratik yarış altında yaptı. Bu aslında Türk demokrasisinin örnek alması gereken bir kurultay sürecidir. Adayların yarıştığı, çok sayıda adayın ortaya çıktı ve yukarıdan talimatla adayların belirlenmediği bir kurultay yaptık ve kurultayda oluşan Parti Meclisimiz bugün ilk toplantısını yaptı. Parti Meclisimiz önce Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün huzuruna Anıtkabir’e çıkarak göreve başladı, ardından ilk toplantımızı gerçekleştirdik.
Değerli arkadaşlar, Parti Meclisimiz ilk toplantısında öncelikle bu demokratik yarışı değerlendirdi, siyasette demokrasinin, ülkede demokrasinin yok edilmeye çalışıldığı, hatta yok edildiği bir tabloda saray talimatıyla Başbakanların görevden alındığı saray talimatıyla hükümetlerin düşürüldüğü bir Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi kurucu misyonuna, demokrasiyi getiren parti olma misyonuna, sosyal demokrasiyi Türkiye’ye getiren parti olma misyonuna uygun olarak bir demokratik yarışla kurultayını tamamladı. Parti Meclisimiz önce bunun haklı gururunu ve onurunu paylaştı.
Değerli arkadaşlar, yine Parti Meclisimiz rehin alınmış, tutsak alınmış İstanbul Milletvekilimiz Enis Berberoğlu’na selamlarını gönderdi. Kurultayımız Enis Berberoğlu’nu oybirliğiyle Parti Meclisi Onur Üyeliğine seçmişti, Parti Meclisimiz bugünkü toplantısında Onur Üyesi olarak İstanbul Milletvekilimiz Enis Berberoğlu’nu büyük bir sevgiyle karşıladı, kabul etti ve gönüllerimizde olduğunu ifade etti. Buradan Parti Meclisimizin selamlarını kendisine iletiyoruz.
Yine başlangıçta da söyledim şehitlerimizle ilgili acımızı paylaşırken, Parti Meclisimiz Afrin’de devam eden Zeytin Dalı Harekatı konusunda da kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine başarı dileklerini paylaştı. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin biran önce bu harekatta başarıya kavuşmasını arzu ediyoruz. Parti Meclisimiz bu hususu da görüşüp Silahlı Kuvvetlere de başarı dileklerini, milletimize de bu çerçevede başarı dileklerini paylaşma kararı aldı.
Değerli arkadaşlar, Türkiye’de demokrasi yok edildi. 36. Olağan Kurultayımızda Kurultay Sonuç Bildirgesi hazırlanmış ve kabul edilmişti. Parti Meclisimiz bu Kurultay Sonuç Bildirgesinin verdiği, gösterdiği hedefler doğrultusunda önümüzdeki sürecin çalışma şekillerini konuştu, görüştü, bu konuda ayrıntılı görüş alışverişinde bulundu.
Türkiye demokrasinin yok edildiği tek adam rejiminin yerleştirildiği bir kötü tabloyla karşı karşıya. Bu kötü tabloyu ortadan kaldırmak gibi bir önemli görevimiz var. Parti Meclisi bu yeni dönemde bu önemli görevinin bilinciyle hareket edeceğini kararlaştırdı. Türkiye’de temel mesele yok edilen demokrasiyi yeniden kurmaktır. Türkiye’de temel mesele tek adam rejimini ortadan kaldırmaktır. Türkiye’de temel mesele 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek yapılan 20 Temmuz darbesi ve ilan edilen OHAL şartlarında hiç kimsenin kendisini güvende hissetmediği bir Türkiye tablosunu ortadan kaldırmaktır. Ve bugün Kurultay Sonuç Bildirgesinin verdiği görevler ve gösterdiği hedefler doğrultusunda geleceğin Türkiye’sini kurma noktasında Parti Meclisimiz kararlılıkla çalışmaya başlamıştır.
Değerli arkadaşlar, bu tabloyu değiştireceğiz. Parti Meclisimizin bugünkü kararlılığı bu tabloyu değiştirme noktasında bir irade birliği olarak ortaya çıkmıştır. Bu tabloyu değiştirmenin en temel ve en önemli yolu, birincil yolu demokrasi güçlerini bir araya getirmedir. Demokrasi güçlerinin ittifakıdır. Bugün Türkiye’de iki temel ayrım ortaya çıkmıştır. Birisi tek adam rejimi yanlısı olmak, bir diğeri demokrasi yanlısı olmak. Ya demokrasiden yana karar kılacağız ve Türkiye’yi bu açmazın içerisinden çıkaracağız ya da Türkiye bu karanlık ve sıkıntılı tablonun içerisinde bocalamaya devam edecek. Parti Meclisimiz ikinci yolu başarma konusunda kararlılığını ifade etmiştir. Türkiye’de tek adam rejimine karşı demokrasi hattını açacak ve demokrasi güçlerini bir araya getirecek bir mücadelenin öncüsü olacağız. Sorumluluğumuzun farkındayız, görevin güçlüğünün farkındayız. Ancak Parti Meclisi bu güçlüğü başarma konusunda kararlıdır. Türkiye’nin bütün iç ve dış sorunlarını çözebilmenin, iç siyasette demokrasi, toplumsal sorunlar, ekonomik sorunlar, eğitim, sağlık, dış politika, bütün temel meselelerin çözümü tek adam rejiminin ortadan kaldırılıp Türkiye’ye demokratik bir nefes aldırma çözümüdür. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde büyük, geniş mutabakatları sağlama görevini Parti Meclisi kendi üzerindeki temel görev olarak kabul etmiştir. Tek adam rejimine karşı mücadelenin başarısının tek bir yolu vardır demokrasi güçlerinin büyük mutabakatını sağlamak ve Parti Meclisi bundan sonraki çalışmasında kurultayın gösterdiği hedefler doğrultusunda bu mutabakata sağlayacak demokrasi güçlerinin ittifakıyla Türkiye’de demokratik, özgürlükçü, hukukun üstünlüğüne dayanan bir düzen kuracağız.
Parti Meclisimiz bu düşünceler, bu duygularla birinci toplantısını bugün tamamlamıştır. Türkiye 36. Olağan Kurultayımız ve ilk Parti Meclisi toplantımızdan sonra geleceğe daha umutla bakacak bir hatta, bir yola kavuşmuştur.
Hepinize teşekkür ediyorum, sorularınız varsa onları alacağım. Ayrıca Parti Meclisimiz bugünkü toplantısıyla ilgili bir Parti Meclisi Bildirisi hazırladı, onu da görüştü, karara bağladı. O Parti Meclisi Bildirisi de sizlerle ayrıca paylaşılacak.
Soru- Fırat Irmak, FOX TV. Başbakan öğleden sonra yaptığı açıklamada malum devam eden yerli ve milli tartışmaları için madem o kadar yerli ve millisin gel sende bu ittifaka katıl dedi. Hani MHP ve AK Parti arasında devam eden ittifaka. Bununla ilgili değerlendirmeniz?
Bir diğer sorumda eski İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü Avni Mutlu ve Hüseyin Çapkın’la ilgili mülkiye yapılanmasıyla ilgili yargılanıyorlardı. 3 yıl 1 ay Avni Mutlu, 2 yıl 1 ay da Hüseyin Çapkın ceza aldı. Zaten birisi önceden tahliye olmuştu, diğerinin de tahliyesine karar verildi. Tahliye edilen, hem bu alınan, verilen cezaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir de son olarak Man adası belgeleriyle ilgili çıkan kararı nasıl değerlendirirsiniz?
Bülent TEZCAN- Öncelikle ittifakla ilgili Sayın Başbakanın bizi de davet ettiği ittifak öyle ifade ettikleri gibi yerli ve milli ittifak değildir. O ittifak tek adam rejimi ittifakıdır. Cumhuriyet Halk Partisinin de tek adam rejimi ittifakında yeri yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi demokrasi ekseninde geniş bir mutabakatın temsilcisi olacaktır ve ittifakın Türkiye için hayırlı olan gerçek anlamda Türkiye’nin yararına olan ittifak Cumhuriyet Halk Partisinin yer alacağı demokrasi ittifakı olacaktır.
İkincisi İstanbul’la ilgili, tabi ilginçtir Eski İstanbul Valisi ve Eski İstanbul Emniyet Müdürünün FETÖ’cülükten aldığı cezalar kim FETÖ’cüyse yargılansın ve gereği yapılsın. Bununla ilgili hiçbir tereddüdümüz yok. Ancak Eski İstanbul Valisi ve Eski İstanbul Emniyet Müdürünü oraya tayin edenler, onları bürokrasi içerisinde yükseltenlerde hesap vermek zorunda. Onların yargılanacağı günü de bekliyoruz, onların hesap vereceği günü de bekliyoruz. Devletin bağrına FETÖ’yü yerleştiren darbenin siyasi ayağının da biran önce ortaya çıkarılmasını ve hesap vermesini bekliyoruz. O siyasi ayağın bu iktidar ve bugün ülkeyi yönetenler olduğunu herkes çok iyi biliyor. O günlerde inşallah gelecek.
Son sorunuz Man adası belgeleriyle ilgili. Ankara Cumhuriyet Savcılığı bu konuda belgelerin gerçek olduğunu tespit etti. Halk Bankasına sordu, Halk Bankası da evet bunlar gerçektir dedi. Verdiğimiz dekontların gerçek olduğu savcılık kararıyla tespit edildi. Şimdi soruyorum Erdoğan’a hani sahteydi? Savcılık gerçek olduğunu söyledi. Şimdi Erdoğan’dan cevap bekliyoruz. Hangi şirketi sattınız? Akrabalarınız, yakınlarınız bir pauntluk yani 5 liralık Bellway şirketine 15 milyon dolarlık yani 60 milyon liralık, yani 60 trilyon liralık hangi şirketi sattı? O şirketin varlığı neydi, bilançosu ne, ne kadar vergi ödedi, ne zaman bu kadar büyük bir varlığa sahip oldu. Şimdi beklenen cevap budur.
Teşekkür ediyorum arkadaşlar.
Kaynak: chp.org.tr