İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Boğaziçi'nde yaşanan olaylara sert bir şekilde tepki göstererek, "Bir intihalci profesörü rektörlük koltuğuna oturtmak için bu kadar gence zulüm yapmaya değer mi?" dedi.
Türkkan, Meclis'te yaptığı basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "yeni anayasa" hakkındaki hazırlıklara ilişkin yaptığı açıklama için, "Yeni Anayasa konusunda ne yapacaklarını bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var ellerinde hiçbirşey kalmadı" diye konuştu. Türkkan, özetle şunları söyledi:
ZULÜM YAPMAYA DEĞER Mİ?: Bir intihalci profesörü rektörlük koltuğuna oturtmak için bu kadar gence zulüm yapmaya değer mi? Devlet aklı, vatandaşının yanında olmayı, gencinin güvendiği dağ olmayı gerektirir. Gelin onlara devletin şefkati ile davranın. Hem siz kazanırsınız, hem gençler, hem de ülke kazanır. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olayların nedenini gölgelemeye çalışmayın. Mesele; kifayetsiz, intihalci kayyum rektördür. O rektör görevi iade etse, o gençlerin ve orada görev yapan öğretim üyelerinin bir sıkıntısı kalmayacak. Gençlere düşmanlık etmekten vazgeçin. Sevin onları.
SOKAĞA TAŞIMAK: İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu katıldığı bir televizyon programında bazı açıklamalarda bulundu. Boğaziçi tartışması konusunda 'Türkiye ayağa kalksa izin vermem' dedi. AK Parti Boğaziçi olaylarının büyümesini, Gezi benzeri toplumsal olaylara dönüşmesini istiyor ve bunun için kışkırtıyor. AK Parti'nin Gezi olaylarında da daha önce kurduğu bu oyuna düşmemek gerekir. Ak Parti yeni anayasa öncesi toplumsal tansiyonu yakın zamanda sokağa taşımak istiyor. Soylu bir laf daha etti, 'Rektör seçimleri de demokratik olmak zorunda değil' dedi. Siyasi otorite, üniversite yönetimlerini, toplumdaki diğer güç odaklarını akademik özgürlüklere saygı göstermeye davet etmelidir. Sıhhatli bir yükseköğretim sisteminin üniversitelerin kurumsal özerkliği üzerine inşa edilebilir. İktidarda böyle bir anlayış var mı? İktidarın eğitim ve kültür alanlarındaki başarısızlığının sebebi de buradadır.
LOKANTALAR NEDEN KAPALI?: Sayın Cumhurbaşkanı, kongrelerde gördüğü kalabalık için şu ifadeleri kullandı; 'Şu anda şu kapalı salonlarda Adana'da, Antalya'da, Bursa'da, Muğla'da bu salgına rağmen tıklım tıklım bu salonları haftanın başında oralarda buluşmayı sağladığınız için çok teşekkür ediyorum.' Ak Parti böyle kongre yapabiliyorsa, 20-30 kişinin gideceği lokantalar neden kapalı? Virüs; pide, kebap, çorba seviyor da bilimin mi haberi yok bundan. Bütün tedbirler korona virüs salgınının yayılımını önlemeye yönelik. Bu tedbirlerden fiili olarak muaf olan sadece AK Parti kongreleri.
ELLERİNDE HİÇBİR ŞEY KALMADI: Yeni Anayasa konusunda ne yapacaklarını bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var ellerinde hiçbir şey kalmadı. Yeni anayasa ile toplumu oyalamaya çalışacaklar. 2010’da bir anayasa yaptınız bunu değiştirmeyin dedik, hayır dediler onu yaptılar nitekim 15 Temmuz geldi. 2017’de yeni bir anayasa yaptılar Türkiye’yi tek adam rejimine mahkum ettiler. Şimdi bu yeni anayasadan bekledikleri bir şey var oda şu: tek adam rejimini biraz daha oturtmak. Sistemle ilgili bir problemleri yok.