İSTANBUL (İHA) – Türk Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği'nin 2020 yılının ilk yarısına dair açıkladığı verilere göre, iç satışlar yüzde 4 oranında artarken, toplam satışların yüzde 9 oranında daraldığı açıklandı. Bu daralmaya ise ihracatta ana pazar olan Avrupa'nın pandemiden ağır etkilenmesinin neden olduğu belirtildi.
Türk Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), 2020 yılının ilk yarısına dair verilerini internet üzerinden gerçekleştirdiği videokonferans yöntemiyle açıkladı. TÜRKBESD verilerine göre, haziran ayında 6 ana ürün grubunda toplam satışlar arttı. İlk 6 aylık dönemde ise iç satışlar yüzde 4 oranında artarken, iç satış ve ihracattan oluşan toplam satışlar yüzde 9 oranında daraldı.
"Pandemiden dolayı Mart-Mayıs aylarında ihracatımız olumsuz etkilendi"
Beyaz eşya satışlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, "Yurt dışı satışlarda ana pazarımız olan Avrupanın pandemiden ağır etkilenmesi nedeniyle ihracatımız özellikle Mart-Mayıs döneminde ciddi ölçüde daraldı. Ancak haziran ayı ile birlikte Türkiye satışları başta olmak üzere ciddi bir toparlanma süreci başladı. İç satışlarımız haziran ayında 2019 yılı aynı dönemine göre yüzde 14 artarken, iç satış artı ihracat artış oranımız yüzde 4 oranında gerçekleşti. Üretimimiz ise geçen yıl aynı döneme göre yüzde 25 arttı. Fabrikalarımız yoğun bir tempoda çalışıyor. Gerek yurt içi gerek yurt dışı pazarlara ürün yetiştirmeye çalışıyoruz. Temmuz ve Ağustos aylarında bu trendin devam etmesini bekliyoruz." dedi.
Beyaz eşya sektörünün pandemi sürecindeki önlem ve uygulamaları ile ilgili de konuşan Dinçer, "Bu zor günlerde müşterilerimizin sağlıklı şekilde hayatlarını sürdürülebilmeleri ve mağduriyet yaşamamaları için gayret gösteriyoruz. Ürün ve hizmetlerimiz; taze gıdanın korunması, yemeklerin hazırlanması ve evde hijyenin sağlanması gibi çok temel ihtiyaçların karşılanmasında kritik bir role sahip. Gururla söylemek isterim ki TÜRKBESD üyeleri olarak, esnek üretim kabiliyetlerimizle ihtiyaca uygun cihaz ve malzeme üretimi gerçekleştirdik. Hastanelere beyaz eşya yardımı ve ürün ve servis hizmetlerimizde bazı özel uygulamalarımızla bu süreçte sağlık çalışanlarımıza destek olmaya çalıştık. Kendi canlarını tehlikeye atıp hayat kurtaran sağlık çalışanlarımıza teşekkürü borç biliriz. Bu vesile ile Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank ve Hazine ve Maliye Bakan Yardımcımız Dr. Nureddin Nebati'nin bu dönemde yönetim kurulu toplantılarımıza teşrifleri ve sanayimize gösterdikleri yakın ilgi için de bir kez daha müteşekkir olduğumuzu ifade etmek isteriz." dedi.
"Temmuz ve ağustos aylarında bu trendin devam etmesini bekliyoruz"
Dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin görünüm ve öngörüleri paylaşan TÜRKBESD Başkanı Dinçer, şöyle devam etti: "Kovid-19 pandemisinin yol açtığı olağanüstü koşullar nedeniyle çoğu sektör gibi beyaz eşya sektörü de zor bir ilk yarıyıl geçirdi. Yurt dışı satışlarda ana pazarımız olan Avrupa'nın pandemiden ağır etkilenmesi nedeniyle ihracatımız özellikle Mart-Mayıs döneminde ciddi ölçüde daraldı. Ancak haziran ayı ile birlikte Türkiye satışları başta olmak üzere ciddi bir toparlanma süreci başladı. İç satışlarımız Haziran ayında 2019 yılı aynı dönemine göre yüzde 14 artarken, iç satış+ihracat artış oranımız yüzde 4 oranında gerçekleşti. Üretimimiz ise geçen yıl aynı döneme göre yüzde 25 arttı. Fabrikalarımız yoğun bir tempoda çalışıyor. Gerek yurt içi gerek yurt dışı için ürün yetiştirmeye çalışıyoruz. Temmuz ve ağustos aylarında bu trendin devam etmesini bekliyoruz. Sektör olarak bu süreçte iyi bir sınav verdiğimize inanıyoruz."
"Türkiye Avrupa'nın ana tedarikçisi olma yolunda önemli potansiyel taşıyor"
TÜRKBESD Başkanı Dinçer, pandemi sürecinde tedarik zinciri konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığına dikkat çekerek aksaklıkların Türkiye'deki tedarikçilerin hızlı aksiyonları ve özverili çalışmalarıyla çözüldüğünü belirtti. Gelecek dönemde tedarik zinciri ile ilgili alınması gereken önlemleri anlatan Dinçer, "Tedarik zinciri ve üretim merkezlerinin çeşitlendirilmesi ticarette dayanıklılık için hayati önem taşıyor. Türkiye, Çin'den sonra dünyanın ikinci büyük beyaz eşya üretim üssü konumunda. Çin ile iş birliği içinde tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi üzerine çalışılması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye, AB standartlarına uygun kaliteli ve esnek üretim anlayışı, güçlü yan sanayi alt yapısı, rekabetçi çalışan maliyetleri ve yüksek saat başı verimlilik oranları ile Avrupa'nın ana tedarikçisi olma yolunda önemli bir potansiyel taşıyor." dedi.
Yeni dönemde tedarik zinciri dönüşümünde atılması gereken adımlardan da bahseden Dinçer, "Tedarik zincirinin çeşitlenmesi ve bölgeselleşmesinin yanı sıra dijital ve analitik verilere bağlı bir ortamda takip edilerek direncinin artırılması gerekiyor. Yeni dönemde, katma değerli üretimlerin Türkiye'nin de içinde yer aldığı alternatif bölgelere kaydırılabilmesi için hem küresel hem de bölgesel teşviklere ihtiyaç var. Üretimde verimlilik, hız ve esnekliği artırabilmek için dijitalleşme, yapay zekâ, otomasyon ve akıllı teknolojilerin yaygınlaştırılması, teknolojiyi kullanabilen insan kaynağının yetiştirilmesi de üzerinde yoğunlaşmamız gereken başlıca konular arasında yer alıyor. Devletimizin liderliğinde kritik sektörlerin belirlenerek, tedarik zinciri dönüşümü yol haritalarının oluşturulması gerektiğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Sektörün dönüşümü için Ar-Ge ve yatırım teşvikleri geliştirilmesi"
Dijitalleşme sürecinin sektör tarafından güçlü şekilde uygulanmasının yardımcı sanayiyi de bu yöne çekerek ekosistemin hep birlikte dijital dönüşüme ayak uydurmasını sağlayacağını vurgulayan TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkadı ise dönüşüm sürecinde sektörün bazı teşviklere ihtiyaç duyacağına dikkat çekti.
Özkadı, "Türkiye beyaz eşya sektörü, doğrudan 60 bin, dolaylı 600 bin kişiye istihdam sağlayan ülkemizin lokomotif bir sektörüdür. Sektörün istihdamını ve uluslararası rekabet gücünü koruyabilmesi için mevcut Ar-Ge ve yatırım teşviklerinin 4'üncü Sanayi Devrimi dikkate alınarak geliştirilmesi gerekiyor. Sanayide dijital dönüşüm sektörümüz için özel bir şekilde desteklenmelidir. 11'inci Kalkınma Planı'nda yeni eko tasarım ve yeni enerji etiketi regülasyonuna uyumlu sürecinde oluşacak ilave yatırım ihtiyacının yatırım teşvikleri kapsamında karşılanması öngörülmüştür. Bu kapsamda sektörün 250 milyon dolar civarında desteğe ihtiyacı bulunmaktadır." dedi.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Bahar Birsen ise bu yeni dönemin Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölge için yeni fırsatlar getirdiğini belirterek, "Türkiye, hem tedarik zinciri hem de Avrupa Birliğinin 2050 yılında karbon-nötr olma hedefi ile ortaya koyduğu Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında bazı düzenlemelere ihtiyaç duyuyor. Bu çerçevede Gümrük Birliği modernizasyonu sürecinde ihracatta rekabet gücümüzü koruyabilmemiz adına yenilenebilir enerji, döngüsel ekonomi, yeni iklim kanunu, sınırda karbon düzenlemesi gibi bir dizi alanda gerekli mekanizmaların hayata geçirilmesi gerekiyor. AB nezdindeki gelişmelerin çok yakından takip edilerek gerek ürün gerekse üretim faaliyetlerimize olası etkilerinin değerlendirilmesi ve ilgili kamu idaremizin önderliğinde yol haritaları geliştirilmesini önemsiyoruz. Bu süreçte ilgili Bakanlıklarımızın önderliğinde iş birliğine her zaman hazırız." dedi.
"SERBİS hem tüketici hem de firma mağduriyetlerini engelleyecek"
Sektörün sorunlarının da ele alındığı toplantıda TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz, tüketici mağduriyetlerine yol açan yetkisiz servislerle mücadele için Ticaret Bakanlığı'nın hayata geçirdiği Servis Bilgi Sistemi Projesi'ne (SERBİS) değindi. Yavuz, "Ticaret Bakanlığı'mızın hizmete açtığı Servis Bilgi Sistemi ile servis.gov.tr internet sitesi ve mobil uygulama üzerinden firmaların yetkili servis bilgilerine güvenli bir şekilde ulaşılabilecek. Ticaret Bakanlığı'mız "Garanti Belgesi', "Satış Sonrası Hizmetler" ve "Tanıtma ve Kullanma Kılavuzu" yönetmeliklerini de yayımlayarak çok kıymetli bir icraata imza attı. Hem tüketici hem de firma mağduriyetlerini engelleyecek bu değerli hizmet için başta Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etmek isteriz." dedi.
Beyaz eşyanın ana girdisi olan yassı çelik ithalatındaki ek vergilerin kaldırılması yönündeki sektör talebini de yineleyen Mehmet Yavuz, yassı çelik maliyetlerinde artış oluşturacak her uygulamanın temel makroekonomik göstergeleri doğrudan etkileyeceğini ifade etti.
Basın toplantısını 2020 yılı başında yürürlüğe giren Geri Kazanım Katkı Payı ile sektörün beklentisi de dile getirildi. TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz, "Üreticiler ve ithalatçılar hem atık mevzuatı kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmekte hem de GEKAP ödemesi yapmak zorunda kalmaktadır. Bu durum mükerrerlik oluşturmaktadır. GEKAP kapsamında sektör üzerinde yılda 200 Milyon TL'den fazla yük oluşması beklenmektedir. Bu maliyet artırıcı unsurun yine enflasyonist etki yapmasından endişe edilmektedir." dedi.
Kaynak: IHA