Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Hülya Çağatay, aşurenin vitamin deposu olduğunu belirterek, iyi bir aşurenin nasıl yapılabileceğini anlattı.
Diyetisyen Hülya Çağatay, bereketi ve bolluğu temsil eden aşurenin aynı zamanda şifa deposu olduğunu dile getirdi. Çağatay, "Aşure sağlık için birçok faydaya sahip bir tatlı. Ben aşureyi tatlı olarak görmüyorum, aslında başlı başına bir yemektir aşure. Temelinde de bereketi, paylaşmayı ve aynı zamanda sevgiyi de temsil ediyor. Dolayısıyla mutfaklarımızdan eksik olmaması gereken bir tatlı çeşidi. Sadece Muharrem ayında değil normal zamanlarda yapabileceğimiz güçlü bir besin grubu etkisine sahip bir tatlı. Sağlık için yararları neler diye düşündüğümüzde içerisinde baklagiller var, tahıllar var, aynı zamanda kuru meyveler ve kuruyemişler var. Bunların hepsi bir araya geldiğinde aslında aşure tam bir mineral ve vitamin deposu haline geliyor. Protein deposu, ayrıca bitkisel kaynaklı protein içeriyor çok güçlü miktarda. Bunun yanı sıra A vitamini, C vitamini, E vitamini içeriyor. Çok iyi bir omega 3 kaynağı, ki kalp hastalıkları riskinden koruyor. Ceviz, fındık, fıstık da içerdiği için güçlü bir omega 3 kaynağı" ifadelerini kullandı.
"Aşure yapımında birçok yöntem var"
Çağatay, "Günlük hayatın içinde de aşure tüketmeleri günlük alınacak lif ve posa açısından büyük destek sağlayacaktır. Aşure için olmazsa olmaz mutlaka tahıl ve kurubaklagil olmak zorunda. Aşurenin baş oyuncusu zaten buğday, aşuruye o kıvamı veren buğday. Nohut ve fasulye de olmazsa olmazdır. Aşurenin iskeletidir, kuruyemişler de aşurenin lezzet vericisidir" diyerek aşure yapımında birçok yöntemin olduğunu söyledi.
Çağatay, "Süt koyanlar var ya da bal kullananlar var. Bal koyarak kalorisini, şeker oranını düşürebilir tabii aynı lezzette olabilir. Bütün bunların dışında aşureye portakal kabuğu rendelenebilir. Kuru meyveler biraz daha fazla kullanıldığında vitamin oranını artırır. Hepsinin pişirme süresi ayrıdır, ayrı ayrı pişirilir" diyerek aşurenin şifa kaynağı olduğunu vurguladı.
Kaynak: IHA