Başakşehir’de, Dünya Ressamlar Günü münasebetiyle resim konulu keyifli bir söyleşi düzenlendi. Sanatçı İsmail Erdoğan’ın moderatörlüğünde Şehir Sanat’ta yapılan söyleşide ressamlar İlhami Atalay, Cemal Toy ve Bilgehan Atalay sanatseverlerle bir araya geldi. Söyleşiye Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu da katıldı.
“Başakşehir kültür sanatla ilgili örnek alınıyor”
Bir şehrin ruhunun kültür ve sanatla oluştuğunu dile getiren Başkan Kartoğlu, “Biz, İstanbul’un belki de en modern şehrini kuruyoruz. Herkesin yaşamak istediği bir şehir. Ama bu güzel şehir kurulurken içerisine ruh katamazsak o zaman hiçbir anlamı olmaz. İçerisinde sanatı ve kültürü varsa o zaman o ruh oluşmuş olur. Başakşehir’imiz, o ruhla şehrini yapılaştırıyor ve ondan sonra ki aşamada inşallah kendini tamamlamış olacak. Kültür sanat ile ilgili Başakşehir’imiz artık örnek alınan bir ilçe oldu. Takip edilmek güzel bir şey. Başakşehir’imiz, kültür sanatta hem üretiyor hem de başka ilçelere ilham oluyor.” diye konuştu.
“Her insanın içinde bir sanatkâr var”
Ressam İlhami Atalay, sanatkârların doğuştan kabiliyetli ve donanımlı oldukları için üretmeden duramayacaklarına dikkat çekti. Ressamlar için arı benzetmesi yapan Atalay, “İçeriden gelen bir dürtü var. Arı nasıl bal yapma ihtiyacı duyuyorsa ressam da bir şeyler karalama ihtiyacı duyuyor. Her insanın içinde bir sanatkâr var. O yönünü başka alanlara verince kabiliyet sönüyor.” dedi.
“İlk önce ustayı taklitle başlar”
İlhami Atalay’ın öğrencisi de olan ressam Cemal Toy da sanatseverlere resme başlangıç hikâyesini anlattı. İlhami Atalay’ın gelişimdeki katkıyı dile getiren Toy, “İlhami hoca bizi kabul ettiğinde, bizim gibi on, on beş öğrenci daha vardı. Üniversiteye hazırlanıyorduk. İlk zamanlar yapamadığımızda fırçayı yiyorduk. Baktım ki olmuyor, hocamı izledim. Hoca çalışırken kendinden geçiyordu. Birkaç defa seyrettim. İlk önce ustayı taklit ile başlar.” ifadelerini kullandı.
“Nefsimizi kırmak için çalıştırırdı”
İlhami Atalay’ın oğlu ressam Bilgehan Atalay ise sanata gençken başlanması gerektiğini ifade etti. Atalay, “Gençken ne yaparsanız, yapmış olursunuz. Yaş ilerledikçe işler yavaşlar. Eğer sanatçı kimliği var ise bu işe yoğunlaşman lazım. Bu yoğunlaşma bizde zamanla oldu. Babam gerçekten kolay kolay beğenmezdi. Fırça yerdik. Sildirirdi. Aynı kâğıda on kere çizerdik. Hep nefsimize oynardı. Nefsimizi kırmak için çalıştırırdı.” şeklinde konuştu.