ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Geride bıraktığımız 3 gün içinde 100 bin sosyal konut için başvuru sayısı 130 bine ulaşmıştır" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Toplu Konut İdaresi'nde (TOKİ) düzenlenen İnşaat Faaliyetleri Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. TOKİ Başkanı Ömer Bulut, aktif 287 proje ve 70 bine yakın konutun inşaatının devam ettiğini, bu projelerin ihale bedelinin 19,4 milyar TL olduğunu bildirdi. Bulut, "2019 yılı kasım sonu itibarı ile ödediğimiz hakkediş tutarı 9 milyar 62 milyon TL olup, 17 yıl içinde güncellenmiş rakamla birlikte yaklaşık 160 milyar TL'lik ihale gerçekleştirilmiştir. Bu inşaatlarımızda halen mevsim şartlarına bağlı olarak toplam 21 bin 397 teknik eleman ve işçi çalışmaktadır. Yükleniciler hakkediş dosyalarını idaremize verip faturalarını kestikten sonra 2 veya 3 gün içinde paralarını alabilmektedirler. Dolayısıyla, Toplu Konut İdaresi olarak bu konuda hiçbir müteahhidimizi mağdur etmedik ve bundan sonra da etmeyeceğiz" dedi.
'1-1,5 YIL İÇİNDE TAMAMLAYACAĞIZ'
Bakan Kurum ise, 100 bin sosyal konut kampanyası kapsamında, başvuru sürecini başlattıklarını kaydederek, "Geride bıraktığımız 3 gün içinde 100 bin sosyal konut için başvuru sayısı 130 bine ulaşmıştır. 2020 yılının ilk çeyreğinde başlayıp temelini atacağımız konutları 1-1,5 yıl içinde tamamlayacağız. İnşallah bu projeyle; dar gelirli vatandaşlarımız; yüzde 10 peşinat, aylık 894 lira sabit taksitle ve 240 aya varan vadelerle kira öder gibi ev sahibi olabilecekler" diye konuştu.
'KANAL İSTANBUL DÜNYADA ÖRNEK BİR PROJE OLACAKTIR'
Bakan Kurum, programdan sonra basın mensuplarının Kanal İstanbul'un Çevre Etki Değerlendirme Raporu'na (ÇED) ilişkin sorusu üzerine, şöyle konuştu:
"Her türlü ayrıntıyı sivil toplum kuruluşlarımızla, akademisyenlerimizle, üniversitelerimizle birlikte çalışıyoruz. Çevreye olacak etkilerini en aza indirecek şekilde tedbirler almaya gayret gösteriyoruz. Kanal İstanbul projesi, İstanbul boğazının özgürlük ve koruma kurtarma projesidir. ÇED sürecinde de sona yaklaştık. Önümüzdeki hafta itibarıyla da ÇED raporumuz neticelenecektir. Projenin yapılması noktasında hem ÇED raporunu hem de 1/100 bin ölçekli planlama sürecini bakanlığımız nezdinde yürütüyoruz. Yapacağımız proje, dünyada eşi benzeri olmayan örnek bir proje olacaktır."
'İSTANBUL'UN SU İHTİYACINI OLUMSUZ ETKİLEMEYECEK'
Bakan Kurum, Devlet Su İşleri'nin (DSİ) Kanal İstanbul ile ilgili hazırladığı görüşün ÇED raporunda yer almadığı ve projenin gerçekleşmesi halinde İstanbul'un susuz kalacağı yönündeki iddialarla ilgili, "Bu proje bittiği zaman İstanbul'un 50 yıllık su sorununu karşılayacak tüm argümanlar, detaylar, nüfus artışı düşünülmüş ve buna göre projelendirilmiştir. Dolayısıyla bölgedeki su kaynaklarının azalması İstanbul'umuzun su ihtiyacını olumsuz noktada etkileyecek bir durumu oluşturmamaktadır" ifadelerini kullandı.
'BÖLGEDE ARAZİ RANTINA MÜSADE ETMEYİZ'
Kanal İstanbul'un etrafında yer alan alanların toplu olarak satıldığına yönelik iddialara cevap veren Bakan Kurum, "Biz her zaman hakkaniyetten yana tavır sergiledik. O bölgede de bir arazi takasına ve rantına müsaade etmeyiz. Hiçbir projede de etmedik. O bölgede de proje öncesinde, toparlanmış alınmış arazi durumu söz konusu değildir. Katar şeyhiyle alakalı böyle bir söylenti var. Ona ilişkin de 44 bin metrekare bir arsa söz konusu, o da 7-8 ay önce alınmış bir arsa, dolayısıyla bu durum doğru değildir" dedi.
FOTOĞRAFLI
Kaynak: DHA